Tayyip Erdoðan gerçeði ve Batý

Rusya ile iliþkileri düzeltmeye çalýþýyoruz, bu önemli. Çünkü komþuyuz ve bir çok alanda temas halindeyiz. Türkiye, tarih boyunca da “Rusya’nýn þerri”nden emin olma hassasiyetini göstermiþ. 

Her þey süt-liman olmuþ sayýlmaz, hala gerilimin baþlama zemini olan Suriye, iki ülkenin stratejik deðerlendirmelerine (acaba hesaplaþmasýna mý demeliydim?) konu olacak.

Ama Rusya gerilimini söndürme hamlelerinin yaný baþýnda Batý ile iliþkilerde yaþanan gerilim gündemi var. Alt alta sýralanacak sýcak problemler söz konusu. Ama çok daha temelde, küresel okumalarda farklýlaþma gerçeði ile karþý karþýyayýz.

Dünkü yazýmda þöyle bir cümle vardý:

“Ve þu son darbe giriþimi, eðer bir uluslar arasý odaðýn desteði söz konusu ise, o odaðýn “Türkiye’nin Tayyip Erdoðan tarafýndan ele geçirilmesi”ne karþý bir hamlesi deðil mi?”

Yani uluslararasý bir odak, isterseniz buna “Üst akýl” diyebilirsiniz, Türkiye’yi kimin yöneteceði konusunda kendisinin de belirleyici rolü bulunduðunu düþünüyor, Tayyip Erdoðan’ýn yönetmesini istemiyor, hatta halk iradesi ile gelmiþ olsa dahi bunu “Devleti ele geçirme” olarak görüyor ve buna mani olmak istiyor. Bunun için de “Our boys - Bizim oðlanlar” diye nitelediði iç odaklarý harekete geçiriyor.

15 Temmuz böyle midir?

21 Haziran 2016’de, yani 15 Temmuz’dan üç hafta önce Star’da “Batý neyi oynuyor?” baþlýðý altýnda þöyle yazmýþým; özetleyerek sunuyorum:

“Neredeyse bütün Batý medyasýnda Cumhurbaþkaný Erdoðan’a yönelik çok aðýr bir saldýrý dili sergileniyor.

“Konuyu Batý dünyasýnýn bizim müttefikimiz, stratejik ortaðýmýz, kendisiyle bütünleþmeye çalýþtýðýmýz stratejik hedefimiz olduðu baðlamýnda düþündüðümüzde þu andaki iliþki biçimimizin hiçbir þekilde normal olmadýðýný söylemek kaçýnýlmaz bir gerçeklik tespiti oluyor.

***

“Bu süreçte, içerde Cumhurbaþkaný Erdoðan’dan rahatsýz olan çevrelerin Batý’daki tepkilerle bir þekilde ortaklýk saðlamaya çalýþtýðý da görülmesi gereken gerçeklerden.

“Yani içerdeki bazý odaklarýn, dýþardan bir müdahale olsa da, Tayyip Erdoðan’dan kurtulunsa hesaplarýnda olduðu açýk.

“Peki, Batý’da Türkiye’nin gelecek okumasý nasýldýr acaba?

“Bir ayaðýn, Türkiye’nin güvenliðine yönelik tehditleri “besleme” yönünde olduðu görülüyor.

“Acaba “Madem Tayyip Erdoðan’ý halk oyu nezdinde sýnýrlayamýyoruz, o zaman Türkiye’yi güvenlik riski içine sokarak hizaya getirmeyi deneyelim” gibi bir hesap mý yapýlýyor? Suriye’deki PYD desteklenmesi bunun için mi?

“Bizler, Ortadoðu’nun Müslüman halklarý, Batý’nýn sýrf Tayyip Erdoðan’ýn yönetim üslubu Batýlý standartlara uymuyor diye bir ülkeyi terbiye etmeye kalkmadýklarýný biliriz. Hatta kimi zaman demokrasinin rafa kaldýrýlmasýný bile onayladýklarýný, üstelik buna “Demokrasiyi korumak” gibi kýlýf uyduracak ölçüde zihin alaborasý yaþadýklarýnýn örneklerini görmüþüzdür.

“Ama bugün Tayyip Erdoðan’ýn yönetim üslubu üzerinden müthiþ bir saldýrý dili oluþturuluyor. Bu nereye kadar gidecek?

“Þunu söyleyebiliriz:

“-Teröre arka çýkarak Tayyip Erdoðan’ý yýpratmak mümkün deðildir. Aksine Türkiye’de teröre karþý öylesine bir duyarlýlýk var ki, o alandaki saldýrýlar Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn halk nezdindeki derinliðini güçlendirir.

“-Türkiye güvenliðine yönelik Suriye’dekine benzer komplolar, yine Türkiye’de Batý karþýtlýðýný beslemekten baþka sonuç vermez. Batý bunu istiyorsa,  müthiþ bir körlüðün içine düþmüþ demektir.

“-Acaba Batý Türkiye’de Mýsýr’dakine benzer bir darbeyi düþünür mü? Düþünmez demek kolay deðil. Aklýný peynir ekmekle yemeyeceðinden de emin olamayýz. Ancak tabii ki böyle bir operasyonun neticesinin Mýsýr’dakine benzer olup olmayacaðý ayrý bir konudur.

“Son söz olarak, Türkiye kuþkusuz her duruma karþý savunma sedleri oluþturmak durumundadýr. Batý’ya da Türkiye ile iliþkide aklýný baþýna toplama tavsiyesinde bulunabiliriz.

“Türkiye reel politikayý dikkate almalýdýr, kuþkusuz.

“Ama ayný reel politikanýn Batý’ya telkin edilmesi de kaçýnýlmaz.”

15 Temmuz Batý destekli miydi? Elleri temiz görünmüyor. Ama umduklarý gerçekleþmedi. Ve “Kader”e bakýn ki, yine Tayyip Erdoðan gerçeði ile karþý karþýyalar.

Batý Türkiye realitesine boyun eðecek mi, yoksa baþka fesatlarý kollayacak mý? Bugünün sorusu bu.