Tarih 19 Eylül 2011...

Yukarýda verdiðim tarihten çýkan yazýmýn baþlýðý ve ana mesajý çok net; “...Hakan Fidan’ý ve MÝT’i kimlerin neden yýpratmak istediði ilk günden beri çok açýk...”

Peki detaylarý nasýl ? Birlikte bakalým;

“...HAKAN Fidan ve MÝT hakkýnda pazar günü kamuoyuna düþen bir yazý oldukça ilgi gördü ve birçok ciddi internet sitesi de manþetten yayýnladý. Çok önemli detaylarýn olduðu bu analizin bir benzerini bundan aylar önce iki yazý halinde bu köþede sizlerle paylaþmýþ ve özellikle yýpratmanýn dozunun artacaðýna dikkat çekmiþtim... Yýpratmanýn dozu arttý hatta bana göre içeriden de büyük destek gördü...Sevgili dostlar bu konunun kamuoyu için önemini ve güncelliðini dikkate alarak, aylar öncesine dönmek ve özellikle bir karanlýk “ODA-k” tarafýndan kampanya yürütülürken ortaya koyduklarýmdan bazý detaylarý alýntýlamak istiyorum: Alýntý 1 : “...son günlerde internette yerleþik bir karanlýk ‘ODA-k’ tarafýndan, MÝT Müsteþarý Hakan Fidan hakkýnda inanýlmaz bir iftira kampanyasý yürütülüyor. Olmayan kardeþler, olmayan iliþkiler kurgulanýp, Fidan kurmaca bir senaryo üzerinden karalanmaya çalýþýlýyor... Ayný deneme daha önce de yine ayný ‘ODA-k’ tarafýndan yapýlmýþ ve gelen açýklamalar sonrasý yalan olduðu ortaya çýkmýþtý...Alýntý 2: ...Türkiye’deki ve yurtdýþýndaki ‘yerleþik düzenin’ son dönemde en çok rahatsýz olduðu isim MÝT Müsteþarý Hakan Fidan! Nedeni de çok açýk! Birileri asla kabullenemedi; nasýl olur da yerleþik sistem içinde palazlandýrýlmayan biri, MÝT’in baþýna geçti! O koltuk çok önemliydi ve oraya mutlaka ama mutlaka yerli-yabancý odaklarýn ulaþabileceði, yurtdýþýnda dýþiþlerinde görev yapmýþ veya yabancý askeri akademilerde okumuþ bir isim atanmalýydý... Ama olmadý, o koltuða yýllarca dýþlanan bir sýnýfta görev yapmýþ ama yýlmadan kendini yetiþtirip sistemin adaletsizliðinden ortaya çýkan bütün unsurlarý kiþisel çabalarýyla tersine çevirmiþ bir isim atandý... Bu tespitler sonrasý gelelim; rahatsýz olanlarýn Fidan’a saldýrmak için ortaya koyduklarýna... Son dönemde Avrupa’da yerleþik bazý gazetelerde son derece insafsýz iddialar ortaya atýlýyor ve Türkiye’de bazý karanlýk odaklar da bunlarý içeride yaymaya çalýþýyorlar... Aslýnda iddialar çok komik ve biraz detaylý bakýnca hangi kaynaklardan servis edildiðini de anlamak zor deðil... Þimdi sýký durun, bakýn neler oluyormuþ: Türkiye, Ýran ile Hizbullah arasýnda yeni silah köprüsü kuruyormuþ ve süreç Hakan Fidan tarafýndan yönetiliyormuþ! Daha birçok komik ve abartýlý detay var ama saçmalýðý algýlamak için bu kadar bile yeterli...Uzun lafýn kýsasý; bu ülkede “yerleþiklere” alet olmaz, seçkinler arasýndan çýkmaz veya onlara hizmet etmez, bazý ülkelerin Ortadoðu politikalarýna baþtan biat etmezseniz; kaderiniz hep aynýdýr, nerede olursanýz olun karalanýrsýnýz... Türk halký gözünü açmalý ve gerçekten milli menfaatlerine hizmet eden herkese, hangi meslekten olursa olsun herkese sahip çýkmalý. Yerleþiklerin oyunlarýna dikkat! Çok önemli bir detayýn altýný çizeyim: Türk Ýstihbaratý uzun yýllar ABD-Ýsrail-Almanya üçgeninde etkilere maruz kaldý ve Türkiye’nin finansal-siyasal manipülasyonlar içinde dalgalandýðý her dönemde asla kendini toplayamadý... Olaya bu açýdan bakýnca Hakan Fidan, Türkiye için bir þans ve deðerini bilmemiz gerekli...”

