Te çýkýr býrayêmin te çýkýr lo!

Ýki gün önce cuma akþamý, bir acý haber geldi Cizre’den. Kahredici bir intihar haberi. Sevgili dostum Ýsmail Vesek hayatýna son verdi.

Hep ölüm, hep acý, hep gözyaþý..

1980’li yýllar. Vesekler devletin hýþmýna uðramýþ. Sabri Abi, gah içerde gah dýþarýda, iþkence tezgahlarýnda, sorgularda..

Dr. Ýsmail Vesek, Diyarbakýr hapishanesinde, görüþmeciler listesinin ilk sýrasýna, her hafta  ismini yazdýranlardandý. O zor zamanlarda hep yanýmýzdaydý Ýsmail.. Sabri Abi’yle kaldýðýmýz koðuþta, her hafta yenisini getirdiði temiz çamaþýrlarý, bizi cezaevinin zemheri soðuðuna karþý koruyacak olan kalýn kazaklarý giyerdik.

Ýsmail ve babam iki kader arkadaþý olmuþlardý o yýllarda. Biz içerde, onlar dýþarýda.

Babam Ýsmail’den söz açýldýðý her defasýnda ‘benim dostum’ derdi hep. Zor zamanlarda baþlayan bu dostluk yýllar yýlý sürdü. Ýsmail önce babamýn, sonra da benim dostum oldu.

Acý haberi aldýðýmda elim telefona gitmedi. Arayamadým Sabri Abi’yi. Sözün bittiði an o acý haberi aldýðým andý.. Arayýp ne diyecektim Sabri Abi’ye. Bir kardeþi, Ata, anlamsýz bir düþmanlýða, bir kan davasýna kurban gitti yýllar önce.. Sonra dünya güzeli Bahattin ayrýldý aramýzdan.

Derken, Tahir Abi veda etti hayata. Ve þimdi de Ýsmail. Dört  kardeþ de, Cizre’de, çok sevilen, saygý duyulan insanlardý. Bu saygý zamanla, Cizre’ye sýðmadý, Vesekler ve Cizre adý neredeyse özdeþ hale geldi...

Cizira Bota yasta!

Yolu Cizre’ye düþüp de Vesekler’in sofrasýna oturmamýþ, Sabri Abi’ye, Tahir Abi’ye misafir olmamýþ kimse var mý, sanmýyorum.

Dayanmak çok zor böyle bir acýya.. Ýsmail’in intihar edebileceðine inanmak çok zor.

Ama oldu iþte. Ýsmail Vesek cuma günü hekim olarak çalýþtýðý hastaneden evine geldi, odasýna çýktý ve sonra bir silah sesi duyuldu. Hastaneye yaralý olarak kaldýrýldý, ama meslektaþlarýnýn bütün çabalarýna raðmen maalesef kurtarýlamadý..

Cizira Bota yasta! Sevgili Ýsmail, geçen sene Ankara’da baþarýlý bir ameliyat geçirdi. Hastaneye gittiðim her defasýnda kol kola girip koridorda tur attýk. Morali muhteþemdi. Hastalýðýn erken teþhis edilmiþ olmasýna seviniyordu..

Ýsmail Vesek, diplomayý cebine koyar koymaz siyaseti düþünen aydýnlardan olmadý hiç. Halkýna bir hekim olarak hizmet etmeyi tercih etti. Siyasi bir iddiasý yoktu. Sessiz sedasýz bir aydýn. Ama halkýnýn özgürlüðü, ve haklarý için, ona ait ne varsa, isteseniz gözünü kýrpmadan  vermeye hazýr bir insan.

Ankara’daki Dost Kitabevi’nin müþterilerinden. Ankara’ya her geliþinde Cizre’ye yeni kitaplarla beraber dönerdi. Arada bir yazýlarýmda söz ettiðim kitaplarý sorardý. Ýlgi duyduðu en son kitabýn adýný hatýrlýyorum: Alev Alatlý’nýn hazýrladýðý dört ciltlik bir eserdi bu, ‘Batý’ya Yön Veren Metinler.’

Zerdeþt ve Ýsmail

Þýrnak Tabip Odasý’ný arkadaþlarýyla beraber açtýðýnda, dünyalar onun olmuþtu. Ýnsan bu kadar mý sevinir, bu kadar mý mutlu olur.. O sevincin ve o mutluluðun tanýðý oldum.

Mesleðinin gerektirdiði sivil alanlardaki özverili çalýþmalarý, Batý’dan, Doðu’ya, bütün meslektaþlarý ve hastalarý arasýnda herkesin takdirini alýyordu.

Ýsmail’in gönlünde nasýl bir fýrtýna koptu da canýna kýyabildi?. Bunu hiçbir zaman bilemeyeceðiz. Ama Ýsmail’i andýðýmýz anlarda, onun bu ölüme yakýþmadýðýný her defasýnda dile getirecek, her defasýnda hayýflanacak ve her defasýnda kendimizi derin bir hüznün içinde bulacaðýz.

Haberi aldýðýmda Zerdeþt’in, yürüyemediði için bütün gün ve bütün zamanýný yataðýnda geçirdiði odasýna bir yeni yýl aðacý süslüyorduk.

Ýsmail’in intihar ettiðinin haberi  geldi ve bizi acýya, yasa boðdu.

Canan’la bakakaldýk birbirimize..

Bir þaka mýydý bu yoksa?

Hayatýmýzýn iki sevgili insaný, Zerdeþt ve Ýsmail. Biri oðlumuz, biri dostumuz, kardeþimiz. Zerdeþt yataða mahkum olsa da yaþýyor. Ýyileþmesini bekliyoruz. Onun için yapabileceklerimiz hiç tükenmedi, hiç tükenmeyecek.

Ama Ýsmail maalesef artýk yaþamýyor. Onu yaþatmak için yapabileceðimiz her þey bir anda yok olup gitti.

Zamaný mýydý bu þakanýn!

Zerdeþt sýrtýndaki skolyozundan kurtulmak için bu yaz ameliyat olduðunda Ýsmail amcasý onu ziyarete geldi. Zerdeþt ve Ýsmail, birbirlerini iyi tanýr, iyi de seviþirlerdi. Zerdeþt, Ýsmail amcasýný her gördüðünde sýmsýký sarýlýr, ikisi birlikte o halde, salondaki kanepeye beraber otururlardý.

Zerdeþt’in hayata dair, ölüme ve yaþama dair bilinci ne durumda hiç bilmiyoruz.  

Ýsmail amcasýnýn artýk hayatta olmadýðýný belki hiçbir zaman bilmeyecek.

Bu ölümü bir sýr gibi saklayacaðýz..

Ama ne fayda!

Biliyoruz ki, Zerdeþt biri ona söz vermiþse, o verilmiþ sözü hiç unutmuyor.

Belleði ve hafýzasý biraz daha iyileþtiðinde Ýsmail amcasýnýn ona en son verdiði sözü muhtemelen hep hatýrlayacak:

‘Zerdeþt, hele yaz gelsin, seninle terasa çýkýp mangal yakacaðýz!’

Ah Ýsmail, Zerdeþt’le beraber gelecek yaz Ankara’da mangal yakmaný beklerken, bizi yetim, bizi öksüz býraktýn be kardeþim!

Zamaný mýydý bu þakanýn, sevgili Ýsmail?

‘Ne yaptýn kardeþim, ne yaptýn oy!’