Tam bir Yunan dramasý...

Politikacýlarý koltuklarýndan etmek için gerekli üç þey var: Kýzgýn bir (eski) eþ... Onun kýzgýnlýðýný manþetlik haber için kullanmaya hazýr bir gazeteci... Bir de geçmiþinde yasadýþý bir iþlem... Bu üçü biraraya geldi mi, ne kadar güçlü olursa olsun, politikacý, hem koltuðunu, hem itibarýný kaybediyor, hem de cezaevini boyluyor...

Þu sýralarda büyük kentlerin reklâm panolarýnda kocaman bir koltuða oturmuþ Oscarlý artist Kevin Spacey yer alýyor. Digitürk kanallarýndan birinde haftada bir izlenilebilecek ‘House of Cards’ (iskambilden þato) adlý politik dizinin reklâmý bu. Kevin Spacey, baþkan olmayý kafaya koymuþ, bunun için ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyen bir milletvekilini canlandýrýyor.

Yok, koltuðundan olacak politikacý dizi kahramaný deðil, o gerçek bir olayýn kahramaný... Dizide gerçek hayatta olanýn izdüþümü yaþanýyor: Dizideki politikacýnýn daha yukarýya týrmanmak için elinde üç kartý var: Yaptýklarýna göz yuman, kendisini teþvik edip yolunu açan bir eþ... Kendi mesleki týrmanýþý için politikacýnýn “Yaz” dediklerini haberleþtiren bir gazeteci... Bir de baþka politikacýlarýn hatalarý, yasadýþý iþlemleri...

Þu sýrada dünyada en ilgi çekici diziler ve filmler politikacýlarla ilgili... ‘Borgen’ adlý Danimarka yapýmý dizide, o da Digiturk kanallarýndan birinde yayýnlanýyor, küçük bir partinin baþýndaki genç kadýn politikacýnýn baþbakanlýða yükseliþini, zora düþürülmelerini, karþýlaþtýðý engelleri aþmasýný, rakiplerinin ona ve onun rakiplerine attýðý kazýklarý izliyoruz...

ABD ve Ýngiltere’de en fazla ses getiren diziler House of Cards ve Borgen... Anlatýlanlar gerçeðe yakýn olduðu için diziler ilgi çekiyor olmalý...

Gerçeðe yakýn olup olmadýðýný Londra’yý karýþtýran skandala bakarak öðrenebiliriz...

Olayýn merkezindeki politikacýnýn adý Chris Huhne... Chris eski bir meslektaþýmýz; sonradan ‘Liberal Demokrat’ saflarda politikaya atýlýyor. Önce Avrupa Parlamentosu’nda ülkesini ve partisini temsil ediyor, sonra Avam Kamarasý’na giriyor milletvekili olarak... Ýki kez partisinin genel baþkanlýðýna adaylýðýný koyuyor ve kaybediyor... Nihayet David Cameron baþkanlýðýndaki Muhafazakâr - Liberal Demokrat koalisyonunda enerji bakanlýðý koltuðuna týrmanmayý baþarýyor...

Ýhtiraslý mý ihtiraslý... Gözü yükselmekten baþka bir þey görmüyor. Ýkinci bir çocuklarý olacaðýný öðrendiðinde, karýsýna “Þimdi olmaz, kariyerim olumsuz etkilenir” diyecek ve gereðini yaptýracak kadar...

Baþýna dert de zaten ‘kariyet takýntýsý’ sebebiyle açýlýyor...

Henüz Avrupa Parlamentosu’nda üyeyken, bir Strasbourg dönüþü, eve gitmek üzere bindiði araçla hýz yapýyor. Üç puanýnýn silinmesiyle sonuçlanacak bir suç bu. Chris’in daha önce dokuz puaný çizilmiþ zaten; 13 ay içerisinde 10 puan çizildiðinde ehliyetini kaybetmesi mukadder. Son suçunu belgeleyen radar fotoðrafýnda aracý kimin kullandýðý belli olmuyor; o da eþine baský yapýp suçu üstlenmesini saðlýyor...

Eþi Vicky Pryce sýradan biri deðil, adý-saný duyulmuþ bir ekonomist. Bir ara hükümetin þef ekonomisti olarak görev de yapmýþ...

Yýllar geçiyor, adam karýsýndan boþanýp baþka biriyle evleniyor. Kadýn bunu sineye çekiyor, ta ki kendisi gibi ihtiraslý bir kadýn gazeteciyle karþýlaþana kadar... Gazeteci deþince rahatsýzlýk dýþa vuruyor, geçmiþte üstlenilen yasadýþýlýk gündeme geliyor. Gazeteci bunu Sunday Times’ýn manþetine taþýmayý baþarýyor...

Chris Hohne bakanlýk koltuðundan olduðu gibi milletvekilliðinden de istifa etmek zorunda kaldý. Þimdi mahkemede terliyor. Önceleri “Hayýr, iddia yalan” diye inkâr ederek adaleti yanýltmaya kalkýþmasý yüzünden bayaðý bir hapis cezasý kendisini bekliyor.

‘Tam bir Yunan dramasý’ dememin sebebi þu: Politikacýnýn kýzgýn eþi Vicky Pryce, aslýnda Atina doðumlu bir Yunan; asýl adý Vasiliki, kýzlýk soyadý da Courmouzis...

Kadýn gazeteci, kýzgýn eþi, ifþaata, “Göreceksin, bu yolun sonunda seni Lordlar Kamarasý bekliyor” diye ikna etmiþ...

Gazeteciler de biraz politikacýdýr.