1337’de baþlayan ve Fransa ile Ýngiltere arasýnda 116 yýl süren savaþ, dük ve baronlarla krallarýn hanedanlýk savaþlarý olarak tanýmlanabilir. Ýngiltere Kralý, Fransa’ya ait yerleri Kral vasalý sýfatýyla yönetiyor, ancak bu bölgelerde yaþayanlar, Ýngiltere’den þikayetçi olduklarý her durumda Fransa Kralý’na koþuyorlardý. Ayný soydan gelen iki krallýk arasýndaki iktidar yarýþý, ayný zamanda bazý bölgelerdeki hakimiyet mücadelesine dönüþmüþtü.
Fransa Manþ kýyýlarýný ateþe tutunca, bugünkü deyimle güvenlik alanýný korumaya baþlayýnca, Ýngiltere Fransa’ya savaþ ilan etti, Belçika ve Hollandalýlarla da ittifak kurdu. Savaþýn ilk yirmi yýllýk döneminde Ýngiltere baþarý elde edemedi, ittifak daðýldý. Ancak Ýngiltere sonradan baþarýlý olup Fransa’nýn büyük bölümünü iþgal etti. Aralarýnda bir anlaþma yapýlmýþ olmasýna raðmen Fransa, Ýngiltere’nin anlaþma koþullarýna uymadýðýný, Ýngiltere kralýnýn Fransa kralý olma sevdasýndan vazgeçmediðini ileri sürdü. Savaþ yeniden baþladý. Sonuçta Fransa kaybettiði topraklarýný geri kazandý. Ancak bu kez de Fransa’da milliyetçilik akýmý ortaya çýkarken Ýngiltere’de de “çifte gül savaþý” denen iç savaþ yaþandý.
Her yöntem deneniyor
Savaþ sýrasýnda uygulanan yöntemler, hem savaþ hem de barýþ dönemlerine yönelik stratejilere kaynaklýk etti. Örneðin savaþýn baþýnda 4 milyonluk Ýngiltere, 17 milyonluk Fransa’yý iþgal edebileceðini hissettirecek uygulamalarý son derece baþarýlý biçimde yaptý. Fransa ordusuyla sayýsal olarak baþ edemeyeceðini gören Ýngiltere, o dönem için asimetrik denebilecek bir silahý, toplarý, ilk kez bu savaþta kullandý.
Ýngiltere kazandýðý muharebelerden bir çoðunda “karþý tarafa hata yaptýrma” stratejisi uyguladý. Fransýz askerlerini, atlarýnýn niteliðini ve silah menzillerini iyi bilen Ýngiltere, geri çekiliyor gibi yapýp Fransýzlarý kazanma duygusuna sürükledi; böylece arazi koþullarýný iyi bilmedikleri çamurlu bayýrlara at sürmelerini saðladý. Bu bayýrlarda patinaj yapan Fransýz birliðini de orada bertaraf etti.
Fransa ise genel olarak Ýngiliz birliklerini bölme ve böldüðü her parçayý çevreleyerek hareket alanýný daraltma stratejisi uyguladý. Bu arada belirtelim, her iki taraf da birbirlerine baðlý gözüken asilleri, feodal beyleri kendi yanýna çekmeye çalýþýyor; iktidar mücadelesi sýrasýnda engel olarak görülenler esir alýnýyor, öldürülüyor ya da yerlerinden ediliyorlardý. Tabi iþin içinde ticaret yapanlarýn da baskýlarý vardý, daha önce birlikte kazanç saðlayanlar, rakip olmuþlardý.
Sonunda baþkalarý kazanýyor
Savaþ sýrasýnda “karþý tarafa hata yaptýrma” stratejisi, kabaca iki biçimde uygulandý. Birincisi, kaybetme korkusu yaratmak. Hem hanedan çevrelerine, hem denetlenen topraklarda yaþayanlara, hem de Cenevizler gibi baþka ülkelere güvensizlik hissi arttýrýldýkça, karþý tarafýn karar alamaz hale gelmesi beklendi. Söz konusu uygulama karþýsýnda ise düþmanýn kabaca iki tavýr sergileyeceði hesaplandý. Ya ani, hýzlý ve kýsa vadeli çýkýþlar yapacak, ya da geri çekilip daha planlý ama daha büyük bir karþý atak planlayacak.
Hata yaptýrmanýn bir diðer biçimi ise kazanma hissi yaratmak þeklinde uygulanmýþ. Kazanacaðýna kanaat getiren, tüm cephanesiyle karþý tarafýn üzerine yürümüþ, ama aslýnda tam da geri dönemeyeceði bir bataða çekilmiþ. Týpký Napolyon ve Hitler’in Almanya’da, ABD ve Rusya’nýn da Afganistan’da baþýna gelenler gibi.
Savaþ sýrasýnda bu yöntemleri her iki taraf da uygulamýþ, sonunda biri diðerinin iradesine razý olmuþ. Bu arada iki ülke birbirini yerken, Fatih de Ýstanbul’u alývermiþ.