Tabii ki ikazdýr!

Depremi engelleyecek bir tedbir yok. Ýnsanlýk sahip olduðu ileri teknoloji ile de depreme engel olamýyor.

Ýnsanýn bilgisinin ve gücünün eriþemediði gerçekler var.

O gerçekleri evirip çeviren bir güç var.

Onun izni olmadan yaprak kýmýldamadýðýna göre, deprem de onun izniyle titriyor.

Musibet Hâkimler Hâkimi’nin uyarýsýný da beraberinde taþýyor.

Elbette ki depremin ilahi bir uyarý olarak algýlanmasý bilimsel gerçekleri göz ardý etmek anlamýna gelmez.

Kiþinin baþkasýný rencide etmeksizin depremi ilahi bir ikaz olarak algýlayýp dine yönelmesinin kime ne zararý vardýr?!

Aksine dine yönelmek insanýn daha mazbut, daha merhametli, daha duygusal, daha fazla empati yapabilen, insan haklarýna daha fazla riayet eden, kul hakkýný daha fazla gözeten ve insana daha fazla saygý gösteren bir fert haline getirir.

Bu duygu bilim adamlarýnýn deprem tedbiri olarak anlattýklarýný, kiþinin içsel bir güdü ile yerine getirmesine yardýmcý olur.

Mesela malzemeden çalmanýn kul hakkýný ihlal anlamýna geldiðini hatýrlatýyorsa deprem neden ilahi ikaz olmasýn ki.

Mesela rüþvet ile inþaat kontrolünü es geçene yaptýðý iþin haram olduðunu hatýrlatýyor ve tevbe ettiriyorsa deprem neden ilahi ikaz olmasýn ki.

Nitekim Hz. Ömer zamanýnda bir deprem olmuþ, artçýlar devam ederken Hz. Ömer halký mescide toplamýþ ve tevbe etmeye davet etmiþ topluca tevbe etmiþlerdir!

Kiþinin günahlarýndan ve hatalarýndan tevbe etmesi hem kendisi için manevi bir faydayý ihtiva eder hem de o hatalarýn bir kez daha iþlenmemesi gerçeðini beraberinde taþýdýðý için topluma fayda saðlar.

Depremi ister ilahi ikaz kabul edin, ister olaðanüstü bir tabiat olayý, ama bal gibi ikazdýr.

Herkese gücünün fevkinde bir güç bulunduðunu hatýrlatan bir ikazdýr.

En önemlisi de devlet ricaline gereken tedbirleri almasý hususunda önemli bir ikazdýr.

Bu ikaz sebebiyledir ki unuttuðumuz deprem gerçeðini hatýrlýyor ve muhtemel depremler için yeni tedbirler alýyoruz.

Bu ikaz sebebiyledir ki bugün depreme dünkünden daha hazýrlýklýyýz.

Ancak yine bu ikaz sebebiyledir ki her ne kadar dünkünden daha hazýrlýklý olsak da deprem konusunda aldýðýmýz tedbirlerin maalesef yeterli olmadýðýný görüyoruz.

Bu yetersizliði bize hatýrlatan depreme ikaz deðildir diyebilir miyiz?

Ýþte Ýzmir, bize unutmakta olduðumuz deprem gerçeðini bir kez daha hatýrlatmadý mý?.

Bilim adamlarýnýn tedbirlerine kulak týkamamýzýn ne kadar yanlýþ olduðunu bir kez daha hatýrlatmýþ olmadý mý?

Ýnsaný depremin deðil binalarýn öldürdüðünü bir kez daha hatýrlatmadý mý?

Depreme karþý yeterli tedbir almayanlara acele edin ikazýnda bulunmadý mý?

Evet, bu ikaza kulak vermeli, bilim adamlarýnýn ve uzmanlarýn önerilerini hayata geçirmeye ve deprem gerçeðiyle her an yüzleþmeye hazýr olmalýyýz.

Not:

Bu yazý, Van depreminden sonra Yeni Þafak gazetesinde, 26 Ekim 2011 tarihte yayýnladýðým yazýnýn kýsaltýlmýþ halidir. Sadece Van yerine Ýzmir yazýlarak günümüze uyarlanmýþtýr. RT