Tarihi diriliş

Milli Takım için her maç bir finaldi. 2014 Dünya Kupası’na play-off vizesi almak için Romanya sınavı da bunlardan biriydi. Evsahibi ekibe beraberlik yetiyordu ama bizim kazanmaktan başka çaremiz yoktu. Avcı’nın bıraktığı enkazı toparlamak Terim’e düşmüştü.

5-0’lık Andorra maçının 11’inde tek değişilik vardı. İyileşen Selçuk İnan, Nuri Şahin’in yerine orta sahanın göbeğindeydi. National Stadı’nda 45 bin taraftarının desteğini alan Romenler, maça saldırarak başladı, üst üste pozisyonlar buldu. Bu sıkıntı Ömer Toprak ile Semih Kaya’nın birbirinden kopuk oynamasından kaynaklandı. Ama Terim kenardan “Aranızdaki mesafeyi kısaltın” talimatı verince Rumenler boş alan bulamadı. Orta alanda Gökhan Töre ve Selçuk İnan da devreye girip, rakiplerini kovalayınca maça denge geldi.

Lazio’ya transferi gündeme gelmesinden sonra konsantre eksikliği yaşayan Burak Yılmaz dün oldukça hırslıydı. Umut Bulut ile çapraz koşular yaparark rakip defansın balansını bozdu. Attığı kafa golü ile takdir edilecek nitelikteydi. 

Terim’in sol bek tercihinde Caner’i tartışanlar vardı ama Caner dün kendisini tartışanları tekzip etti. Rumen forvetinin şutunda topu çizgiden geçirmeyerek golü önledi ve belki de maçın baştan kopmasına engel oldu. Bununla da yetinmedi, soldan öldürücü ortalar yaptı. Burak’ın golünde aslan payı ona aitti.

Terim ikinci yarıda Romenler’in saldıracağını bildiği için orta alanı ve defansı hiç ileriye çıkarmadı. Kafasından “70.dakikayı atlatırsam burada galibiyet benim” diye geçiriyordu. Direkten topta herkesin yüreği ağzına geldi. Ancak Olcay’ın girmesiyle baskıyı kırdık. Son 10 dakikada kaçırdığımız pozisyonlarda 7’den 70’e herkes televizyonları başında ekrana girdi, ben de. Ancak Mevlüt’ün mükemmel vuruşu zaferi perçinledi. Maçı 2-0 aldık ama skor 4-0 bile olabilirdi.

Son söz: Çıkmadan candan umut kesilmez dedik. Terim ile talebeleri, Bükreş’te tarihi bir zafere imza attı. Kaldı geriye iki maç. Bu futbol arzusu ve kazanma iştahı ile 6 puanı cebe koyup, Rio yolunda Play-Off oynayacağımıza inancım tam. Ha, şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Keşke Avcı ile değil de Fatih Terim ile daha en başından yola çıksaydık. Şimdi Rio bileti cebimizdeydi. Eğer maçı izlediyse Avcı, “Nerede yanlışlar yaptım” diye düşünüyordur..