“Tayyip oðlum ile hiç ayrýlmadýlar”

Gergin ve genel seçim havasýnda geçen yerel seçimleri gündemimizden atýp yerel yöneticilerimizin iþ baþý yaptýktan sonrasýnda, demokrasi havarisi çevrelerin sandýktan çýkan neticeye saygý duyacaklarýný, gerginliðin son bulup ülke gündeminin normalleþeceðini beklemiyorduk. Beklendiði gibi, yenilgiye doymayan pehlivanlar sandýðýn verdiði mesajý okumak istemeyip bildik operasyonlarýna, üstlendikleri rollerine yeniden döndüler. Kaos planlarýný acýmasýzca bir kez daha devreye koymaktan geri kalmýyorlar. Üstelik bu yöntemlerinin kendilerini her defasýnda yenilgiye uðratmasýna aldýrmadan, býkmadan, usanmadan ayak diriyorlar. Taksim’e çýktýlar üç beþ aðaca sahip çýkýyoruz komikliðinde sokaklarý karýþtýrdýlar, ülke imajýna zarar verdiler. 17 Aralýk’ta çok koalisyonlu kaos planýný devreye soktular, yolsuzluk dediler, çalýyorlar dediler, Erdoðan gidecek dediler, ülkeyi milyar dolarlar zarara sürüklediler. Bu suni yolsuzluk hýrsýzlýk argümanlarý seçim sonrasýnda hiç dillendiriliyor mu? Býçak gibi kesildi kullanmýyorlar. Çünkü dertleri ülkenin çalýndýðýný iddia ettikleri maddi deðerleri deðil, ülkeyi kaosa sürüklemek için denedikleri yöntemleriydi. 12 Eylül öncesi ortalýðý kan gölüne döndürerek darbeye zemin hazýrladýklarý, amaçlarýna ulaþtýklarý 13 Eylül’de bir kiþinin dahi burnunun kanamadýðý argümanlardan birisiydi yolsuzluk safsatalarý. 1 Mayýs’ý Taksim’de kutlamak isteme ýsrarlarý da malum amaçlara hizmet ettiðini artýk bilmeyenimiz yok. Bu azýnlýk çevreler Gezi olaylarýndan bu yana ortalýðý ateþ çemberine çevirirlerken duyarlý ülke insaný 30 Mart seçimlerini bekledi ve cevabýný sandýkta verdi demokrat bir biçimde. Yüzleri dahi kýzarmadý bunlarýn ve Cumhurbaþkanlýðý seçimlerini Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Abdullah Gül üzerinden provoke etmenin gayreti içerisine düþtüler. 2007 yýlýnda Cumhurbaþkanlýðý makamýna aday olan Sayýn Gül’ü seçtirmemek için her türlü marifetlerini ortaya koyan çevreler ayrýþma çýkarabilmek için birden Abdullah Gül’cü oldular. AK Parti Gül’ü tasfiye etmek istiyor söylemleriyle güya fitne ateþini yakmanýn gayretine girdiler. Zaman zaman yaþanan ufak tefek görüþ farklýlýklarýndan yol bulup amaçlarýna ulaþmayý deniyorlar ama olmuyor. Olmaz da.

Cumhurbaþkaný Gül, Kütahya ziyaretinde yaptýðý bir konuþmayla bu umutlarýný da boþa çýkarmýþ oldu. Bu yolu ilk defa denemiyor bunlar. Gül-Erdoðan arasýnda ayrýþma konusu gündeme her geldiðinde iki þey gelir sürekli aklýma. Bunlardan bir tanesi, Abdullah Bey Cumhurbaþkaný olarak köþke çýktýðý ilk günlerde, Kayseri’de yaþayan anne ve babasýndan görüþlerini almak için bað evlerine gitmiþtim. Anne Adeviye Gül bað evinin bahçesindeki aðaçlarý iþaret ederek, “Tayyip oðlum ile Abdullah oðlum bu aðaçlarýn arasýnda birlikte büyüdüler. Tayyip oðlum çok sýk geldi buralara, hiç ayrýlmadýlar” demiþti. Evet birlikte yol aldýlar sürekli. Onlarýn birlikteliði sadece arkadaþlýk deðil dava ve gönül birlikteliði idi ayný zamanda. Bir diðer konu ise, Kayseri Milletvekili Yaþar Karayel ile bir görüþmemizde Abdullah Bey ile Tayyip Bey’i sormuþtum. “Abi siz daha iyi bilirsiniz, birlikte yol aldýnýz hep, söylendiði gibi bir sýkýntý olur mu?” diye sorduðumda, Sayýn Karayel bana “Sizin bu nesilden çok bir þey olmaz ama, çetin mücadelelerden geçen, bir çok zorluklarýn üstesinden kenetlenerek gelen o dönemin mücadeleci insanlarý kolay ayrýþmaz. Ýkisini de çok iyi bilen biri olarak ki birlikte mücadele verdik kendileriyle, asla bir ayrýþma söz konusu olmaz ve bunu baþaramazlar” demiþti. Anadolu’nun baðrýndan çýkmýþ, yenilikçi hareketiyle Milli Görüþ’ten AK Parti’ye geçiþin mimarý, devletin çok önemli kademelerinde baþarýyla görevler yapmýþ, çok önemli zamanlarda kritik müdahelerde bulunarak istikrara önemli katkýlar sunmuþ olan Abdullah Gül, bir kez daha iyi niyetli olmayan hesaplarý boþa çýkartarak önemli bir rol daha üstlenmiþ oldu. Tecrübesine, duruþuna, devlet adamlýðýna, birikimine bu ülkenin çok ihtiyacý olduðunu düþünüyorum bundan sonraki süreçte. Siyasete nokta koymayýp, katkýlarýnýn devam edeceði bir pozisyonda yer alacak bir formülün, Tayyip Erdoðan ile yapacaðý görüþme sonrasýnda oluþturulmasýný beklemek bu ülke insanýnýn hakkýdýr. Benim için buraya kadardý derse de sadece beni deðil ülkesini seven herkesi derinden üzecektir.