Tecrübe konuşuyor!

Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu'na veto hakkı olan Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinden dördü; Çin, Rusya, Fransa ve İngiltere katılmadı. BM Güvenlik Konseyi yapısının giderek daha fazla sorgulandığı bir dönemde bu devamsızlık da ilginç bulundu.

Sonuçta dünya barışı bu beş ülkenin veto yetkisine emanet edilmiş durumda.

Dört defa yerinde izlediğim BM Genel Kurulu'nu bu sefer televizyondan takip ettim. Uzaktan izleyince daha az şey kaçırıyormuş insan.

Aldığım notları paylaşmak istiyorum.

1-Cumhurbaşkanımızın en iyi konuşması mıydı bilemem; çünkü BM hitapları hep çok iyi olmuştur. Ama gerek dünya siyasetinde oynadığı etkin rol gerekse 14-28 Mayıs seçimlerinde aldığı galibiyetinin etkisiyle BM'nin yıldızı Erdoğan'dı.

BM Genel Kurulu'na 13. kez hitap etti. Demokratik ülkeler ölçeğinde bir iki lider dışında onun kadar siyasi ömrü ve tecrübesi olan bir başka lider yok zaten.

Yani Erdoğan konuşunca tecrübe konuşuyor.

2-Cumhurbaşkanı'nın siyasi retoriği çok güçlü. Gücünü en çok da üzerinde durduğu konuları bıkmadan uzanmadan tekrar etmesinden alıyor. Bu bir strateji. "Dünya 5'ten büyüktür"e kimileri basit bir slogan gözüyle bakıyordu. Oysa dünyaya dair çok güçlü bir iddia taşıyor bu söz. Nitekim BM'nin mevcut yapısıyla sorun çözmediği artık çok daha sık dile getiriliyor. ABD Başkanı Biden bile buna yakın sözler sarf etti.

3-Cumhurbaşkanı Erdoğan yine tüm dünya halklarının sorunlarına değindi. Cumhurbaşkanı'nın bu tarzı, onu kağıt üzerinde egemen gözüken ama iradesi, maddi kaynakları zengin kuzey ülkeleri tarafından sömürülmüş ülkeler nezdinde önemli hale getiriyor. Bir anlamda Erdoğan sessiz yığınların sesi oluyor.

4-Hiç geri adım atmıyor, her zaman mesajını net ve doğrudan söylüyor. Bu tarzıyla da dünya liderleri arasında en güven veren isim olarak öne çıkıyor.

5-Türkiye'nin menfaatleri ile doğrudan alakalı konuları en üst düzeyde ve kararlılıkla, pazarlığa açık olmayacak şekilde dile getiriyor. "Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. Bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilmeyecektir" sözleri buna bir örnek.

Aynı şekilde "Kıbrıs Türk tarafının samimi gayretlerine rağmen Ada'da çözümün artık federasyon modeli temelinde gerçekleşemeyeceği bir gerçektir. Uluslararası toplumu bunu kabullenerek KKTC'nin bağımsızlığını tanımaya, bu ülkeyle diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyoruz" demesi de önemli bir çıkıştı.

6-Irkçılık, göçmen karşıtlığı ve İslam düşmanlığındaki yükselişe dikkat çekerek; Kuran'ı Kerim'e yönelik saldırıların asla ifade özgürlüğü olarak görülemeyeceğini söyledi Erdoğan. Münferit birkaç olay nazarıyla bakılan bu eylemleri BM Genel Kurulu'na taşınması önemliydi.

7-Kuşkusuz çok kişinin dikkatini çektiği gibi; Cumhurbaşkanı Erdoğan küresel meydan okumalar listesine, bu son BM konuşmasıyla birlikte ailenin tehlike altında olduğu gerçeğini de ilave etti. "Küresel dayatmalar karşısında dostlarımızı ailenin korunmasına hassasiyet göstermeye davet ediyorum" dedi. LGBT ideolojisinin her alanda bir dayatmaya dönüştüğü günümüzde, dünyanın dikkatini bu tehlikeye Erdoğan'dan başkası da çekemezdi zaten.

8-Sıfır Atık Hareketi, son 3-4 yılda çok çok yol aldı. Emine Erdoğan Hanımefendi'nin bu konudaki çabaları BM nezdinde de karşılık buldu. 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süredir tüm uluslararası toplantılarda Sıfır Atık Hareketi'ni gündem ediyor. Emine Erdoğan'ın himayesinde başlayan hareket, çevre duyarlığını yansıtan uluslararası ödüller alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM ziyareti, bu yönüyle de önemli bir diplomatik başarı olarak dikkat çekti.

9-Türkevi'ni anmazsak olmaz. 2017'te temeli atıldı, 2021'de açılışı yapıldı. BM'nin hemen karşısında, New York'un en iyi yerlerinden birinde göz dolduruyor. Özellikle de BM döneminde çok yoğun bir diplomatik trafiğe sahne oluyor.

Yapımına başlandığında "parayı betona gömüyorlar" diyenler Türkevi'nin etrafında oluşan diplomatik trafiği görünce herhalde fikirlerini değiştirmişledir.

10- Bu da son not olsun; Türkiye'nin BM ziyaretlerinin iletişimi hep iyi olmuştur. Cumhurbaşkanının hitabı ve verdiği röportajların yanı sıra, kabulleri ve Türkevi'ndeki etkinliklerden yansıyan kareler de çok konuşulur. Bu sefer de malum Elon Musk'un çocuğuyla yaptığı ziyaret konuşuldu. Çıkışta yakalanan bir kare çok iyiydi. Elon Musk'ın koltuğunun altında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Daha Adil Bir Dünya Mümkün adlı kitabının İngilizce baskısı varken çekilmiş olan kare....

İletişim Başkanlığı'nı tebrik etmek lazım.

O kitap bir çanta ile de verilebilirdi Elon Musk'a ve o kare çekilemeyebilirdi.