Yuvarlak Masa'da oturan liderlerin en büyük motivasyonu Erdoðan karþýtlýðýnda birleþmekti. Millet 28 Mayýs'ta "Erdoðan" dedi. Siyasette emeklilik dönemi baþladý.
Önce Kýlýçdaroðlu ardýndan da Akþener gitti.
Þimdi Saadet Partisi Genel Baþkaný Karamollaoðlu görevi býrakacaðýný açýkladý. Siyasetteki yeni yüzler yeni fýrsatlara da kapý aralayabilir. Erdoðan-Özel görüþmesiyle oluþan iklim özellikle yeni bir anayasa yapmak için de faydalý olabilir.
Darbe anayasasýndan kurtulup, sivil bir anayasa yapmak görevi sadece Erdoðan ve Bahçeli'nin deðil tüm liderlerin de sorumluluðu.
Þimdi bir fýrsat penceresi aralandý.
Bakalým siyasetteki bu bahar iklimi sürecek mi?
Yoksa yine kýsýr çekiþmeler, "Tek adam, diktatör, saray" söylemleri geri mi gelecek. Þurasý bir gerçek millet siyasetçilerden gerçek sorunlara çözüm bulmasýný istiyor. Kýsýr tartýþmalarla patinaj yapmasýný deðil. Bu yüzden Erdoðan'ýn Özel görüþmesi sonrasý yaptýðý ilk deðerlendirme CHP'ye ziyarette bulunacaðýný söylemesi bu iklimi sürdürmek istediðini gösteriyor. Bakalým CHP Genel Baþkaný Özel, Ýmamoðlu ve DEM zincirlerinden kurtulup gerçek bir lider profili çizebilecek mi? Yoksa "Tavþan genel baþkan" yakýþtýrmalarýnýn gölgesinde mi kalacak?
15 TEMMUZ'DAN ANAYASAYA BAKMAK
Türkiye bir süredir sivil anayasayý konuþuyor. Darbe anayasasýndan kurtulmak bile baþlý baþýna bir gerekçeyken "Neden anayasa deðiþmeli?" sorusu tartýþýlýyor. Fotoðraftaki gençler Medipol Üniversitesi'nden öðrencilerim. Bu hafta ders için kampüste deðil, 15 Temmuz Hafýza Müzesi'nde buluþtuk. Zira FETÖ'cü darbe giriþiminin üstünden 8 yýl geçti. Ve çocukluk çaðlarýndaki bu karanlýk gece konusunda hem biraz konuþmak, hem de bu topraklarda verilen mücadeleyi anlamak, anlatmak gibi bir görevimiz var. Þunu söyleyebilirim kapýdan içeri giren gençlerle çýkan gençler kesinlikle ayný deðildi.
Darbelerin amacý, ABD ve Batý Baþkentlerinin bu süreçlerdeki rolü, sömürü tarihi, bir milletin bir liderin ardýndan nasýl þehitliðe koþtuðu gibi konular üstüne sohbet ettik. Benim açýmdan da onlar açýsýnda da çok faydalý oldu. Lütfen öðrencilerinizi, çocuklarýnýzý bu müzeye götürün.
Çünkü bizi ancak milli þuuru yüksek gençler kurtaracak. Umarým Anayasamýzdaki darbenin tüm izleri komple temizlenir, Türkiye'ye yakýþan sivil bir anayasa yapýlabilir. Çünkü biz milletçe bunu hak ediyoruz. Hem demokrasiye olan baðlýlýðýmýzý hem de tüm seçimlerdeki sandýða sahip çýkýþýmýzý düþünürsek millet iradesinin tecelli ettiði Meclis'in boynunun borcu bize sivil bir anayasa yapmak. Bu süreçte bir küçük hatýrlatma da yapmak istiyorum. Star Gazetesi Yazarý Cüneyd Altýparmak konuyla ilgili nefis bir yazý yazdýðý için detaylara girmeyeceðim. Ancak CHP'nin Gezi mahkumlarýný kurtarma çabalarý beraberinde FETÖ'cüleri kurtarma operasyonuna dönüþebilir. Abdülkadir Selvi'nin yazýsý bu açýdan büyük riskler barýndýrmaktadýr. Bu yüzden bu konularda çok ama çok dikkatli olmak gerekir.
GÜRCÝSTAN'DAN ALINACAK DERS
Gürcistan günlerdir ayakta.
"Yabancý Etkinin Þeffaflýðý" yasasý üzerinden bir fýrtýna kopuyor.
Sokaklarda yasayý destekleyenlerle karþý çýkanlar eylem üstüne eylem yapýyor. Polisle çatýþýyor. Parlamentoyu kuþatýyor. Ýktidardaki Gürcü Hayali Partisi bu yasayý çýkarmayý üçüncü kez deniyor.
Peki ama dert ne?
