Irak Cumhurbaþkaný Celal Talabani’nin rahatsýzlanmasý, hatta bazý ajanslara öldüðü haberlerinin geçmesi, deyim yerindeyse deprem etkisi uyandýrdý. Þu dakikalarda Talabani hala yoðun bakýmda, durumunun iyiye gittiði bilgisi veriliyor, ancak ayaða kalkýp kalkamayacaðý belirsizliðini koruyor.
Talabani’nin saðlýðý uzun zamandýr kötü. Buna raðmen mevcut dengelerde öyle bir role sahip ki, sistemde ne kadar kalýrsa o kadar kar diye bakýlýyor adeta. Bir parça Ortadoðu’ya mahsus bir hal olsa gerek; aktörler üzerine kurulu dengeler, onlarýn çekilmesiyle büyük sarsýntýlar yaþýyor.
Uzun bir mücadelenin adamý Celal Talabani. Bir köþe yazýsýna sýðacak öykü deðil elbette. Ancak sadece Irak ya da Kürt siyasetinde deðil, bölgesel anlamda da son 30-35 yýla damgasýný vuran bir isim. Hýzlý hareket eden, aniden saf deðiþtiren ve çok sayýda ittifaký ayný anda taþýmaya çalýþtýðý için tuhaf lakaplarla anýlan renkli bir kiþilik.
Öte yandan kim ne derse desin 80 yaþýna gelmiþ ve hala kendisinden önemli roller beklenen bir isim.
***
ABD’nin Irak’ý iþgali sonrasýnda onlarla el sýkýþan, ardýndan da cumhurbaþkaný olarak bir anlamda Kürt siyasetini en üst düzeyde temsil imkaný bulan Talabani, geleneksel tabanýný hýzla kaybetse de, cumhurbaþkanlýðý zeminini iyi deðerlendirdi.
Kuþkusuz özellikle son 20 yýlda Mesut Barzani’nin KDP’si, Irak Kürtlerinin en ciddi þemsiyesi olmayý baþardý. Sosyalist damardan gelen Talabani’nin KYB’si, daha seçkin, okur yazar ve uluslararasý düzeyde aktörlere sahip olsa da, tabanda geniþleme imkaný bulamadý.
Bu durum, KYB’den ayrýlan Nuþervan Mustafa’nýn Goran (Deðiþim) hareketi tarafýndan iyi deðerlendirildi ve Talabani kalesi sayýlan Süleymaniye’de bile seçimlerde hüsrana uðradý.
Bölgesel, hatta küresel ölçekte siyaset yapan, ama yerel anlamda hýzla güç kaybeden bir aktörden bahsediyoruz kýsaca.
***
Peki tüm bunlara raðmen Talabani’yi bu denli önemli kýlan nedir?
Kuþkusuz þu ana kadar yaþanan gerginliklerde oynadýðý arabulucu ve uzlaþtýrýcý role öncelikle dikkat çekmek gerekiyor. Tecrübesi, uluslararasý alanda gördüðü kabul de bu listenin ilk sýrasýnda yer alýyor.
Baðdat ve Erbil arasýndaki gerginlik zaman zaman yatýþsa da, tüm hýzýyla devam ediyor. Ne Baþbakan Nuri Maliki ve arkasýndaki ittifakýn, ne de Barzani ve ona destek verenlerin kolayca geri adým atacaðý bir gerilim bu. Enerjiden bölgesel hesaplaþmalara kadar pek çok baþlýk altýnda devam ediyor.
Bunlar yaþanýrken, olup bitene biraz daha yukarýdan bakabilecek iki önemli aktörün ne yapacaðý merakla bekleniyordu. Birisi Irak Þiilerinin en büyük dini lideri Ayetullah Sistani. Diðeri Cumhurbaþkaný Celal Talabani.
Sistani’nin krizde yatýþtýrýcý bir rol oynamaya çalýþtýðýný, ancak özellikle Ýran korkusuyla bunu hayli çekingen bir üslupla ortaya koyduðunu gördük.
Talabani ise hem Sistani’nin uzlaþma çaðrýlarýna destek verdi, hem de kendi aðýrlýðýný koyarak dengeleri yeniden kurmaya çalýþtý. Kolay mý, mümkün mü, artýk eskisi gibi olabilir mi sorularýnýn cevabýný kuþkusuz herkesten daha iyi bilecek bir tecrübe olarak denedi, muhtemelen yaþadýðý sürece deneyecek.
Peki ya ondan sonrasý. Yani Talabani sonrasýnda, Irak siyasetinde Kürtleri de paranteze alarak denge oluþturabilecek, bölgesel ve uluslararasý zeminlerde varlýk gösterebilecek adaylar var mý?
Akla ilk gelen isim Behram Salih. Bu alaný dolduracak kadar tecrübe sahibi olduðu da muhakkak. Ancak yeni aktör kim olursa olsun, eskisinden çok daha zor soru ve sorunlarla boðuþmak zorunda kalacak.