Acaba ‘baþkanlýk’ tartýþmasýný yanlýþ bir zeminde sürdürüyor olabilir miyiz?
Konu ne zaman açýlsa, istisnasýz herkesin aklýna, Tayyip Erdoðan’ýn sistem deðiþikliðini þahsý için istediði düþüncesi geliyor. 2014 yýlýnda yapýlacak cumhurbaþkanlýðý seçiminde adaylýk düþündüðü varsayýmýyla, öncesinde o makamýn yetkilerini artýrma amaçlý bir hamle olarak görülüyor bu konu. Baþkan olunca ‘tek adam’ haline dönüþecek Tayyip Erdoðan ve ülkeyi ‘sultan’ gibi yönetecek...
Böyle düþünülünce de, pek çok kiþi, “Bu çaðda sultanlýk mý olurmuþ” tersliðiyle tartýþmaya katýlýyor. Dikkat ederseniz, tartýþmada ‘baþkanlýk sistemi’ ile ilgili hemen hiçbir ayrýntý ele alýnmýyor; dillerde varsa yoksa Tayyip Erdoðan’ýn niyeti...
“Yanlýþlýk var” dediðim bu durum iþte.
Tayyip Erdoðan bugün baþbakan, güç kullanmasýný iyi bilen bir kiþiliðe sahip olduðu için muktedir bir baþbakan hem de... Yarýn adaylýðýný koyar, seçilir ve Çankaya’ya çýkarsa, mevcut anayasanýn olaðanüstü yetkilerle donattýðý bir cumhurbaþkaný profili çizeceðine hiç kuþku yok. Hâlen yürürlükte olan anayasaya göre, cumhurbaþkaný, bizde, sayfalar dolusu yetkilere sahip...
Yeni ve daha fazla yetkiye ihtiyaç olduðu kanaatinde deðilim.
Evet, özellikle Baþbakan Erdoðan istiyor sistem deðiþikliðini, bunun için þartlarý zorlamaya da hazýr; ancak ben bunun bir baþka þeyle, Tayyip Erdoðan’ýn ‘görev duygusu’ ile, yakýn ilgisi olduðuna inanýyorum.
Kafasýnda ‘2023 vizyonu’ var; ülkeyi bölgede güçlendirmek ve global bir oyuncu haline getirmek niyetinde; bunu daha önce baþarmýþ ülkelerin sistemlerine bakýp Türkiye’nin de ayný ligde yer almasýný saðlamak amacýyla ‘baþkanlýk sistemi’ talebinde bulunuyor...
Niyeti ülkeyi daha güçlü kýlmak, kendisini deðil... Sistem deðiþikliðine de bunun için bel baþlamýþ görünüyor... Týpký Turgut Özal’ýn da bir zamanlar ayný arzuyu seslendirmesi gibi...
Öyle deðil de böyle olmasý tartýþmayý nasýl etkiler?
Çok etkiler... Tayyip Erdoðan’ýn derdi kendisini güçlendirmek ve Çankaya’ya çýktýðýnda bir tür ‘modern sultan’ gibi davranabileceði yetkilerle donanmak olsaydý, hiç kalemimizi ve çenemizi yormazdýk. Yanlýþ bir duaya ‘Amin’ dememek için... Ancak ülkenin önüne konulan hedefler açýsýndan sistem deðiþikliði istenmesi, tartýþmayý hayýrlý bir zemine çekiyor.
Sistem deðiþiklikleri ülkelerin tarihlerinde çok nâdir durumlarda söz konusu olabiliyor: Bir kurtuluþ savaþý sonrasýnda... Bir ihtilâl veya askeri darbeyi tâkiben... Ýnsanlarýn sokaklara dökülerek gerçekleþtirdiði türden halk devrimlerinin ardýndan...
Demokratik ortamda yönetimini elden geçirip sistem deðiþikliðine gitmiþ ülke var mýdýr? Varsa da ben bilmiyorum.
Tayyip Erdoðan’ýn ‘2023 vizyonu’ ile hayata geçmesini arzu ettiði düzenlemeler için aslýnda bugün yürürlükte olan sistem daha yerinde. Tepeden yaðdýrýlan emir ve talimatlarla deðiþimleri gerçekleþtirmektense, halkýn desteði arkaya alýnarak onlarý hayata geçirmek çok daha deðerli... Zahmetli belki, ama çok daha deðerli -ve kalýcý- olduðu muhakkak...
‘2023 vizyonu’ Türkiye’yi bugünkünden daha ileri bir demokrasiye kavuþturacaðý için halkýn desteðine sahip zaten; önemli olan o desteði artýrarak sürdürmektir.