‘Tahran Buluþmasý'yla, diplomatik çözümsüzlük daha da derinleþti!

Bölgemizin, -tarihî kökleri asýrlarca gerilere dayanan -üç büyük ülkesi ve devleti olan Ýran, Rusya ve Türkiye'nin C.Baþkanlarý'nýn Tahran'da 19 Temmuz günü yaptýklarý görüþmeler üzerine, dünya medyasýnda da ilginç yazýlar çýktý. Hattâ, Erdoðan'ýn, Putin'le görüþmeye giderken; Putin'i 1 dakika bekletmesi bile, bunun, geçen sene, Putin'in Erdoðan'ý 2 dakika bekletmesinin örtülü bir rövanþý olduðu þeklinde bile deðerlendirildi. Bizdeki mâlum medya ise, geçen seneki durumu 'istiskal' olarak gösterirken, þimdi bu konuyu görmezlikten geldi.

Ýran medyasýnda ise, 'diplomaside nezakete yer olmadýðý' gibi makalelerle, Ýran'ýn 'cumhurbaþkaný'ndan da ileride, gerçek lideri olan Seyyid Ali Khameneî'nin, Erdoðan'a, 'Kuzey Suriye'de bir askerî müdahale yapýlmamasý'ný net olarak söylediði yazýldý. Ama, Erdoðan'ýn da, 'Arkasýnda kim olursa olsun, Türkiye'nin güvenliðini tehdit eden terör odaklarýnýn köklerinin kazýnacaðý'na dair Ýran'da açýkça ifade ettiði sözleri, ayný netlikte yansýtýlmadý, ayný medyada..

*

Bu konuya geçmeden önce, önceki yazýmda deðinilen konularla ilgili olarak bazý okuyuculardan gelen mesajlara deðinmek gerekiyor.

Önceki yazýda, 'Tahran Buluþmasý'yla ilgili olarak, üç ülke ve devletin hem o tarihî geçmiþine deðinilirken; Ýran'ýn, 500 sene öncelerde, Þah Ýsmail'in Ýran toplumunda zor kullanarak gerçekleþtirdiði Þii hâkimiyetinden önceki 900 yýl boyunca, Ýran coðrafyasýnýn Ýslâm kültür ve medeniyetinin en önemli havzalarýndan birisi olduðu anlatýlmýþtý.

Buna raðmen, bazý okuyucular mesajlarýnda, hattâ, -bugün Doðu ve Güneydoðu Anadolu ile, bugünkü Ýran'ýn batýsýnda hüküm süren- ve bir zaman, Osmanlý'nýn canýný sýkan ve 1473'de, Otlukbeli Savaþý'nda, Fatih Sultan Mehmed tarafýndan yenilgiye uðratýlarak varlýðýna son verilen Akkoyunlu Devletinin hükümdarý Uzun Hasan'ýn bile þiî olduðunu sanýyorlar; onun kýzý olan Âlemþah Begüm'ün Þah Ýsmail'in annesi oluþuna bakarak..

Doðrudur ki, Uzun Hasan'ýn kýzý, evet, Þah Ýsmail'in annesi idi. Ama, tekrar hatýrlayalým ki, Þah Ýsmail öncesindeki bütün Safevî Hanedaný da Sünni idiler.

Hattâ o kadar ki, Þah Ýsmail, kendi mezhebî dayatmasýna teslim olmayan binlerce insaný öldürtürken, annesinin, oðluna karþý çýkmasý üzerine, 'en aðýr þekilde cezalandýrýldýðý'na dair rivayetler tevatür cinsindendir.

*

Bazýlarý okuyucular da, Ýran'ýn þiîleþtirilmesinden önceki dönemlerde de, Müslüman dünyasýnda meseleler çýkardýðý gibi iddialarý, vs. yazmýþlar. Konuyu bir coðrafyayý ve halkýný suçlamak noktasýndan çýkarmak gerekir herhalde.. Çünkü rahatsýzlýðýn temelinde, güç ve saltanat kavgasý bulunuyordu.

Nitekim, 250 yýl kadar Selçuklu Devleti'nin asýl coðrafyasý olan ve Rey ve Ýsfahan'ýn Selçuklu baþkentleri olduðu Ýran'da, Kerman Selçuklularý'yla Irak Selçuklularý, yani ayný ailenin güç merkezleri arasýnda bile savaþlar cereyan etti, 900 yýl öncelerde..

620 yýl öncelerde, 1402'de, Timur, taa Semerqand taraflarýndan gelip, Ankara'da Yýldýrým Bayezid'i aðýr bir yenilgiye uðrattýðýnda da, taraflar arasýndaki ihtilaf, mezhebî temelli deðil, güç gösterisi ve saltanat rekabeti temelliydi.

