Müslüman yüreklerin daðlanmasý için Gazze'den baþka derdimizin olmamasýný tercih ederdik. Ramazan-ý þerifi ihlasla eda edip Gazze'ye kafa yoraydýk, derdimiz sadece bu olaydý.
Çeliþkisiz bir acý içinde kulluðumuzu hissederdik belki de böylelikle.
Ancak rüzgarýna kapýldýðýmýz için yönüne etki etmek zorunda olduðumuzu hissettiðimiz seçim ve siyaset gündemi son derece çeliþkili, huzursuz, esef ve elem verici bir kesafetle canýmýzý çok yakýyor.
Eniþte kayýnço ortaklýðý ihlasýmýzýn vebaline giriyor.
Unutulmamasý gereken Gazze'yi ikincil býrakýyor!
On iki yýldýr cirmimce yazmaya, sözümü kalemle duyurmaya gayret ediyorum. Kritik seçim süreçleri hariç hiçbir zaman siyasetin gündemine maðlup olmadým.
Müslüman kendisi gündem oluþturur þuuru ve duruþuyla, sosyolojik gözlem ve deðerlendirmelerle günün demini deðil özün demini kývama getirmeye çalýþtým.
Þahit olduðumuz bu sancýlý vetire sonrasýnda bilmem bir daha siyasal alanýn toplayýcýsý olmayý yeðler miyim?
Dert sahibi bir insaným; kültür, sanat, eðitim, sosyoloji, medeniyet ve inanç deðerlerini lokomotif sair bütün dünyalýklarý; vagon olarak kabul ediyorum.
Ýstanbul seçimine de bu perspektifle nazar ediyor ve dertleniyorum.
Ýstanbul Müslümanlarýn Hamza'sýdýr. Hamza'mýzýn ruhuna ecnebi bir kadro, beþ yýldýr vahþice üstünde tepiniyor.
Haliyle, lokomotifimiz yara alýyor. Vagonlarý çekecek mecali azalýyor.
Pek çok dava adamýnýn kahrýna sebep olduklarýný anlayacak kapasiteye ulaþtýklarýnda korkarýz ba'de harab'ül basra olacak.
Biz Müslümanlar kadir kýymet bilen insanlarýz, vefa sahibiyiz. N. Erbakan'ýn hakkýný her ne zaman teslim etmek gerekse yerine getirmeyi borç biliriz. Ancak miras nev'inden, har vurup harman savurarak, soyadýný harcayan bir evlat kahrýmýzý ziyadeleþtiriyor.
Eniþte kayýnço birlikteliðini þu günlerde sarmalayan çevreler tarafýndan en pis yakýþtýrmalarla tavsif edildiði ve dahi N. Erbakan'ý çocuklarý üzerinden çokça yýprattýklarý hafýzamýzda tazedir.
Kabzýmal aðzýyla diskur çekerek ne liderlik ne de siyaset yapýlýr!
Bir Müslümandan bu nakýsa neþet edemez, etmemeli.
Muhataplarýnýzýn N. Erbakan saygýsýndan dolayý size de saygýyý ödünç verdiklerini anlamaz mýsýnýz?
Size gösterilen saygý ödünç.
Aziz okuyucu adamý da insaný da Müslümaný da projektörle arýyoruz. Allah buldursun.
Müslümanlarýn ihtilafýnýn bile rahmet olduðu günlere bize eriþtirsin.
Yoksa halimiz bizi cidden utandýrýyor!
Ýslamlýk iddiasýnda olan adamlar bile bu kadar kusurlu olabiliyorsa ihtimal ki Allah rahmetini esirgemeye baþlamýþtýr.
N. Erbakan, "bizim mýknatýsýmýz tahtalarý çekmez" diye bir sözü kullanýrdý; severdik bu sözü, fakat heyhat þeytan acaba Erbakan hocaya olan hýncýný çocuklarý üzerinden ve dahi damadý üzerinden alýyor olabilir mi?
Mübarek Ramazan günü sevdiðimiz acýmýzdan, sevdiðimiz idealizmimizden, sevdiðimiz tutumumuzdan, sevdiðimiz Gazze'den ayýran iki akraba, mabedin duvarýna yaklaþmasýnlar lütfen.
Zor davalarda hakimler, çoðunlukla, taraflarýn söylediklerinden ziyade söylemedikleriyle kanaat sahibi olurlar.
Kendileri elbette reddetseler de hem kadronun hem de milletimizin kanaati söylemediklerinden hareketle oluþmuþtur. Sadece kendileri bilmiyorlar.
Bu açýkgözler milletin aklýyla dalga geçmesinler, sövegeldikleri iktidardan kovulmuþ birkaç tanesi tam seçim mailinde bunlarýn partilerine neden gelip yüz sürüyorlar?
Üstündeki örtüyü kaldýrmaya çalýþan insanlara neden müsaade edilmiyor? Örtünün altýnda yeni versiyon Kekrem's olup olmadýðýný nereden bilelim!
Ýþte tam burada baþlýðýmýzý hatýrlayalým; Muhyiddin Arabi ve Yavuz Sultan Selim'e izafe edilen bir anlatý vardýr; ilgilisi kolayca bulabilir.
Taptýklarýnýz ayaðýmýzýn altýndadýr; öyle görünüyor ki bu necip millette sizin için ayný þeyi tez zamanda söyleyecektir.
Gazze! Ah Gazze!
Utanýyorum, özür diliyorum Gazze!
Senin gibi Gazzelik yapamadýk! Baðýþla bizi!