Tahran’da Türkiye, Rusya ve Ýran arasýnda gerçekleþen zirve o kadar þeffaftý ki analize gerek bile kalmayabilir. Ama þöyle bir toparlayalým.
TEK ORTAK NOKTA: Radikal unsurlarýn temizlenmesi tek ortaklaþýlan hedef. Ama üç ülke tanýmlamada ayrýþýyor ve yapýlacak müdahalenin zamanlamasý, çapý ve yöntemi konusunda anlaþamýyor. Türkiye sivillerin radikallerden ayrýþtýrýlmasý için zaman kazanmaya çalýþýyor.
TÜRKÝYE’NÝN ÜLTÝMATOMU: Hatay sýnýrýmýzýn neredeyse tamamý Ýdlib sýnýrý. Üst kýsým Afrin. Türkiye için bölgedeki her geliþme hayati. Milli güvenliðimiz dün ýsrarla vurgulandý. Kaygýlarýn karþýlýksýz kalmasý halinde Astana sürecinden çekileceðimiz de: “Bu, Astana sürecinin itibarýnýn ve güvenliðinin sýnandýðý son fýrsattýr”.
PUTÝN RESMEN BOÞA DÜÞTÜ: Erdoðan’ýn ateþkes ýsrarý karþýsýnda Putin de Ruhani de lafý geveledi. Putin’in “masada silahlý gruplar yok, onlar adýna konuþamayýz” sözü bomboþ bir laf. Astana sürecinin varlýk sebebini, varlýðýný inkar. Zira üç ülke de Suriye’de -Ýdlib’de çatýþmasýzlýk/ateþkes için karar alýrken bahsettiði silahlý gruplar masada mýydý ki?
SÝVÝLLERÝN HAYATI: Türkiye mealen dedi ki; “Astana süreci baþarýsýz deðil. Lakin radikalleri temizliyoruz diye bölgeye kitlesel ölümcül bir saldýrý düzenlenmesi süreci yýkar. Katliamýn konvansiyonel silahlarla mý yoksa kimyasal silahla mý olduðunun önemi yok. Teröristler en çok bizi rahatsýz ediyor ama onlar var diye masumlara kýyýlamaz”. Benzer süreçleri biz baþarýyla uyguladýk. Hem hendek terörü döneminde ülkenin doðusunda, hem Afrin ve El-Bab hattýnda. Türkiye Suriye sahasýnda da bunun için çaba harcýyor. Böylece hem Afrin ve El Bab harekatlarýný birlikte yaptýðý ÖSO üyelerini korumak hem de radikallerin meþru güçler ve siviller arasýna sýzmasýný önlemek istiyor.
MÜLTECÝ AKINI: Toptancý müdahaleler sivillerin sýnýrýmýza yýðýlmasýna yol açar. Türkiye mülteci alma konusunda kendi sýnýrýnda zaten. Kapasite aþýmý yaþýyor. Kitlesel göçlere, dalgalanmalara yol açýlmamalý. Müdahale tedricen ve özenle yapýlmalý.
ESED’ÝN ÖLÜSÜ: Putin de, Ruhani de Esed rejiminin meþru muhatap kabul edilmesi için epey çabaladý. Ýki devlet de halihazýrda Suriye’de Esed’in þahsýnda temsil ediliyorlar tamam ama bu ýsrar ne Türkiye’nin kararýný deðiþtirir, ne halkýnýn ve Hakk’ýn indinde siyasi bir ölü olan Esed’i diriltebilir.
FIRAT’IN DOÐUSU: -Eðer Astana süreci çökmezse- Fýrat’ýn doðusu için ortak harekat iþareti çýktý gibi. PYD-PKK’nýn yani ABD’nin dediði olmayacak bu bölgede. Ruhani’nin Fýrat'ýn doðusunda sorun olduðunu söyleyip “ABD'nin Suriye’yi derhal terk etmesi gerek” diye eklemesi, Türkiye’nin orta vade hedefi için birlikte çalýþýlacaðý anlamýna gelebilir.
Dün Tahran’da uluslararasý diplomasi tarihinde pek nadir görülen bir olay gerçekleþti. Üç ülkenin de öz güvenli þekilde oluruyla Türkiye, Rusya ve Ýran devlet baþkanlarý Tahran’da 12 maddelik sonuç bildirgesini canlý yayýnda tartýþtýlar.
Washington’da þok etkisi yaratmýþ olmalý. Bu cömertlik, bu güç gösterisi ABD’nin kendini bir kez daha kötü hissetmesine yol açacaktýr. Hele de canlý yayýnda Fýrat’ýn doðusundaki terör örgütleri (PKK-PYD) ve hamisi ABD bölgeden atýlsýn dendiðinde.
Devlet baþkanlarý kapalý kapýlar ardýnda nasýl konuþur, polemikler nasýl yaþanýr, bunu görmüþ olduk. Bir de Erdoðan’ýn tavrýný: Her zamanki gibiydi. Kitleler önünde nasýlsa öyle. Net, kararlý, açýk. Dimdik konuþtu, sivillerin hayatlarý için çabaladý. Ýki kez sözü yormadan “ateþkes ilan edin” dedi. Donuk surat Putin’in bile yüzü hareketlendi.
Ýranlý büyük þair Þirazi’den yaptýðý alýntý ise hem baþarýlý bir diplomatik atak hem de “adam kimdir”in tasviri gibiydi: “Ey baþkalarýnýn acýsýyla kaygýlanmayan! Sana Ademoðlu demek ne mümkün!”
Adamsýn Erdoðan!