TC deyip geçme

Yapmayýn! Kamu binalarýndaki tabelalardaki TC ibaresini kaldýrdýnýz, ne olacak farkýnda mýsýnýz? Sevgililer gelip isimlerinin baþ harflerini kazýyacak, gelen biri  “Ýþ, aþ, Haydar Baþ” yazacak.

Geçen hafta kamu binalarýndaki tabelalardan TC ibaresinin kaldýrýlmasý hususunda yoðun bir tartýþma yaþandý. Ben bu konuda birileriyle münakaþaya girmek yerine bir köþede sessizce durmayý tercih ettim. Olgun bir davranýþ gösterdim, provokasyonlara gelmedim. Fakat...

Lafý eðip bükmeden söyleyeyim, TC ibaresinin kaldýrýlmasý toplumda onulmaz yaralar açacaktýr, bu yanlýþtan derhal dönülmelidir.

Öncelikle diyelim ki tabelalardan TC’yi kaldýrdýn, peki yerine ne koyacaksýn? Boþ mu duracak orasý? Sevimsiz olur bir kere. Sonra sevgililer oraya isimlerinin baþ harflerini falan kazýyacak, “Ýþ, aþ, Haydar Baþ” yazacaklar. Koskoca devletin binasý ne hallere düþecek. Yapmayýn.

TARÝHTE KISALTMALAR

Öte yandan, tarihe baktýðýmýzda kýsaltmalarýn ne kadar önemli olduðunu görüyoruz. Çok eskiye gitmeye gerek yok, sanatçý Feridun Düzaðaç’ýn þarkýsýna göz atalým: “Gel tanýþalým önce/Ben kýsaca FD/Ama sen bana hiç durmadan seni seviyorum de.”

Son derece kafa karýþtýrýcý bir istekler bütünü. Þair önce tanýþmak istiyor, ardýndan kendini tanýtýyor ve bir anda henüz tanýþmadýðý kýzdan kendisini sevdiðini hiç durmadan söylemesini istiyor. Pratiðe dökersek, mesela bir kýzýn yanýna yaklaþýp þunlarý deyin:

- Merhaba tanýþabilir miyiz? Benim adým Mahmut Dilaçar, kýsaca MD diyebilirsiniz.

- Þaka mýsýn sen yaa, git baþýmdan.

- O halde hiç durmadan beni sevdiðinizi söyleyin.

- Gitmezsen polis çaðýrýcam!

Þarkýnýn anlam bütünlüðünü daha fazla sorgulamaya lüzum yok, zaten konumuz bu deðil. Bu bahsi açmamýn sebebi kýsaltmalarýn hayatýmýzda ne denli mühim bir yer tuttuðunu göstermekti. Çok baþarýlý olamadýðýmý fark ettim þu an.

ÇÝM ALANA BÝLE KONULSUN

Peki TC ibaresinin kaldýrýlmasýndan doðacak sorunlarla baþ etmeye hazýr mýyýz? Hiç sanmýyorum. Geçen gün bir kamu binasýnýn önünden geçerken tabelada TC yazýsýný göremeyince bir an sendeledim ve “Afganistan’da mýyým acaba?” diye paniðe kapýldým. Hemen baþýmý ellerimin arasýna alýp filmlerden öðrendiðim kadar Ýngilizceyle “Don’t shoot me!” diye baðýrdým. Sonuçta Afganistan’da durumlar karýþýktý ve her an bir Taliban askeri tarafýndan vurulma ihtimaliniz vardý. Neyse ki çevredeki esnafa “Burasý neresi?” diye sorduðumda “Adres sormayýn kardeþim” cevabýný alýnca Türkiye’de olduðumu anladým. O kadar sevinmiþtim ki hemen topraðý öpmek istedim. Mecidiyeköy’de herhangi bir toprak parçasý gözüme çarpmayýnca Eyüp’e kadar gitmek zorunda kaldým ve orada vatanýmýn topraðýný öptüm. Bu sýrada bir bekçi gelip beni uyardý.

- Yasak kardeþim, çimlere basma.

- Basmýyorum, dikkatli bakarsanýz öpüyorum.

- Çimleri öpmek de yasak. Git burdan.

O anda çim alanda da TC ibaresi olmadýðýný fark ettim. Halbuki ‘TC Çim Alaný’ yazsalar ellerine mi yapýþýrdý? Devletin malý deðil mi burasý? Yarýn bir Yunan gelip bu çim alaný ele geçirse hak iddia edebilir misin? Tabela koymamýþsýn ki. Aðzýmdan yel alsýn, otoyolun iki þeridinin ortasýndaki o çimenlikte bir Yunan bayraðý görsek bundan rahatsýzlýk duymaz mýyýz?

Sonuç olarak ben TC ibaresinin býrakýn kaldýrýlmasýný mümkün mertebe her daireye, her alana konulmasý taraftarýyým. Elimizdeki deðerlerin kýymetini bilelim.

https://twitter.com/beyinsiz_adam