Özetle bir taraf diyor ki, bu yurt dýþýndan fonlanma meselesi iyice çýðýrýndan çýktý. Fondaþ medya, gazeteci, sivil toplum örgütleri ülkeyi kuþattý ve etki ajanlarý Ukrayna'nýn ardýndan Gürcistan'ý da Rusya ile karþý karþýya getirmeye çalýþýyor. Hatta bu durumu "Batý için bizim deðerimiz top mermisindeki yem kadar" diye deðerlendirenler var. Özetle "Gürcistan'daki hiçbir gazeteci, sivil toplum kuruluþu ya da medya organý yurt dýþýndan gelirinin yüzde 20'sinden fazla fon alamaz" diyorlar. Zira parayý veren düdüðü çalýyor. Bu da toplumlarýn zihinsel iþgalini ve kuþatýlmasýný beraberinde getiriyor. Özetle Gürcistan'da yaþayanlarýn bir kýsmý Ukrayna'nýn yaþadýðý acýyý bize yaþatýrlar diye endiþeli. Yani "Turuncu Devrimlere, Kadife Devrimlere karnýmýz tok" diyorlar. Karþý cephedekilerse ülkede ifade özgürlüðü, basýn özgürlüðü, sivil toplum kuruluþlarýnýn özgürlüðü kalmadý iddiasýnda. Bilmiyorum size tanýdýk geldi mi?
Benim kendi kiþisel kanaatim; bizim de Gürcistan'da yaþananlardan alacaðýmýz çok dersler olduðu yönünde. Zira batý destekli fonlar, fondaþlar, fonlanýp konuþanlar Türkiye'yi de uzun süredir kuþatmaya çalýþýyor.
Küçük bir örnek vereyim. Türkiye, Ýsrail ile 9 buçuk milyar dolarlýk ticareti bir kalemde silip attý. Cumhurbaþkaný Erdoðan, ateþkes, insani yardým ve esir takasý konusunda ilerleme olmayýnca bu kararý aldýklarýný söyledi. Ýsrail'e baskýyý artýrmaya çalýþýyoruz.
Elbette Türkiye için 9.5 milyar dolar büyük bir para deðil. Ancak Ýsrail karþý ataða geçti. ABD'den Türkiye'ye yönelik kýsýtlamalar yapmasýný istiyor. Þimdi þöyle bir senaryo düþünün ABD'nin, Avrupa Birliði'nin ambargo uyguladýðýný, ticaretimizin kilitlendiðini ve dolarýn 100 liraya yükseldiðini düþünün. Fonlananlar, hesabý kime soracak, "ülke battý bitti" diye kimi hedef alacaklar. Erdoðan'ý elbette...
Þimdi burada bir karar vermemiz gerekiyor ama samimiyetle bir karar vermeliyiz. Erdoðan'ýn Gazze ve Filistin için yüreði yanýyor mu, yanmýyor mu? Buna vereceðiniz cevap çok önemli. Zira Erdoðan'ý Gazze üstünden vurmaya çalýþan bazý kesimlerin, PKK/YPG'ye doðrudan silah veren ABD ile FETÖ'cülerin yuvasý haline gelmiþ Almanya ile ilgili tek bir eleþtirileri yok. Yüreði yandýðý için Erdoðan'ý hedef alan samimi paylaþýmlara bir sözümüz yok elbette ama kimsenin de gazýna gelmemek gerekiyor. Zira devlet duygularla deðil saðduyu ve akýlla yönetiliyor. Bu yüzden de bize düþen bu mücadelede Erdoðan'a güvenmek diye düþünüyorum.
KAMUDA TASARRUFA DÝRENENLER
Hazine ve Maliye Bakaný Mehmet Þimþek, bütçe disiplinini saðlamak için kamuda tasarruf için önemli adýmlar atacaklarýný söylemiþti. "Fedakarlýðý sadece vatandaþtan bekleyemeyiz" demiþti. Bu süreçte Ýçiþleri Bakanlýðý önemli bir adým attý. Bakan, bakan yardýmcýsý ve üst düzey görevlilerde koruma aracý ve koruma sayýsýnýn azaltýlmasý kararý alýndý. Darýsý diðer kamu kurumlarý ve belediyelerin baþýna... Bu arada bunun çok zorlu bir mücadele olduðunu da hatýrlatmak isterim. Zira konuyla ilgili istiþarede bulunduðum bir isim kamuda kimsenin kendi konfor alanýndan taviz vermek istemediðini ve hükümetin bu konuda zorlu bir sýnav verdiðini söyledi. Ancak þurasý kesin hem þiþen kamu kadrolarý hem de harcamalar milletin gözüne batýyor. Ve millet net bir mesaj verdi. Cumhurbaþkaný Erdoðan, bu konuda net bir tavýr ortaya koyacak ve gereðini yapacaktýr.
BÝZÝ BU HAVALAR MAHVETTÝ
Mayýs ayýndayýz. Hani artýk insan birazcýk güneþ görmek, doðayla kucaklaþmak, sarmaþ dolaþ olmak istiyor. Bilmiyorum yengeç burcu olduðumdan mýdýr nedir? Ýstanbul semalarýndaki Ýngiltere havalarý beni hem yoruyor, hem de çok mutsuz ediyor. Geçen akþam Alem FM'de Fatih Yýldýrým'ý dinlerken yayýna baðlanan bir uzman bu havalarýn yaydýðý ýþýk sebebiyle bizi depresyona soktuðunu söyledi. Al sana Ýngiltere'ye gitmemek için bir sebep daha. Neyse Pazar yazýsýný böyle bir tebessümle bitireyim istedim yoksa hava bahane. Kalýn saðlýcakla...