Tam da dediğim gibi

İstanbul Güngören ilçesinin belediye başkan yardımcısı Veysel İpekçi kendisini görüp ayağa kalkmadığını iddia ettiği belediye çalışanına ceza kesiyor! 

Ceza, belediye binasındaki tuvaletin önünde tüm gün sandalyede oturup gelen olduğunda ayağa kalkmak! 

Belediye çalışanı kardeşimizin tuvalet önünde beklerken görüntüsünden haberdar olunca hemen Twitter’dan tepkimi gösterdim: “Gençlerimizi üzmeyin. Gençlerimizin motivasyonunu kıracak, moralini bozacak kişilerin ve anlayışların karşısında olacağız. Enes kardeşimize geçmiş olsun. Meselenin takipçisi olacağız.” 

Hâdise Ak Parti teşkilâtındaki genç kardeşlerimde infial uyandırmıştı. Veysel İpekçi öznesi tarafından cezalandırılan Enes Turan teşkilât içinde sevilen bir kardeşimiz. Teşkilât içinde kiminle konuşsam Enes’in efendiliğine, çalışkanlığına şahitlik ediyorlar. 

Mezkûr tweeti attıktan sonra birkaç kişiden “Bildiğin gibi değil” mesajı aldım. Maalesef bildiğim gibiydi. Son yıllarda Veysel İpekçi öznesi gibiler partide köşe başlarını tutmaya başlamışlardı. 

Bana “Bildiğin gibi değil” diye mesaj atanlara “neymiş bildiğim veyahut bilmediğim” diye sorduğumda mâkul cevap alamadım! 

Oysaki her şey ayan beyan ortada. Görüntüler varken, yüzlerce kişinin şahitliği varken bazıları, sırf kendi adamları diye Veysel İpekçi öznesini kurtarma derdine düşmüşlerdi; onlar adına ne acı! 

Hamdolsun, Veysel İpekçi öznesine verilmesi gereken tepki en üst seviyede verildi de birilerinin kurtarma operasyonu akamete uğradı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumartesi günü düzenlenen İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda, parti içinde yeni Veysel İpekçi öznelerine yer verilmeyeceğini çok kuvvetli vurguladı: “Kendi nefsinin peşine düşen sadece kendi ajandasına, kariyerine, hesabına odaklanan kişilerden dava adamı olmaz. Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz. Makamın gücüne, imkanlarına güvenerek gönül kıran, insanları rencide eden, vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz. İnsan gönlünü kıranların biz de partideki görevleriyle ilgili kalemini kırarız. Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Kibir en büyük isyandır. İnsanı ateş değil, kendi kibri yakar. Davası insan olan 82-83 milyonuyla herkesi, kısaca yaratılanı yaratandan ötürü seven bir davayız biz. Hiçbirimizin hesapla davranma, aklı yerine nefsinin sesine kulak vermek lüksü yoktur. Yumurtadan çıkıp kabuklarını beğenmeyenler varlık sebeplerini inkar etmekle kalmaz, kendi hüsranlarını da hazırlar.” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “kol kırılır yen içinde kalır” demeden kangren olacak kolu kesip attı ve vücudu kurtardı. 

Görünürde dava üzerinden şahsi çıkar hesabı yapanlar kazanır gibi gözükse de neticede hem dünyada hem ahirette kazanacak olanlar hasbîlerdir. Veysel İpekçi öznesi bu mânâda bizler için ibretliktir!..