Rus savaþ uçaklarýnýn Ýdlib’i bombaladýðý saatlerde Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan, “Kimyasal Silâhlarýn Yasaklanmasý Sözleþmesi 1915'te imzalanmýþ, 1997 Kimyasal Silâhlarýn Yasaklanmasý Örgütü'nün kurulmasý... Kimyasal silâhlarla ilgili tavýrlar koyuyoruz, doðrudur. Konvansiyonel silâhlarla, öldürenlere karþý tavýr almakta gecikiyoruz ama kimyasal silâhlara karþý tavýr koyuyoruz. Neticesi ölüm olduktan sonra kullanýlan silâh konvansiyonel olsa ne fark eder kimyasal olsa ne fark eder?" diyerek yýllarca oynanan ‘uluslararasý vicdan tiyatrosunu’ yerle bir etti!
Nerede mi?
Suriye’de 7 yýldýr çoluk çocuk, genç ihtiyar katledip kadýnlarýn ýrzlarýna tasallut eden Ýran’ýn Baþkenti Tahran’da! Baþkan Erdoðan’ýn ‘uluslararasý vicdan tiyatrosunu’ tarihin çöplüðüne atmasýna Rus Devlet Baþkaný Vladimir Putin ve Ýran Cumhurbaþkaný Hasan Ruhani þahitlik etti! Ve Ýran’ýn tarih boyunca yaptýðý desiselerinden biri ilk defa insanlýk adýna faydalý oldu. Tahran’daki üçlü toplantýyý, Türk tarafýný (Muhtemelen Rus tarafýnýn haberi vardý) bilgilendirmeden canlý yayýnlayarak Baþkan Erdoðan’ýn insanlýk manifestosu hüviyetindeki sözlerini dünya anbean dinleme þansýný yakaladý!
Tahran’daki toplantý sýrasýnda Ýran ve Rusya Ýdlib’de halký bombalayarak savaþtan, kandan yana kararlýlýklarýný gösterirken Baþkan Erdoðan Türkiye’nin barýþtan yana kararlýlýðýný þu sözlerle gösterdi: “Her ne gerekçe ile olursa olsun Ýdlib'e yapýlacak saldýrý felaketle katliamla ve çok büyük bir insani dramla sonuçlanacaktýr… Ýdlib'in kan gölüne dönmesini asla istemiyoruz. Kendi halkýný öldüren birine Ýdlib'in güvenliði teslim edilemez… Burada bir ateþkes ilaný yapabilirsek inanýyorum ki bu zirvenin en önemli adýmlarýndan birisi bu olacak ve sivilleri bu ciddi manada huzurlu kýlacaktýr, rahatlatacaktýr. Böyle bir ilanýn yapýlmasý bu zirvenin de zaferi olacaktýr diye düþünüyorum.”
Baþkan Erdoðan’ýn barýþtan yana çabasý maalesef karþýlýk bulmadý ve Ýran ile Rusya Ýdlib’de halký bombalamaya devam ediyor.
Türkiye, Suriye’de halk ayaklanmasýnýn baþladýðý günden bugüne, çaðýmýzda zifte bulanmýþ insanlýðýn yüzünü aðarttý. Tahran’daki toplantýda görüldüðü üzere aðartmaya da devam ediyor. Bu hâl, insanlýðýn vicdaný olan Türkiye’yi, dost gözükenlerin de içinde olduðu kumpastan çýkmasýna vesile olacaktýr Allah’ýn izniyle.
Ömrü vefa eden görecek, mazlumlarýn kanýný dökenler birbirini yerken mazlumlara el uzatanlar bu mukadder tabloyu fýndýk fýstýk yiyerek seyredecek!..