Sonunda buldum, mutluyum.
Çocukluðumun tiyatroyla dolu günlerinde, Devlet Tiyatrosu ile birlikte Muammer Karaca ile Ýstanbul Tiyatrosu ayrý bir yer tutar. Fransýz vodvillerinden Türkçeye uyarlanmýþ kahkaha makinasý oyunlar bugün de sahnelense yeridir; hiç deðilse bizim nesil nostalji ihtiyacýný giderir...
Kimsenin elinde o müthiþ eserlerin sahne metinleri yok mudur acaba?
Bir gün belki bu sorumun da cevabýný bulurum, ama bana “Buldum, mutluyum” dedirten baþka bir merakýmýn giderilmesi: ‘Kabahat Askýda’ oyununun Muammer Karaca tarafýndan mý, Sururiler’in Ýstanbul Tiyatrosu’nca mý sahnelendiðini merak ederdim. Karþýma çýkan 1964 tarihli bir gazete reklâmý gerçeði öðrenmemi saðladý: Ýstanbul Tiyatrosu sergilemiþ oyunu...
Vodvillerde hep olduðu gibi, genellikle yanlýþ anlamaya dayanan karmakarýþýk bir ortamda suçu üstlenecek biri aranýr, ama bulunamaz; kabahat sürekli orada olmayana çýkarýlýr ‘Kabahat Askýda’ piyesinde...
‘Ýmralý tutanaklarý’ kamuoyunun bilgisine girdiði ilk günden itibaren ortalýk resmen bir ‘vodvile’ döndü. Hiç önemli olmayan ayrýntýlar iþin özünden fazla gürültü kopartýyor. Doðrusu Baþbakan Tayyip Erdoðan da her gün dozunu fazlalaþtýrdýðý suçlayýcý konuþmalarýyla ortalýðýn biraz daha karýþmasýna katkýda bulunmuyor deðil.
Ancak ortalýðýn bu denli karýþmasýnda asýl payýn sahibi, hayrettir, anamuhalefet partisi CHP... CHP’nin lideri ve sözcülerinin ilk günden buyana yaptýklarý konuya iliþkin açýklamalarý gözden geçirin göreceksiniz; iþin özünden ziyade dikkatlerimizi tek bir soru üzerinde yoðunlaþtýrýyorlar: “Tutanak metnini kim sýzdýrdý?”
En son açýklama CHP genel baþkan yardýmcýsý Haluk Koç’tan geldi; parti olarak ‘sýzdýrma’ iþini Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn yaptýðýndan kuþkulanýyorlarmýþ... Sebep? “Kamuoyunun hazýrlanmasý için” diye açýklamýþsebebi Haluk Koç...
“Çýk, konuþ” tavsiyesinde bulunuyor CHP sözcüleri her gün uzun uzun konuþan Baþbakan Erdoðan’a...
Herhalde bana sormazlar, ama sorsalardý “Þu aþamada hiç konuþmayýn” aklýný verirdim CHP’lilere...
Türkiye yeni ‘açýlým’ ile birlikte riskli bir döneme girdi. Terörün önünü kesmekten öte, silâhlarýn býrakýlmasýyla terörün sýfýrlanmasý amaçlanýyor. Alenen desteklese de karþý çýksa da, anamuhalefetin bu sürece olumlu veya olumsuz bir etkisi olmasý fazla önem taþýmýyor. Baþarýnýn da baþarýsýzlýðýn da faturasý hükümete ve iktidar partisine çýkarýlacak...
Risk alan onlar çünkü.
Sürecin baþarýsýz olmasýný istediðini çok belli eden ve bunun için alenen çaba gösteren olursa, sürecin baþarýsý durumunda kaybedebilir. Bu da CHP ile MHP’nin riski. Hatta, sürecin onlarýn havayý bulandýrmasý yüzünden baþarýya eriþmediði kanaati kamuoyuna hâkim olursa, baþarýsýzlýk durumunda bile kaybedebilir muhalefet...
“En iyisi þu sýrada konuþmamalarý” demem bu sebepten...
Biliyorum, içindeki kuvvetli bir damar ile onlarýn medyadaki uzantýlarý CHP yönetimini daha þiddetli çýkýþlara zorlama çabasýndalar. Onlarýn gözünde terörün bitmesinin bir deðeri yok, ama CHP de deðersiz onlarýn gözünde; iþlerini daha rahat görebildikleri karmaþa ortamýnýn geri gelmesini istiyor onlar...
“Kabahat askýda” diyebilecekleri ortamý yani...
CHP yönetimi de bunu istiyorsa, eyvallah...