Yarın sandık başına gidiyoruz.
Saha çalışmalarından edindiğim şu ki, milletimiz onca yalan ve çarpıtmaya rağmen "evet" diyecektir.
16 Nisan akşamı sandıklar açıldığında bu apaçık görülecektir.
Şimdiden mübarek olsun diyorum.
***
16 Nisan'dan sonraki Türkiye farklı olacaktır elbet.
Çok daha güçlü adımlarla tarihteki kutlu yürüyüşünü sürdürecek olan Türkiye'de, elbette siyaset de farklı bir zemine oturacaktır.
Hiçbir parti eskisi gibi kalmayacaktır.
AK Parti kendini güçlü bir liderlikle yeniden şekillendirerek yoluna devam edecektir.
Yeni dönemin ruhuna uygun olarak kendini arındırıp değiştirmeyen partilerin siyasi ömrü pek kısa olacaktır.
Milletin "evet" mührü partilerin değişimi için de güçlü bir mesaj oluşturacaktır.
***
Kılıçdaroğlu'nun Bandırma'daki askeri üste karşılanma biçimi hâlâ 15 Temmuz'dan gerekli dersin alınmadığını gösteriyor.
Bununla verilmek istenen mesaj konusunu şimdilik bir kenara bırakıyorum.
Ama herkes bilsin ki bu davranış 15 Temmuz'da bedenini büyük bir inanç ve aşkla ölüme yatıranların asla kabul edebileceği bir davranış değildir.
Seçim yasakları konusu önemlidir önemli olmasına ama bu olayda cim karnında nokta bile değildir.
15 Temmuz darbecilerini "kontrollü darbe" söylemiyle aklamaya ve arkalamaya çalışan birinin askeri törenle karşılanıyor olması hiçbir gerekçeyle açıklanamaz.
Hele hele Pensilvanya'daki İblis'in "baharda yeni darbe" iddialarını dillendirdiği bir dönemde, Pensilvanya'nın siyasi ayağı rolündeki birine gösterilen bu tarz bir alaka, asla iyi niyet veya gafletle açıklanamaz.
Görünen o ki ordumuzun içinde hâlâ sorunlu unsurlar varlığını sürdürmektedir.
Bunun başkaca bir izahı yoktur.
16 Nisan'da 15 Temmuz'un, daha doğrusu vesayetin artıklarını "evet" diyerek temizlemeliyiz ki milletin iradesine karşı şu veya bu şekilde başkaldırılar olmasın. 16 Nisan'ın tarihi ve siyasi anlamı, millet iradesini kayıtsız şartsız hakim kılmak adına büyük bir devrim niteliğindedir.
