Ne zamandýr SDE’nin 1514’ü konu edinen çalýþtayýndan söz etmek istiyordum, kýsmet bugüneymiþ.
Siyaset erbabýndan akademisyenine, yazarýna, çizerine varýncaya kadar SDE birçok kiþiyi davet etti ve 1514’ü günümüzün bazý gerçekleri ýþýðýnda tartýþtý. Kürtler Türkler hep bir aradaydý...
2014 yýlý birinci dünya savaþýnýn da yüzüncü yýldönümüydü, epey konuþuldu, yazýldý ve çizildi... Ama ayný ilginin 1514’ün beþ yüzüncü yýldönümüne gösterildiðini söylemek maalesef çok zor.
SDE, Toplumsal Tarih ve Hafýza Araþtýrmalarý koordinatörlüðünün düzenlediði çalýþtay bu bakýmdan önemli oldu.
***
Tarihle baþý belada bir ülkeyiz vesselam. AK Parti Balýkesir milletvekili Tülay Babuþçu, cumhuriyet dönemi için ‘90 yýllýk reklam arasý ‘ ifadesini kullanýnca kýyamet koptu. Çünkü kýyameti koparanlar için varsa yoksa doksan yýl var. Geride baþka bir þey yok... Uyuduk, uyandýk ve kendimizi bu doksan yýlýn içinde bulduk. Tarihsel süreklilik ve geçmiþ yoktu sanki..
Oysa, ‘1514’ün 500. Yýldönümünde Türk-Kürt Siyasi Ýliþkileri ve Yeni Yüzyýl’ý Konuþmak’ bile tarihimizin uçsuz bucaksýz zengin tecrübelerini hatýrlamaya yeter..
Baþbakan Davutoðlu’nun Diyarbakýr’da verdiði mesajlarýn baþýna ‘Tarihdaþlýðý’ yerleþtirmesi elbette boþuna deðildir.
Tarihdaþlýk derken neyi anlýyoruz?
Tarihdaþ diye kime denir?
Bir halk bir halka nasýl tarihdaþ olur?
Ýþte size SDE çalýþtayýnýn bu konuyu tartýþmaya açan ve ‘1514’ten 2014’e, Kürtler/Türkler ve Yenizyüzyýl’ ismini verdiðimiz kitapçýðýn önsözünden birkaç satýr:
***
‘Geçen yüzyýlda Ýngiliz ve Fransýz sömürgecilerinin çizdiði siyasi sýnýrlarýn ve üniter devlet yapýlarýnýn artýk korunamadýðý; þiddeti ve terörü sýnýrsýz bir biçimde kullanan devlet dýþý çeþitli yapý ve organizasyonlarýn belirleyici birer aktör olarak siyasal ve toplumsal alanda yer aldýðý bir döneme tanýk olunmakta ve Ortadoðu’da geliþen siyasi sürece bir bütün olarak bakýldýðýnda Türk/Kürt siyasi iliþkilerinin giderek önem kazandýðý görülmektedir.
Öte yandan Türkiye, Körfez Savaþlarýndan bu yana bölgede taþlarý yerinden oynatan, her hadisede önemli bir dinamik ve siyasi aktör haline gelmekte, özgüven içinde kendi toplumsal barýþýný aramaktadýr.
Kürt sorunu, bu yüzyýlda yarattýðý yeni ve bambaþka dinamikler ve faktörler itibariyle, belli ülkelerin bir iç sorunu olmaktan daha fazlasýný ifade eden küresel bir sorun haline gelmiþtir.
Suriye ve Irak’ýn üniter yapýsýndan artýk söz edilememekte, hem Irak hem de Suriye’deki “patrimonial” iktidar biçimleri, IÞÝD ve benzeri örgütlerin etkilerini arttýrmalarýna yol açmaktadýr.
Bu karmaþýk ve kaotik siyasi ortama bakýldýðýnda, Türkiye’nin otuz yýl süren bir iç çatýþmadan çýkarak, barýþ sürecine evrilmesi ve siyasi çözümü aramasý yüzyýlýn en önemli kazanýmlarýndan biri olmuþtur.
Bu kazaným bize Türk-Kürt siyasi iliþkilerinin yeni bir safhaya girdiðini göstermekte ve her iki halkýn Anadolu ve Mezopotamya topraklarýnda beraber yaþadýklarý bin yýllýk beraberliði her bakýmdan yeniden düþünmeyi, hatýrlamayý ve bu tarihi dönemle, günümüzün yeni koþullarýnda yeniden yüzleþmeyi gerekli kýlmaktadýr.
1514 yýlý bu bakýmdan önemli bir miladý ifade eder. Bu yýl içinde Osmanlý, Safevi’leri yenilgiye uðratmýþ ve bütün Dar-ül Ýslam’da geniþleyerek, Ýslam coðrafyasýnýn kutsal þehirlerine sahip olmuþtur. Yine bu tarihten sonra, Kürt-Türk siyasi iliþkileri yeni bir safhaya girmiþ, Kürt Beyleri üç yüzyýldan fazla bir zaman özerk beylikler olarak hüküm sürmüþ, Kürt dili ve edebiyatý bu dönemde en kýymetli ürünlerini vermiþ, en kýymetli þair ve yazarlarýný yetiþtirmiþtir.
Yukarda iþaret ettiðimiz bu tarihi dönemi ve bilhassa 1514 yýlýnda olup bitenleri farklý fikir zaviyeleri üzerinden anlamaya çalýþmak ve günümüzde Türk-Kürt siyasi iliþkilerinin geleceðini tartýþmak amacýyla, Stratejik Düþünce Enstitüsü’nde düzenlenen çalýþtayýn bu manada çok verimli bir çalýþtay olduðunu söylemek isterim.’
Meraklýsýna tabi..
Bugün saat 11:00’de TRT Kurdi’de ‘Banga Bê Deng’in konuklarý Hülya Koçyiðit ve Rojin, kaçýrmayýn derim.