Partisini sürekli baþarýdan baþarýya koþturmuþ olan bir siyaset adamý, bir baþbakan, halkýn seçeceði bir hedefe gözünü dikmiþ ise, kendisini her daim desteklemiþ çevrelerle ters düþürecek icraatlar mý yapar, yoksa amacýna ulaþmak için destek tabanýný mümkün olduðu kadar geniþletmeye mi çabalar?
Ýlk bakýþta anlamsýz gelen bir soruyla yola koyulduðumun farkýndayým. Ancak son zamanlarda ciddi ciddi sorulan bir soru bu... Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn özgürlükleri pekiþtirmekten, kronik sorunlara çözüm bulmaktan, iktidarýný saðlamlaþtýran davalara sahip çýkmaktan vazgeçtiði iddiasý eþliðinde...
“Baþkan olmak için muhafazakârlarý tuzaða düþürüyor” diye yazan da var, baktýðý falda “Ak Parti’yi çözüyor” çýktýðýný ilân eden de...
Onlar bunu yapýnca, ben de giriþteki anlamsýz soruyu sorabiliyorum.
Tayyip Erdoðan bu topraklarýn gördüðü en deðiþik siyaset adamý; karakter kodlarýnda geçmiþin bazý liderleriyle ortak noktalar da var, onlardan farklýlaþtýran özellikler de... ‘Nev-i þahsýna münhasýr’ denilecek türden bir siyasetçi. Hep mukayeseler ve çaðrýþýmlarla çalýþan zihinlerin çözmekte zorlanmasý bu sebeple doðal.
Bazen pür oy hesabýyla hareket ettiði hissini veriyor, bazen de tamamen misyon duygusuyla karar verebiliyor. Bazý çýkýþlarý olaðanüstü doðaçlama, hesapsýz kitapsýz; bazýlarýysa aþama aþama gidilerek çözülmüþ çok bilinmeyenli denklem gibi... Gözünün kimseleri görmediði durumlar da var, küçücük bir çocuðun görüþünü almayý ihmal etmediði hissini verdiði durumlar da...
Kolay anlaþýlýr biri deðil, karmaþýk bir sentez gibi... Bütün bu çeliþkili görünen özellikleri onu baþarýlý kýlýyor. Sebebi de açýk: Siyaseti en ince noktalarýna kadar biliyor ve sonunda misyon-çýkar çeliþkisini en doðru kývamda dengeye oturtuyor; birinin diðerinden olumsuz etkilenmesine fýrsat vermeden... Her þeyi kaybediyormuþ gibi görünürken kazanmasýnýn sebebi de bu; siyaseti kýlcal damarlarýnda bile hissetmesi...
Çamlýca’ya kocaman bir cami yaptýracak, kürtajý yasaklatacak, her konser salonuna bir mescit açtýracak mý Tayyip Erdoðan? Ergenekon ile ilintili davalarýn akamete uðramasýna izin verecek mi? Partisinin baþarýsýnda birincil önemi bulunan kesimlerle arasýný açacak, medyada herkesi kendisine küstürecek, partisi içerisinde veliahtlar savaþý çýkmasýna zemin hazýrlayacak mý?
Yapacak mý bunlarý sahiden?
Gazetelere, TV yorumlarýna bakarsanýz, ha yaptý, ha yapacak... Sadece bunlarý deðil, kazandýðý yüzde 50’lik oy gücüyle en kabadayý yüzde 20 oy almýþ eski partisinin vaktiyle dillendirdiði programý bütünüyle uygulamaya hazýrlandýðýna inananlar bile var. Anlamsýz sorular bu kanaatle soruluyor zaten...
Ýsterse yapabilir elbette; ancak ben bunlarýn çoðunun kendisine ait ‘yapýlmasý elzem iþler listesi’nde bulunduðunu sanmýyorum. Bazýsýný gönlünden geçiriyor olabilir, ama onlarý bile ‘siyaseten gerekli’ saydýðýna emin deðilim.
Türkiye’nin ihtiyacý, kronik sorunlarýndan kurtulmuþ, ekonomisini daha da güçlendirmiþ, hak ve özgürlüklerden insanlarýnýn en geniþ biçimde yararlandýðý, sivil toplumu güçlü bir ülke olmaktýr; Ak Parti’nin görevi bu amacý gerçekleþtirmek, Tayyip Erdoðan’ýn siyasi misyonu da ayný amaç için çabalamaktýr.
Göreceðiz.