*

Müslümanlarýn kurduklarý devletler arasýndaki kavgalar sadece filan coðrafyaya mahsus olmayýp, tarih boyunca, hattâ baba-oðul ve kardeþler arasýnda çýkan kanlý mücadelelerde, taraflarýn gayrimüslim devletlerden bile yardým aldýklarý, onlarla ittifaklar kurduklarý hatýrdan çýkarýlmamalý.. '2. Bâyezid' ve 'Cem Sultan' mücadelesinin trajik sonuçlarýný hatýrlayalým..

Sözgelimi, Avrupa devletleriyle dostluklar kurarak, varlýðýný sürdürmeye çalýþan Karamanoðullarý Devleti'nin de, Fatih Sultan Mehmed tarafýndan, tamamen kontrol altýna alýndýðý unutulmamalý.. Bu da bir güç ve saltanat savaþýydý... Güç, caiz göstertir.

Kezâ, Osmanlý'nýn Mýsýr Valisi Kavalalý Mehmed Ali Paþa'nýn isyan edip, Nizip Savaþý'nda Osmanlý Ordusu'nu yenmesini takiben, 2. Mahmûd'un, Rusya'dan yardým istemek zorunda kalýþý ve Osmanlý Devleti'nin Rusya'nýn kucaðýna düþmesine engel olmak için, Avusturya ve Fransa'nýn da devreye girmesiyle 1833'de, 'Hünkâr Ýskelesi Andlaþmasý'yla o gailenin kýsmen durdurulabildiði de hatýrlanmalýdýr.

Yani, hele de Müslüman coðrafyalarýndaki devletlerin ihtilaf ve savaþlarýný illâ da inanç temelli sanmak yanýltabilir.

*

Bu hatýrlatmalardan sonra.. Tekrar sözün baþýna dönelim..

Ýran lideri Khameneî, 'Suriyenin kuzeyine saldýrý, Türkiye ve Suriye ve bütün bölgenin zararýna olacaktýr' dedi.

Khameneî, 'Ýran, Türkiye'nin güvenliðini kendi güvenliði biliyor, Türkiye de Suriye'nin güvenliðini kendi güvenliði bilsin..' diye tuhaf bir cümle kurarken, Türkiye'nin güvenliðini Suriye'den tehdit eden terör odaklarýndan habersiz gibi konuþuyordu. Kezâ, Suriye'de bir devlet otoritesinin kalmadýðý, Fýrat'ýn doðusunun Amerika tarafýndan, batýsýnýn ise Rusya ve Ýran tarafýndan, kendi kontrol bölgeleri olarak paylaþýldýðý, ayrýca, sionist Ýsrail rejiminin de Suriye'nin dilediði yerini bombardýman ettiði ortada iken.. Yani, ortada 'Suriye güvenliði' diye bir þey yok, hele de son 11 yýldýr..

Türkiye'nin güneyinden, 910 km'lik sýnýr boyunca, hangi terör örgütlerince tehdit edildiðini ve onlarýn, Amerika ve Rusya baþta olmak üzere, kimler tarafýndan desteklendiðini, Ýran lideri de biliyordur mutlaka.. Kezâ, Suriye'den -uluslararasý hukuka göre- 'yasa-dýþý' sayýlan askerî güçlerin çýkmasýnýn istenmesinden maksadýn, sadece Amerika olmadýðýný, buna Türkiye'nin de dâhil olduðunu da..

Ama, Rusya ve Ýran, Beþþar Esed liderliðindeki 55 yýllýk ve bugün fiilen var olmayan ve kâðýt üzerinde var gözüken Baas rejimi diktatörlüðünün daveti üzere orada olduklarýný söyleyerek, sadece kendilerini 'yasaya uygun' görüyorlar.

*

Daha ilginç olan ise, Khameneî'nin, Ukrayna'nýn Rusya tarafýndan ezilmesini, 'NATO'yu durdurmak için yapýlmýþ bir hareket olarak' görüp açýkça desteklemesi..

Bu bakýþ açýsýndan, Türkiye'nin Kuzey Suriye'de kendisini tehdit eden terör örgütlerini bertaraf etmek için bir askerî harekâta giriþmek istemesine karþý çýkmasýnýn mantýðý da anlaþýlabilir. Çünkü, Türkiye güçlü olmamalý.. Bunun için de, Türkiye'nin 900 km'lik sýnýr boyunca güvenliði tehdit altýnda olmalý.. Bu tehdit, Suriye'yle ortak sýnýrlarý bile olmayan Rusya ve Ýran açýsýndan, üzerinde durulacak bir önem taþýmamaktadýr, elbette!

Sonra da, 'Türkiye'nin güvenliðini Ýran'ýn güvenliði' olarak bilmek!..