Sevgili dostlar, yukarýdaki satýrlar sýzma-sýzdýrma olayýndan aylar önce hatta bazýlarý UYARI niteliðinde atama yapýlmadan-isim konuþulurken kaleme alýndý ve çalýþtýðým gazetelerde birkaç yazý halinde tartýþmaya açýldý. Fidan’ýn müsteþar olma yoluna girdiði andan bugüne, yaþanan bütün geliþmeler aslýnda “dinlenme-sýzma-pazarlamasý” dahil, MÝT-Fidan gerçeðine bakmasýný bilenler için beklenen geliþmelerdi. Fidan, engellenmeli, engellenemez ve müsteþar olursa yýpratýlmalý ve itibarsýzlaþtýrýlmalýydý! Öyle de oldu ve uygulamaya konan plan bana göre MÝT içinde bazý unsurlar tarafýndan da destek görerek hâlâ devam ediyor...Bu tespitler sonrasý Pazar günü kaleme aldýðým “TSK, saldýrýnýn nereden geldiðini çok iyi idrak etmeli” baþlýklý yazýmý bird aha okumanýzý tavsiye ederim. MÝLLÝ olma yoluna giren her kurum ve bu kurumlarý bu yolda dönüþtüren her isim “saldýrýlmasý” gereken bir hedef haline geliyor...

Sonuç: Bir ülkenin milli istihbarat teþkilatýnýn içinde bazý ülkelerin uzantýlarýyla iliþki içinde olup, onlarla gelecek kurmayý hayal edenler varsa ve hâlâ bulunamadýlarsa; kendi ülkesi için çalýþanlar aleyhine “sýzma” gibi daha birçok olay geliþebilir! Türkiye, Teþkilatýný acilen “milli” hale getirmeliydi ve gerekeni yaparak yola çýkýldý ! Bir de not düþmek istiyorum; sözlerim kesinlikle “teþkilat için” deðil! Sözlerim teþkilat içinde çok küçük-sýnýrlý bir “anlayýþ” ve BAÐLANTILI derin yapýlanmalar için. Onlar kendilerini biliyorlar, bu ülke için canýný tehlikeye atarak çalýþanlar lütfen alýnmasýnlar ve içinde bulunduklarý yapýlarýn MÝLLÝ olmasý yolunda atýlan adýmlarý ellerinden geldiði oranda desteklesinler ! Türkiye “eski Türkiye” deðil ve 1930’lardan itibaren DERÝN UYKUYA zorla ve hileyle yatýrýlan MÝLLÝ unsurlar ayaða kalkýyor! Yaþasýn TAM BAÐIMSIZ, MÝLLÝ, BÜYÜK, CÝHANÞÜMUL TÜRKÝYE!

Önemli not 1: “Yýpratma” ilk olarak yurtiçinde karanlýk bir “ODA-K” tarafýndan baþlatýldý ve derin yurtdýþý baðlarý olduðu açýktý! Bu bilgiye “3 yýl önce yurtdýþýnda özellikle Ýsrail’de eðitim alan ve yurtdýþýnda-Türkiye’de çalýþan 7 gazeteci kimler” ve “açýlan davalarýn en önemlisi hangisi” sorularýný da ekleyerek sorgulamaya devam edeceðiz ! Örgütler var ama bunlarýn “doktrinasyon-indoktrinasyonu” kimler tarafýndan nasýl yapýldý öðrenince þok olacaksýnýz! Bu gazeteci görünümlü þahýslar “içeriden-dýþarýdan” baðlantýlarý ile þimdi þahsýmý yýpratma derdindeler. Dediðim gibi “gazeteci görünümlü” bu “inisiyeler” hakkýnda öðrendiklerinizle þok olacaksýnýz !

Önemli not 2: Baþbuð’un tahliyesine ülkede her kesim destek verdi ve mutlu oldu. Nacizane görüþüm; kendini içeri atanlarýn uzantýlarý ile “milli-ulusal” görünen bazýlarý ile ayný karede olmama konusunda dikkatli olmalý. Gerçekten samimi olanlara sözüm yok fakat “Ýsrail’de eðitim alan 7 gazeteciden birini” yanýnda görünce Baþbuð’un nasýl bir kuþatma altýnda kalýp psikolojik bir harekatýn parçasý olmaya zorlanacaðýný görmek zor deðil...