Tecrübelerime dayanarak söylüyorum annelik bir emek iþidir

Türk sinemasýnýn güzel ve usta oyuncusu Nilüfer Açýkalýn, özel hayatýnda evlat edinmesi gibi, Çekmece filminde de üvey anneyi oynadý. Açýkalýn,  bazen bir üvey annenin çok daha iyi olabileceðini söylüyor.

Oyuncu ve yazar Nilüfer Açýkalýn, 80’li yýllardan bu yana sayýsýz film ve tiyatro oyuncusu, senaryo ve kitap yazarý olarak karþýmýza çýktý. Zengin Mutfaðý, Hamam Suare, Þaþý Felek Çýkmazý filmleri; Býçak Sýrtý ve Çatlak Zamanlar kitaplarý; Altý Kiþi Yazarýný Arýyor ve Üç Kadýn ve Bir Çapkýn oyunlarý bunlardan bir kaçý. Kara Kentin Çocuklarý filmindeki performansýyla Sadri Alýþýk Ödülleri’nde En Ýyi Kadýn Oyunculuðunu da kazanan güzel oyuncu Açýkalýn, Çekmeceler filminde ‘bir babanýn kompleksi yüzünden ezilen kýzýn üvey annesini’ rolüyle gündemde. Ünlü oyuncuyla Türk sinemasýný konuþtuk. Kendisi de bir evlat edinen Nilüfer Açýkalýn, anneliðin doðuþtan gelen bir duygu olmadýðýný emek istediðini ve öðrenilen bir þey olduðunu söyledi.

- Filmleriniz hep ‘bir problemin peþinde koþan kadýn’ karakterlerini canlandýrýyorsunuz. Son filminiz Çekmeceler’de de böyle. Kadýn odaklý filmlerin sýnýrlý sayýda çekildiði bir dönemde, bu tip roller ile dikkat çekiyorsunuz.

Bu rol benim için, bir çok açýdan ilginç bir deneyimdi. Hem dört döneme yayýlýyor, hem 35-45-55 yaþlar arasýndaki bir kadýný oynuyorum. Hepimizde olan, içimize yerleþmiþ bir kutsal anne kavramý var. Bazen anne o kadar kutsanacak düzeyde iyi olmayabilir ve tam tersine üvey anne dediðimiz bazý analarsa gerçekten anadýr. Burada da doðurmanýn deðil aslýnda gerçekten emek vermenin, hissetmenin önemi ortaya çýkýyor. Bu filmde de ben tam ters köþe bir karakter oynuyorum. Kendi yaþýmýn on yaþ büyüðünü oynadým. Beni yaþlandýrmak için makyaj yaptýlar, sonra da kendi yaþýma getirmek için. Gençleþtirmek için güzel ýþýk yapýp hiç makyaj yapmadýlar. Sinema ýþýk sanatý biliyorsunuz. O açýdan çok mutlu oldum.

- Film, ‘anneliðin öðrenilen bir þey’ olduðu üzerine duruyor.

Anne olmak elbette ki çok önemli bir durum. Ben bir adamýn bana ‘karým’ demesindense, bir çocuðun dolu dolu ‘annem’ demesini tercih ederim. Tabii çocuk doðurmak da her kadýna göre bir þey deðil. Anne olmayý içinde hissetmek çok daha önemli. Bir çok kadýn çocuk sahibi olamayabiliyorlar. Ama bu demek deðil ki çocuk sevgisini ille de doðurarak, kendi bedeninden bir varlýk yaratacaðým, DNA’mý ona da aktaracaðým. Bu çok geliþmiþ bir ego ile baðlantýlý. Kendi doðurduðun çocuk senin için hiç uygun olmayan bir çocuk olabilir ama sahiplendiðin ve büyüttüðün, emek verdiðin çocuk gerçekten seni gururla omuzda taþýyabilir. Bunlarý ben çok kiþisel olarak deneyimlediðim için atýp tutar gibi konuþmuyorum.

- Günümüzde Türk Sinemasýnda neredeyse sinema oyuncusu kalmadý. Yeni nesil, ya dizi oyunculuðundan sinemaya geçiyor ya da reklamcýlýk ve modellikten.

Ýnsanlar çok kolaycý. Özellikle de evinde oturup, televizyonda zapping yaparken, dizide falan rastladýklarý, görünüþünü veya bir sahnesini beðendikleri dizi oyuncusunu filmlerinde oynatmaya karar veriyorlar.

YURTDIÞINDA DA ÝLGÝ BÜYÜK

- Filminiz yurtdýþýnda da gösterime girdi. Orada nasýl tepkiler aldýnýz?

Burada seyirciler ile yaptýðýmýz söyleþilerin hepsinde çok ilgili, çok beðenen, çok onaylayan bir kitle ile karþýlaþýyoruz sinema salonlarý dolusu. Ayný þey Almanya’da da oldu. Daha kapsamlý sorular sordular. Türkiye’de ki sosyal yaþam hakkýnda sorular sordular. Sosyal yaþamýn filmde görüldüðü gibi olup olmadýðýný sordular. Oradan nasýl görünüyorsa artýk, buradaki sosyal yaþam. Sanýrým biraz kapalý görünüyor. Öyle þeyler olamazmýþ gibi bir görüntü yaratmaya baþlamýþýz ve bu çok tehlikeli. Umarým hemen sýnýrdan dönüp gerçekten modern, umut verici, sanatýn her yönünde apaçýk bir þekilde duyguyu insanlara anlatabilen bir toplum oluruz.

ÖZGECAN, SEYÝRCÝYÝ ETKÝLEDÝ

- Çekmeceler, Türkiye’de sanýrým beklediðiniz ilgiyi görmedi. Neden?

Ülkemizde bu filmin seyircisi, beklenen kadar, yüz binlere falan ulaþmadý. Bunun nedeni ile ilgili kendi görüþümü açýklayayým. O dönemde þiddet, Özgecan cinayeti ile çok yoðun olarak gündemdeydi. Bu her zaman yaþadýðýmýz fakat hasýr altý ettiðimiz bir þey. Bu korku ve þiddet zaten þu an oldukça gündemde, bu film bir baþ kaldýrýyý tetikleyecek zannediyorduk. Tam tersi oldu. Ýnsanlar orada da þiddeti görmek istemediler diye düþünüyorum iyi niyetle.