Tacettin Dergâhýnýn Son Sakini: D. Mehmet Doðan

Tacettin Dergâhý, Mehmet Akif'in Ýstiklal Marþý yazdýðý mekân. Millet manifestosuna ilham veren kapý. Ankara'nýn ruh ocaklarýndan biri. Son sakini D. Mehmet Doðan oldu bu defa. Bir mütefekkir, bir mücahit, bir mümin.

Ýlk defa 1984 yýlýnda, Ankara Türkiye Yazarlar Birliðinde ziyaret etmiþtim onu, iki arkadaþ ile. Henüz daha üniversiteye baþlamamýþtým. Sonra Zaman gazetesindeki (Fehmi Koru yönetiminde çýkan) yazýlarýna çarpýldým. Baþtanbaþa fikir, hareket ve imandý. Yazýlarýný su gibi okuyordum. Fýrat Üniversitesinde panele katýlmaya geldiðinde, heyecanla onu dinlemeye gitmiþtim. Sevinçten uçmuþtum, dinleyince. Yýllar geçti ve Ýstanbul'daki toplantýlarda karþýlaþtým. Nurettin Topçu üzerine konuþmak için Bartýn Üniversitesinde ve Trabzon'da beraber olduk.

Geçen yýl aralýk ayýnda bir haftalýðýna Türkistan seyahatine beni de çaðýrdý. Mehmet Akif Ersoy'un Doðumunun 150. Yýl þölenine katýldýk. Buhara, Taþkent, Bakü'de çeþitli üniversitelerde konuþmalar yaptýk. Oradaki yazarlarla görüþmelerde bulunduk. Tarihi ve kültürel yerleri hep beraber gezdik. Türkistan dünyasýna beni taþýmýþtý. Yeni bir dünyayý tanýmamý saðlamýþtý. Konuþmalarýmýz oldu, fotoðraflar çektik. Buraya ilk ne zaman geldiniz diye sorduðumda, 1992 demiþti. Otuz yýldýr gelip gidiyorum diye devam etmiþti.

Mehmet Doðan, bütün Anadolu'yu baþtanbaþa dolaþan bir münevverdi. Neredeyse her kasabaya gitmiþti. Hz. Ýbrahim gibi tek baþýna bir ümmetti. Bu seyahatlerinde ne yapýyordu? Bu ülkenin kaderine sahip çýkmaya çalýþýyordu. Mukadderatýmýza el koyanlara karþý meydan okuyan düþüncelerle insanlarý uyandýrýyordu. Kimse ona görev vermemiþti. Ne devlet, ne cemaat, ne de bir þirket. O bir münevver duyarlýlýðý ile yüzyýldýr milletin mukadderatýna el koyan zihniyete karþý büyük bir mücadele veriyordu. Batýlýlaþma Ýhaneti diyordu buna.

Batýlýlaþma Ýhaneti, sadece bir kitap adý deðildi. Bu topraklara çullanan ve onu kendisine yabancýlaþtýran siyasete baþkaldýrýydý. Nurettin Topçunun öðrencisi Mehmet Doðan. Onun Hareket dergisinde yetiþir. Dergiyi yýllarca çýkarýr. Topçunun isyan ahlakýnýn meyvesidir, somut þahsiyetidir. Batýlýlaþma Ýhaneti de bu isyaný terennüm eder. Türklerin ruhuna çullanan ve kapatan siyasete kafa tutar Ýmaný boðmak isteyenlere karþý bu manifestoyla suratlarýný tokatlar.

Doðan, Topçu'nun ve Akif'in son akýncýsý. Onlarý isyanlarýný ve kelamýný bayrak misali taþýr. Cumhuriyet ideolojisinin "yalan tarihine" karþý kitaplar yazar. Kemalizm, darbeler ve dil üzerine kitaplar neþreder. Türkçeye yapýlana soykýrým der. Bir milletin anlam dünyasýný kökünden sökmek soykýrým deðil mi? Doðan, Yüzyýllýk Soykýrým adýný verir buna. Türkçeye yapýlanlarý tek tek ortaya koyar. Büyük Türkçe Sözlüðü hazýrlar. Türkçeye yapýlanlarý masaya yatýrýr, sorgular ve mücadeleye çaðýrýr. Bununla da yetinmeyerek kollarýný sývayarak Türkçeyi kurtaracak sözlüðü yazar. Dil ve din toplumun iki temel anlam direkleri. Bunlarý kaybeden benliðini de kaybeder. Türklerin benliðini Türkçeye operasyon çekerek yok etmek isteyenlerin zihniyetini ifþa eder. Milli benliðin yeniden kuruluþu için de Büyük Türkçe Sözlüðü yazar.

Ýki yýl önce Ýstanbul'da, Atatürk Kültür merkezinde, Uluslararasý Türkçe Þöleni Sempozyumu için bir açýlýþ konuþmasý yapmýþtý. Yetmiþin ortalarýnda, kýrlaþmýþ ve omuzlarýna yayýlan saçlarýyla, kendini serbest býrakan bir hal ile hitap ediyordu. Önünde bir deste kâðýt vardý. Konuþtukça büyüdü. Harika bir konuþmaydý. Ciddi bir þekilde hazýrlanmýþtý. Geçiþtirmiyordu. Ruhuyla, kanýyla ve kemiðiyle vardý. Davasýna ve gayesine ne kadar çok önem verdiði sesine ve hareketlerine yansýyordu. Gurur duymuþtum. Ýçimdeki umutsuzluk tamamen daðýlmýþtý.

D. Mehmet Doðan, bize tohumlar serpti. Kurduðu ve her zaman liderliðini yaptýðý Türkiye Yazarlar Birliði, Müslüman münevver aydýnlatma hareketiydi. Ruhu ruhumuz, düþüncesi düþüncemiz, yolu yolumuzdur. Aydýn hareketinin liderine rahmet olsun!