Türkiye’nin pek çok sorunu olduðu, bazen siyaset yapma biçimiyle sorunlarýna sorun kattýðý doðru. Ancak sorunlarýnýn olmasý onlara çözüm üretemediði anlamýna gelmiyor. Son bir kaç haftada yaþananlar baþkalarýnýn yüzyýlda yapamayacaðý þeyler.
Türkiye diplomatik esnekliði, güçlü siyasi iradesiyle baþörtüsü meselesinden Irak’la olan iliþkilerinin geliþmesine kadar pek çok alanda müthiþ manevralar yaptý ve sorunlarýnýn çözümü konusunda önemli adýmlar attý.
Bugün sýrada Kürt sorunu var. Baþbakan Erdoðan Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti Baþkaný Mesut Barzani ile Diyarbakýr’da buluþuyor. Erdoðan ve Barzani’nin orada neler diyeceðini bilmiyoruz. Ama ne derlerse desinler bu buluþmanýn tarihi önemde olacaðýna þüphe yok.
***
Dað fare doðurdu diyecekler de mutlaka çýkacaktýr. Þimdiden bu buluþmayý salt seçim yatýrýmýna indirgeyip hafife alanlar, asýl PKK’nýn taleplerinin yerine getirilmesi gerektiði söyleyenler var. Rojava meselesinin basýnýmýzca gereðinden fazla önemsenmesi de boþuna deðil.
Oysa bu buluþma bir seçim yatýrýmý bile olsa tarihi önemde. Çünkü sadece Türkiye’nin kendi Kürtleriyle deðil tüm Kürtlerle barýþtýðýný gösterir nitelikte. Ayrýca Diyarbakýr Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý’nýn el deðiþtirmesinin BDP/PKK dýþýndakileri rahatsýz etmesini anlamak da zor.
Bizim için önemli olan Kürt sorununun çözülmesi, Kürtlerin birey ve grup olmaktan doðan demokratik haklarýný bu ülkenin toprak bütünlüðü içinde özgürce kullanmalarýysa, onlarýn haklarýný kimin talep ettiðinin veya hangi belediyeyi kimin yönettiðinin ne önemi var?
Kürt sorunu çözüldükten, Kürtler gasp edilmiþ haklarýný aldýktan sonra AK Parti’ye ya da baþka bir partiye oy verirlerse, onlarýn haklarýnýn iadesini isteyenler açýsýndan ne deðiþir? BDP’li ya da PKK’lý deðilseniz, Barzani-Erdoðan buluþmasýnýn doðuracaðý muhtemel seçim sonucundan neden rahatsýz olasýnýz?
Samimi olalým, Erdoðan-Barzani buluþmasýný seçim yatýrýmýna indirgemek isteyenler AK Parti’nin yerel seçimlerden güçlenerek çýkmasýný istemeyenlerdir. Evet, bu son derece meþru bir beklenti ve arzudur. Herkesin AK Partili olacaðý bir Türkiye ancak otoriter bir Türkiye olur.
Muhalefet de her alanda ve her konuda gereklidir. Fakat Kürt sorununun çözümü muhalefet yapmak adýna muhalefet yapmayý kaldýrmayacak kadar önemlidir. Bu hafta sonunda olabilecekleri olmadan hafife almak, seçim yatýrýmýna indirgemek, Rojava’daki geliþmelerle ölçmek iktidar kadar Türkiye’nin tamamýna haksýzlýk yapmak anlamýna gelir.
Kürt sorununun çözümü yolunda atýlan adýmlara kulp takýlacaðýna sürece destek olunmalý, AK Parti’ye muhalefet baþka alanlara saklanmalýdýr. Unutmayalým ki demokrasilerde seçim yatýrýmý da yapýlýr. Yatýrým yapýlmazsa, insanlarýn gönlü kazanýlmasa iktidara gelinemez, beldeler ve þehirler yönetilemez.
***
AK Parti için de, CHP için de, MHP için de, BDP için de Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi ve bölgedeki diðer belediyeler meþru birer demokratik hedeftir. Zaten Kürt sorununun çözümü yolunda atýlan tüm adýmlar da AK Parti’ye oy olarak geri dönecektir.
Ama belli ki Erdoðan-Barzani buluþmasý bunun çok ötesinde bir amacýn gerçekleþmesi için düþünülmüþ. Baþbakan’ýn Diyarbakýr Belediyesi’ni ziyaret etmesi öngörülmüþ. Þivan Perwer ve Ýbrahim Tatlýses konserleri ile havanýn yumuþatýlmasý, Kürtlerin kimliklerinin tanýndýðýnýn tüm dünyaya gösterilmesi planlanmýþ.
Beðensek de beðenmesek de bu hafta sonu Türkiye’de pek çok ilk yaþanacak. Yýllarca ülkesinden uzakta kalmýþ ünlü bir sanatçý ülkesine, þehrine dönecek. Türkiye’nin Kürt siyasetine Barzani faktörü eklenecek. Baþbakan Diyarbakýr Belediyesi’ni ziyaret edecek. Kürt kimliði bugün ve yarýn çok daha bariz bir þekilde tanýnacak...