Bir yanda ABD, terör örgütü PKK’ya karþý giriþilen hava saldýrýsýndan “derin kaygý” duyduðunu açýklýyor.
ABD’nin baþýný çektiði koalisyon güçleri Türkiye’nin PKK’ya yönelik operasyonunu onaylamadýðýný bildiriyor.
Öbür yanda ise Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), Türkiye’nin “siyasi denetim” altýna alýnmasýný öngören bir karar tasarýsýný onaylýyor.
Türkiye’ye düþman ne kadar terör örgütü varsa hepsine ev sahipliði yapan Avrupa, almýþ olduðu bu son siyasi kararla gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koymuþ oldu.
Hiç kuþku yok: Avrupa Türkiye’ye karþý siyasi bir haçlý seferi baþlatmýþ bulunmaktadýr. Ama bilsinler ki biz bu saldýrýlar karþýsýnda diz çökecek veya boyun eðecek bir millet deðiliz.
Cumhurbaþkaný’mýzýn dediði gibi; “Biz, AKPM’nin bu siyasi kararýný asla tanýmýyoruz.”
Varsýn nasýl biliyorlarsa öyle yapsýnlar.
***
Referandum sürecinde “hayýr cephesi”nin baþýný çeken Avrupa’nýn, Türkiye’nin içini karýþtýrmak için baþlattýðý siyasi hamlelerini asla dostlukla baðdaþtýrmýyoruz. AB üyeliði bizim olmazsa olmazýmýz deðildir.
AB üyeliði için istiklalimizden ve haysiyetimizden taviz verecek deðiliz. Eþit üyesi olmak istediðimiz Avrupa anlaþýlan o ki bize karþý haçlý zihniyetiyle hareket ediyor.
Bakmayýn siz “demokrasi” ve “özgürlük” dediklerine. Demokrasi ve özgürlük Avrupa’nýn deðerleri arasýnda bulunmamaktadýr.
Demokrasi ve özgürlük, Avrupa’nýn diðer milletlere karþý suratýna geçirdiði maskeden ibarettir.
Kitabî bilgiler üzerinden Avrupa’ya deðer atfeden Avrupaperestler unutmasýnlar ki Avrupa gerçeði, hele devletlerin gerçeði tamamen farklýdýr. Avrupa’da yükselen ýrkçýlýk ve yabancý düþmanlýðý, özellikle de Ýslamofobia ve Erdoðan düþmanlýðý Avrupa’nýn genleriyle alakalýdýr. Bir bilgenin dediði gibi, her þey aslýna geri döner… Avrupa da kendi aslýna geri dönüyor.
***
Bizim üyesi olmak istediðimiz Avrupa, kendini baþka kültürlerle ve inançlarla zenginleþtirmek isteyen bir Avrupa idi. Baþka türlü bir Avrupa’nýn üyesi olamayacaðýmýzý söylemek bile gereksiz.
O yüzden AB yetkilileri üyelik þartýný bir dayatmaya dönüþtürürlerse, herkes kendi yoluna gider… Bugüne kadar AB üyesi deðildik. Bundan sonra da olmayýz.
Avrupa’ya elbette düþmanlýðýmýz yok bizim. Ama Avrupa bize düþmanlýk etmeye devam ederse ve düþmanýmýz olan terör örgütlerine koþulsuz destek sunmaya devam ederse elbette Türkiye olarak politikalarýmýzý yeniden belirleyip, yolumuza öylece devam ederiz. Avrupa’nýn bu düþmanca kararýný tanýmýyoruz.
Bizim için bu karar yok hükmündedir.
Hangi terör örgütleriyle kol kola olduðu ayan beyan ortada olan AB yetkililerinin sömürge valisi edasýyla gelip ülkemizi teftiþ etmelerine veya ülkemizi sözde demokrasi adýna “siyasi denetim”den geçirmeye kalkýþmalarýna asla izin vermeyiz, biline.
'Anýtkabir yýkýlmalýdýr' yalaný
“FETÖ’nün siyasi ayaðý” baðlamýnda söylediklerim belli ki FETÖ’cü alçaklarý fena halde rahatsýz etmiþ.
Pensilvanya’nýn oðlu ile kýzýný görmeden, dahasý Pensilvanya’yla ittifak halindeki terör örgütünün siyasi partisini göz ardý ederek “FETÖ’nün siyasi ayaðý” üzerinden AK Parti’nin içine hamle yapmaya kalkýþan kripto FETÖ’cüler sözlerimden duyduklarý rahatsýzlýðý “itibar suikastý”na dönüþtürmeye çalýþtýlar. Yalan üretmekte üstlerine yok. Yalaný yaygýnlaþtýrmak konusunda da hayli mahirler. Her kýlýða rahatça bürünebildikleri için nabza göre þerbet vermeyi de iyi biliyorlar. Mesela Hrant Dink’i öldürttükleri bilindiði halde bugün kalkýp “Ermeni soykýrýmý” iddiasýnýn ateþli savunucularý olarak karþýmýza çýkabiliyorlar.
Ýþte “Anýtkabir yýkýlmalýdýr!” dediðimi sosyal medyada tedavüle sokanlar da bu alçak FETÖ’cülerdir. Bunu Atatürkçülük kisvesine bürünerek yaptýlar. Böyle bir beyanýmýn olmadýðýný ve asla olamayacaðýný açýklamayý bile zaid addederim. Kim ki aksini iddia edip ispatlamazsa þerefsizdir diyorum.
Bu yalana inanýp laf çakanlar da bu yalaný üretip yayanlar gibi þereften yoksundurlar.