Takımı bırak seyirciye bak, Show TV’ye bakma...

Bir ay önce söylesen insanların güleceği bir ihtimal gerçek olmuş. A Milli Takım 89. dakikada bulduğu gol sayesinde Avrupa Şampiyonası Finallerine direkt gitme hakkı kazanmış. Bu demek oluyor ki, asıl keyif maçın bitiş düdüğü çaldığında yaşanacak.

Hatırlayın, Galatasaray UEFA Kupası’nı kazandığında Fatih Terim’in sahanın ortasına koşuşunu dahi izlemiştik. Salı akşamı asıl görüntüleri izleyemedik zira Show Tv reklama gitti.

Tamam maç yayın haklarını para ödeyerek aldılar ve harcadıklarını da kazanmaları lazım. Ancak maç sonu reklamı 91. dakika için satmak diye bir şart da yok. Bir nokta daha, reklamı o dakikada giren firmalar,seyircinin sempatisini değil nefretini kazanıyorlar. Yani paralarıyla negatif duygu uyandırıyorlar.

Show Tv Spor yayınlarının başında, hem iyi bir futbol izleyicisi hem de iyi bir spor yazarı olan Serdar Ali Çelikler var. Ekran başında olsaydı tahminen o da bu duruma itiraz ederdi.

Reklam servislerinin bu gibi konularda daha özenli davranmaları mümkün aslında. Aynı heyecan yaşanmıyor ama Lig Tv başlatırsa, diğer kanallara da örnek olabilir bu durum.

***

Neyse gelelim asıl konuşmamız gereken konuya... Birinci soru, Milli Takım maçlarını neden Konya’da oynadı? Bu sorunun cevabı,mecburiyetten İstanbul seyircisi, Yıldırım Demirören Federasyonu’nu böyle bir karar almaya mecbur bıraktı.Galatasaray sahasında Fenerbahçeli, Fenerbahçe sahasında Galatasaraylı futbolcu, kendi seyircisinden küfür yedi bu ülkede.

Lafa gelince, en büyük Türkiye ama uygulamada rakibe duyulan nefret Türkiye’nin önüne geçti.

Daha vahimi makul seyircinin maçlara ilgi göstermemesi. Tamam son 2 büyük turnuvaya gidemedik, beklenmedik maçlar kaybettik ama açılmış yeni bir sayfa vardı. En azından o sayfaya bir şans vermek gerekiyordu.

İstanbul’da 50 bin kişinin rakip takım oyuncuları ve hakem üzerinde yaratacağı baskıdan faydalanamadık turnuva boyu. Futbolu getirdiğimiz hal bu maalesef....

***

İzlanda maçında beklediğimiz gol 89. dakikada geldi. 2008’de Avrupa Şampiyonası’nda son dakikaların takımı olmuştuk biz.

O turnuvada yarı finalde elendik, unuttuk mu? Üstelik 3 takımı son dakikalarda attığımız gollerle geçip yarı finalde Almanya’dan son dakika golü yemiştik.

Salı gecesi maçı anlatan Melih Gümüşbıçak, o yarı final maçını da anlatan isimdi. Maç anlatmak deyince, kendi umudunu ekran başında bize de geçirdi Melih ve alanında yine en iyilerin başında geldiğini hepimize gösterdi.

Bu tabloda herkesin emeği var. Bir tek İstanbul seyircisinin emeği yok. Kendimizi kandırmayalım...