Tarihi bir Mayýs trafiði

Türkiye’de 16 Nisan referandumundan itibaren yeni bir dönem baþladý.

Bu cümlenin enteresan bir yaný yok, iki haftadýr böyle baþlayan yazýlar okuyorsunuz.

Hepimiz yeni dönemin nasýl bir dönem olacaðýný merak ediyoruz.

Buna dair öngörüleri, kestirmeleri olanlar var.

Aðýrlýkla ‘beklentiler’ ve ‘öneriler’in yer aldýðý öngörülerin içinde ‘karþýlaþtýrmalý analizler’, bunlarýn ‘hedefler’ ile buluþabileceði noktalar ve ‘buluþma þartlarý’na dair deðerlendirmeler de var.

Bu ikincisi önemli.

1. Dünya Savaþý’nýn kýrdýðý Osmanlý kabuðunun içinden çýkan Cumhuriyet, 94 yýl sonra yeni bir kabuk deðiþimiyle karþý karþýya.

Bu kabuk, içine dýþarýdan girmeye açýk ancak dýþarý çýkmaya kapalý bir kabuk.

Bu kabuðun içinde, dýþ politikalardan etkilenen ancak dýþ politikalarý etkileyemeyen bir yapý oluþtu.

Yýllardýr ‘iç sorun’ zannettiðimiz, Türkiye’nin enerjisini emen, ayaðýna pranga olan birçok sorunun aslýnda ‘dýþ sorun’ olduðu ortaya çýktý.

- Terör örgütü PKK’dan bahsederken aslýnda Irak’tan, Suriye’den, ABD’den, AB’nin önde gelen bazý ülkelerinden, Rusya’dan, Ýran’dan bahsediyoruz!

- Bir baþka terör örgütü FETÖ’den bahsederken, yine ABD’den, yine AB’nin önde gelen bazý ülkelerinden bahsediyoruz!

- Ekonomiden bahsederken küresel finans oligarklarýndan, IMF’den, Dünya Bankasý’ndan, FED’den, ABD-Çin ekonomik savaþýndan, petrol-dolar-altýn dengesinden, Körfez sermayesinden bahsediyoruz!

- Siyasetten bahsederken Alman ekolünden, Ýngiliz etkisinden, ABD baðýmlýlýðýndan, Arap coðrafyasýna-Doðu’ya doðru ‘eksen kaymasý’ndan bahsediyoruz!

- Dýþ politikadan bahsederken NATO (Atlantik) Ýttifaký’ndan, Þangay Beþlisi’nden, D8’den, Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý’ndan, 5 ülkeli BM Güvenlik Konseyi’nden bahsediyoruz!

- Terörle mücadeleden bahsederken AB’nin teröristleri ve yandaþlarýný korumasýndan, Türkiye’ye ‘terör yasalarýnýzý deðiþtirin’ baskýsýndan; ABD’nin FETÖ’yü korumasýndan, PKK ile Suriye’de iþbirliðinden bahsediyoruz!

Bu dýþ etkiler, Türkiye’de insanlarýn ayaðýndaki ayakkabýyý da, düþünce tarzýný da belirledi.

Ama Türkiye, kendisini etkileyen bu dýþ etkenlere etki edemedi.

Ne siyasi ne de ekonomik olarak…

Bu durum yakýn zamanda deðiþti.

Ve kabuðu çatlattý.

16 Nisan, çatlayan kabuðun enfeksiyonlara açýk bir ‘çatlak’ olarak kalmamasý, yeni bir kabuk oluþturulmasý için baþlangýç oldu.

Türkiye’nin iç sorunlarý ‘dýþarýdan’ ise çözümleri de dýþarýdan olacak.

Bu nedenle Mayýs önemli.

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn hafta baþýndaki Hindistan, dünkü Rusya ve gelecek iki hafta içindeki Çin, ABD ve Brüksel ziyaretleri ‘yeni dönem’in kodlarýný verecek.

Sadece Türkiye için deðil, bu ülkelerin liderlik ettiði dünya için de bir ‘yeni dönem’ baþlýyor.

Ekonomide, terörle mücadelede, bölgesel ve küresel güvenlikte, dýþ iliþkilerde, askeri ve ‘stratejik’ iliþkilerde…

Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin’le dün Soçi’de görüþen Erdoðan, 14 Mayýs’ta Çin’e gidecek, oradan da 16 Mayýs’ta Washington’a geçecek. Ardýndan 24-25 Mayýs’ta da Brüksel’de yapýlacak NATO Zirvesi’ne katýlacak. Brüksel’de sadece NATO deðil, ayný zamanda NATO üyesi olan AB ülkelerinin liderleri ile de görüþecek olan Erdoðan, bir ‘AB zirvesi’ de yapacak.

Suriye’den Kuzey Kore’ye, Türkiye’nin AB ve NATO iliþkilerinden Türkiye-Rusya ve ABD-Rusya iliþkilerine kadar her konu masada olacak.

Hem çok yoðun hem de ‘tarihi’ bir trafik bu.

 

***

 

Türkiye hala Batý’ya açýk.                                                       

Þart koþmuyor, ancak verilmiþ sözlerin yerine getirilmesini bekliyor.

- Müttefikliðin gereði olarak terörle mücadelede dayanýþma;

- Anlaþmalarýn gereði olarak AB’ye tam üyelik yolunun açýlmasý, vize serbestisi ve mültecilere yardým.

Ýki de önerisi var:

1- BMGK Beþlisi’nin dünyayý kapsayacak þekilde ‘yeni aktörlere’ açýlmasý; örneðin Türkiye ve Japonya ile Afrika ve Güney Amerika’dan bir ülkenin de katýlýmý…

2- Bölgesel konularla ilgili, bölgede aðýrlýðý olan karþýt ittifak üyesi veya ittifak dýþý ülkelerle iþbirliðinin kurumsallaþmasý; örneðin, Türkiye’nin bir NATO müttefiki ve AB üye adayý olarak Rusya ve Ýran gibi bölgesel aktörlerle iþbirliði…