‘Tarihi bir fýrsat kaçtý’ ama CHP için!

Baþbakan Davutoðlu hocanýn günlük lisanýmýza hatýrlatýldýðý þekliyle istikþafi görüþmeler bitti. 

Yani keþfedici, taraflarýn birbirini anlamaya çalýþma görüþmeleri. Milletin birinci parti seçip hükümeti kurmakla görevlendirdiði Ak Parti’nin CHP’yi anlama görüþmesi de denebilir.

Görev iktidarý kurma ihtimali tek olan Ak Parti’nindi... Bu CHP ile millete hizmet edilebilir mi, edilemez mi’yi anlamak için 32 günü bulan ciddi bir keþif çalýþmasý yapýldý...

Ýç dýþ bütün þer odaklarýn tahriki, aldatmasý ve bazý hatalarýn da etkisiyle milletin seçimlerde ortaya koyduðu meclis aritmetiði gereði gerçekleþen istikþafi buluþmalarda mütemmim cüzler (tamamlanmýþ bölümler) kifayet etmediðinden, mutmain(tatmin) olunamadý ve tetimme (tamamlayýcý) görüþmelerine geçilemedi ve doðal olarak süreç koalisyonla tamamlanamadý...

Ak Parti tarafýnýn milli menfaatleri gözetici samimi yaklaþýma, CHP tarafý býrak yanaþmayý hiç oralý bile olmadý...

Çünkü bu bir cibilliyet meselesiydi...

Cibilliyeti millete hizmet olanla, millete düþmanlýk olanýn bir araya gelmesi, kurtla kuzunun birlikte olmasý gibi bir þeydi. Ve bu tehlikeli zemin, tabanýn da beklentisi doðrultusunda oluþamadý...

Buna raðmen, iki tarafýn da tutumunda samimiyet olduðunu teslim etmek 
lazým...

CHP, milleti, devletin isteði doðrultusunda hizmetçi, Ak Parti de devleti, milletin isteði doðrultusunda hizmetçi gören tavýrlarýnda dimdik durdular...

CHP tarafýnýn görüþmelere “onarým-restorasyon” þartý ile baþlamasý, bir asra yakýn süredir yýkýcýlýðý ile var olan ve her seçimde milletten þamar üstüne þamar yiyen vesayetçi partinin hiç akýllanmadýðý, ders almadýðý gibi bir gerçeði açýkça serdediyor...

Bu ülkede, ahlaki erozyondan tutun da azgýn terörün varlýðýna kadar her türlü kötülüðün en önemli kaynaðý olan CHP’nin daha görüþme baþlamadan, baþta “eðitim ve dýþ politika” alanýndaki 13 yýllýk Ak Parti’nin milli uygulamalarýnýnonarýmýndan bahsedebilmesi, psikopat bir seri katilin, iþlediði katliamlarý araþtýran polis þefi ile arasýnda kurulan diyalogdaki soðukkanlý konuþma ve talep psikolojiden baþka bir þey deðildir..!

Þöyle sýradan bir vicdani tavrý bile sergileyemedi CHP;

Yahu, bir asra yakýn süredir kurduðum müesses nizamla bu milletin genleriyle oynadým. Binlerce yýllýk medeniyet deðerlerini bir çýrpýda yerle bir edip heder ettim.

Dini ile oynadým. Diyanetiyle oynadým. Diliyle oynadým... Ne giyeceðini belirledim, nasýl giyeceðini tarif ettim. Bunun kafalara sokmak, daha iyi anlaþýlmasýný saðlamak için idam sehpalarý kurdum. Münevver insanlarý halka ders olsun diye o daraðaçlarýnda sallandýrdým...

Kötülüklerimi uygulama kontrolü elimden çýktýðý süreçlerde de vesayetçilere davet çýkardým, gerektiði takdirde iþbirliði yaparak milleti sindirdim. Milletin seçtiði Baþbakaný Yassýada’da, birkaç dakika sonra sallandýrýlacaðý idam sehpasýna sürüklenirken, saðlýk muayenesi bahanesi ile alýkoyup  gereksiz yere, sadece onur kýrýcý olsun için yapýlan ve tecavüz niteliði taþýyan prostat muayenesini gerçekleþtirenlere, göðsünde sigara söndüren hayvani zihniyetlere yataklýk ettim.

Ve ila ahir, kütüphaneler dolusu tespitlerle sabit bin bir türlü fenalýklar ettim. Þimdi bu kötü geçmiþimi biraz olsun tesviye etme, temizleme fýrsatý ayaðýma kadar geldi. Þu Ak Parti ile koalisyonu ne olursa olsun kaçýrmayayým da vaziyeti biraz düzelteyim, geçmiþimi temizleyeyim, milletle barýþayým diyemedi, olamadý maalesef..!

Ve Kýlýçdaroðlu’nun dediði gibi “tarihi bir fýrsat kaçtý.” Ama CHP için..!