Tahir’ul Kadri olmadýysa Hasan Sabbah vereyim!

Geçtiðimiz Pazar günü kaleme aldýðým ‘Senaryo ayný, aktörler ayný, imamlar farklý’ baþlýklý yazýmda yaptýðým Fethullah Gülen ve Tahir’ul Kadri mukayesesi anlaþýlan Gülen medyasýný epeyce kýzdýrmýþ.

Doðrusunu söylemek gerekirse neden bu kadar kýzdýklarýný anlayamadýðým gibi tepkilerini tuhaf bir þaþkýnlýkla karþýladým.

Nasýl þaþýrmayayým ki...

Ayný gün hem kardeþ Bugün gazetesinde hem de aðabey Zaman gazetesinde güya bana kendilerince ‘okkalý tokat’ niteliðinde cevap veren, ancak beni epeyce gülümseten iki ayrý yazý yayýnlandý.

Bugün gazetesinden Adem Yavuz Arslan’ýn kaleme aldýðý hiçbir tez içermeyen, sadece dayanaksýz suçlamalarla dolu sloganik yazýsýna dokunmayacaðým bile.

Ama...

Zaman gazetesinde yayýnlanan -ne acýdýr ki buradan yazý yazdýracak isim bulamamýþlar belli- Pakistanlý gazeteciye, -muhtemelen Fethullah Gülen röportajýný yapan BBC muhabiri gibi- “içeriden” birisi olan Naveed Ahmad’a sipariþle yazdýrdýklarý ‘Tahir’ul Kadri’nin gerçek hikâyesi’ baþlýklý yazý üzerine birkaç kelam etmek isterim.

Zira o yazýdaki ‘Bir Türk gazetesindeki yanlýþ bilgilendirilmiþ meslektaþý’ diye tanýmladýðý kiþi ben oluyorum.

Ayrýca yazar eðer ‘içeriden birisi deðilse’ Gülen hakkýnda da yazdýðým yazý hakkýnda da yanlýþ bilgilendirilmiþ.

Çünkü onun kaleme aldýðý Tahir’ul Kadri’yle benim yazdýðým Tahir’ul Kadri arasýnda bir fark olmadýðý gibi eksik býraktýðým yerleri de saðolsun kendisi tamamlamýþ.

Gülen ve hareketi hakkýnda yeterli bilgiye sahip olsaydý ikisi arasýndaki benzerlikleri kendisi de görürdü.

Geçen hafta kaleme aldýðým yazý arþivlerde ve yazdýklarýmýn üzerinde duman tütmeye devam ediyor. Gülen medyasýnýn yöneticilerine tavsiyem þimdi oturup benim yazýmý ve Pakistanlý gazetecinin yazýsýný önlerine koysunlar ve ‘Ama Tahir’ul Kadri çok kötü bizimkine benzemiyor’ tezlerini ispatlamak için yazdýrdýklarý yazýyý satýr satýr bir kez daha okusunlar.

Tahir’ul Kadri ‘iyi bir insan’ demedim zaten, din adamý görünümlü kötü bir insan...

Ve Fethullah Gülen de ‘Paralel Örgüt’ün lideri olarak kötü bir insan..

Ben ikisi arasýndaki benzerliklere dikkat çektim.

Ancak  Naveed Ahmad’in Tahir’ul Kadri’ye yaptýðý ‘Pakistan’ýn 1971’de doðu topraklarýný kaybedip Bangladeþ’in kurulmasý sonrasýndaki zor zamanlarýnda Pakistan siyaset sahnesinde kendisinin izi bile görülmedi’ diyerek haksýzlýk yapmak istemem.

O yýllarda 20’li yaþlarda olan Kadri muhtemeldir ki öðrencidir ve o tarihte Pakistan siyaset sahnesinde ne yapabilir ki?

Ancak bizim ‘Erzurumlu Vaiz’in Mavi Marmara olayý baþta olmak üzere Türkiye’nin en zor dönemlerinde neler yaptýðý da ortada!

Bizimkisi Kadri’den daha kaçak güreþiyor. Kadri en azýndan siyasete girmeye, parti kurmaya çalýþmýþ. Bizimkisi meþru yollarla siyaset sahnesine çýkamadýðý gibi, buna cesareti de yok.

***

Normal yollardan siyasete girmiþ olanlarý tehdit ve þantajla karakter suikasti yaparak ‘çarçabuk ve tutun sakýn býrakmayýn’ talimatlarý ile yanýna çekmeye çalýþýyor. Bakýnýz Zafer Çaðlayan ile ilgili söyledikleri...

Oldukça hassas bir konu olduðu için Tahir’ul Kadri’nin de sýk sýk müritlerine ‘Peygamberimiz rüyama girdi þu talimatlarý verdi’ diyerek Hz. Peygamber (sav) üzerinden yalan söylediðini, bizim Erzurumlu Vaiz’in de yalanlarýna Hz. Peygamber efendimizi kattýðýný da yazmamýþtým.

Son günlerde internete düþen ses kayýtlarýndaki ‘Hazreti Peygamberimiz tweetleri ikiye katlayýn’ konuþmalarýna, gözlerine kestirdikleri dershane ve okul arsalarý için ‘Bir baktým o arsayý benimle birlikte Peygamber efendimizde geziyor o da beðendi’ yorumlarýnýn ayyuka çýktýðýndan da hiç bahsetmedim.

Pakistanlý yazar, Fethullah Gülen’in yöntemleri ve dili hakkýnda yeterince bilgi sahibi olsaydý Gülen ve Tahir’ul Kadri’nin, özellikle kullandýklarý yöntemler ve uluslararasý destekçileri açýsýndan oldukça benzeþtiðini Ahmad da görürdü.

Ahmad kulaðýna üflenenlerle yetinmeyip biraz da kendisi araþtýrsaydý Gülen’in din adamlýðý kimliðini sorgulayacaktý. Gülen’in amaca ulaþmak için hiçbir ahlaki sýnýr tanýmayan ‘paralel örgütün’ lideri olduðunu görecekti.

Gülen medyasýna da ‘Tahir’ul Kadri’yi beðenmediyseniz size Hasan Sabbah vereyim’ demek isterim.

Ne dersiniz ‘þahsi manevi tazminatý 50 bin lira’ olan ‘fakir imamýnýz’ onunla da mý benzeþmiyor? Yoksa sizin ‘imam’ hiç kimselere benzemez birisi midir?