Taksim Meydanýný yayalaþtýrma projesi, daha güzel bir Ýstanbul yolunda atýlan adýmlardan biri olsa gerek. Fakat maksat iyi anlatýlamayýnca olay olmadýk yerlere sürüklendi. Taksim için düþünülen proje, çevreci herkesin onayýný alabilirdi. Buradaki sýkýntý tanýtým eksikliðinden kaynaklanmýþ gibi. Ýstanbul Belediyesi, Halkla Ýliþkiler iþini biraz daha ciddiye almalý diye geçiyor aklýmdan. Gezi parkýndaki eylemler de itiraz edenlerin yeterince bilgilendirilmemesiyle baþladý. Daha sonra iþin içine kötü niyetliler girdi ve olaylar çýðýrýndan çýktý.
Beþir Ayvazoðlu’nun nefis bir kitabý var: “Dünyayý Güzelleþtirmek. Turgut Cansever’le Konuþmalar” adýný taþýyor. TÝMAÞ Yayýnlarýndan 2012 Kasýmýnda çýktý bu kitap. Aslýnda müstakil bir yazýda ele almak istiyordum. Bu kitap etrafýnda kentsel dönüþümü tartýþmaktý niyetim. Fakat þimdi sýrasý geldi. Taksim Gezi parkýndaki bir kaç aðacýn sökülerek bir baþka yere taþýnmasýný bahane edenlerin bu kitabý okumalarýný ne kadar isterdim. Yaþanýlan mekâný güzelleþtirmek nasýl olurmuþ, bunun temel dayanaklarý nelermiþ, bilmelerini isterdim. Medeniyet ve þehir iliþkisi hangi unsurlarý taþýrmýþ, anlasýnlar isterdim. Bir bütün olarak ev, sokak, park, bahçe elemanlarýyla þehir nasýl olmalý, bunun þuuruna varsýnlar isterdim. Ýstanbul’un nasýl tahrip edildiðini, tarihi dokunun nasýl silindiðini, cadde açmak uðruna Beyazýt Camiinin bile yýkýlmaya kalkýldýðýný okusunlar isterdim. Taksim Kýþlasýnýn akýbetiyle bir de bu kitapta karþýlaþsýnlar isterdim.
Ýstanbul Esenler Belediyesi Þehir Düþünce Merkezi, “Þehir ve Düþünce” adýyla bir dergi çýkarmaya baþladý. “Ýdeal Þehir Üzerine Düþünceler” ve “Ýdeal Þehir Üzerine Görüþler” baþlýklý iki uzun sohbetin notlarý var ilk sayýda. Saadettin Ökten ve diðer uzmanlarýn fikirleriyle tanýþtýktan sonra Taksim olaylarýný deðerlendirmek daha anlamlý olmaz mý? Dergide bir de Birgi yazýsý var.
Çok üzüldüðüm bir nokta þu: Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn Ýstanbul’a ne kadar çok aðaç kazandýrdýðýný, yeþil alanlarý nasýl artýrdýðýný, orman alanlarýný korumak için ne mücadeleler verdiðini herkes biliyor. Bunlarý rakamlara dökmeyi gereksiz buluyorum. Kemiyetten çok keyfiyet önemli. Þimdi böyle bir insaný aðaç düþmaný gibi göstermek haksýzlýk deðil de nedir? Burada bir algý yönetimi sorunu var. Ayný sorun dýþ dünya için de geçerli. Demokrasi, özgürlükler, þeffaflýk, hesap verme, insan haklarý, hukukun üstünlüðü gibi konularda köklü reformlar yapan Ak Parti hükümetlerinin baskýcý olduðuna iliþkin kimi merkezlerdeki yanlýþ kanýyý ortadan kaldýrmanýn bir yolunu bulmak zorundayýz.
Taksim olaylarýný deðerlendirirken Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün bir deðerlendirmesine dikkat etmek gerekiyor. Taksim gösterilerini Arap ülkelerindeki gösterilerle ve Arap baharýyla mukayese etmenin yanlýþlýðýna iþaret eden Sayýn Cumhurbaþkaný, Türkiye’de seçimle gelmiþ bir yönetim olduðuna deðindi. Bizdeki gösterilerin ancak batý ülkelerindeki gösterilerle kýyaslanabileceðini söyleyerek olayýn özünü saptýrmak isteyenleri uyardý.
Gösterilerde ortaya çýkan þiddet, masumane baþlamýþ olsa bile Taksim olaylarýnýn ne kadar yanlýþ yerlere sürüklendiðinin açýk bir kanýtý deðil mi? Yakýlýp yýkýlan onca iþyeri, araç, gereç, otobüs, polis araçlarý, sökülen kameralar, kaldýrým taþlarý makul bir gösterinin unsurlarý olabilir mi? Bir kýsým basýn organlarýnýn tavrýna da dokunmadan olmaz. Sadece su sýkan polis araçlarýnýn fotoðraflarýný yayýnlayanlar kamu mallarýna verilen zararlarý göstermekten niçin kaçýnýrlar acaba? Marjinal gruplara dikkat çeken kaç yayýn organý vardý? Bu konunun ne kadar önemli olduðunu, medya dünyasýnýn içinde olmayanlara anlatmak çok zor. Bunu yakýndan biliyorum. Ýzmir’de Ak Parti Karþýyaka, Çiðli ve Karabaðlar ilçe binalarýnýn kundaklanmasý medyada ne kadar yer buldu, takip ettiniz mi?
Türkiye’de iþler ne zaman yoluna girse birden baþka bir alanda sorunlar ortaya çýkýyor. Ýsterseniz çýkarýlýyor diyelim. Tam terör sorunundan kurtuluyoruz derken Ak Parti düþmanlýðý üzerine kurgulanmýþ bir yeni hadiseyle karþý karþýya kalýyoruz. Faiz ve alkol lobisi, imtiyazlarý ortadan kaldýrýlan çevreler, güçlü bir Türkiye’yi istemeyen oluþumlar el ele vermiþ durumdalar. Hükümet istifa diyenlerin bir planlarý var mý? Yok. Yeter ki kaos olsun.
Son on yýldýr atlattýðýmýz sýkýntýlarý hatýrlayýn. Türkiye bunu da atlatacaktýr. Yine de Taksim olaylarýný iyi tahlil etmek ve gençlik üzerine eðilmek zorundayýz.
Bir tedbire daha ihtiyacýmýz var. Ýyi niyetli gösterilerin istismarýný özgürlükleri zedelemeden önlemek, marjinal gruplara imkan vermemek.
Dileyelim son olaylar EXPO 2020 iþine zarar vermesin.