Telefonun diðer ucunda avukat bir arkadaþým...
Sesi keyifsiz…
Hâl hatýr faslýndan sonra, “Bugün baro seçimi var ama gitmedim” dedi.
“Neden gitmedin, gidip oy kullansaydýn” dememle lâfý yapýþtýrdý: “Protesto ediyorum!”
Neyi protesto ediyorsun, diye sormamla da, avukatlýk adýna acý gerçeði söyledi:
“Bir satýr olsun, hâlâ zindanlarda olan 28 Þubat maðdurlarýndan bahsetmiyorlar!”
Avukat arkadaþým hak adýna hukuk adýna meslektaþlarýna sitemli....
Sanki zulme uðrayan kendisiymiþ gibi öfkeli…
“Hadi Kemalist ve diðer seçime giren gruplarýn 28 Þubat maðduriyetlerinden bahsetmemesini anladýk da, þu an zindanlarda bulunan maðdurlarla bir vakýfta, bir dernekte, bir öðrenci evinde, bir dergahta, bir mitingde, bir gösteride yollarý bir zamanlar kesiþmiþ avukatlarýn oluþturduðu grup da mý bahsetmiyor” diye safça sordum!
Sesini iyice yükselterek, “Kimlere kýzýyorum zannediyorsun, tabiî ki onlara” diyerek beni bir güzel azarladý!..
Avukat arkadaþým anlayamýyor…
Zindanlarda zulüm sürerken, baro seçimlerini kazanmalarý takdirde kendisine bankadan düþük faizle kredi vaadini anlayamýyor…
Avukat arkadaþým anlayamýyor…
Devletin en üst makamýnýn bile dile getirdiði haksýzlýk karþýsýnda, baro seçimlerini kazanmalarý takdirde anlaþýlacak bankadan kendisine verilecek kartla indirimli benzin ve sinema bileti vaadini anlayamýyor…
Avukat arkadaþým anlayamýyor…
Anlayamaz; genç ve tecrübesiz!..
Ona “Açýn zindan kapýlarýný” baþlýklý yazýmdan, “Sayýn Erdoðan’ýn bahsettiði “5 yýl, 10 yýl, 15 yýl hapishanelerde çürüyen vatandaþlarýmýz var.” dediði vatandaþlar þâyet darbeci Ergenekoncu ve Balyozcu olsalardý, sözüm yine meclisten içeri, Cumhurbaþkaný’nýn mezkûr sözleri manþetlere çýkar, o günden bugüne onlarca makalede ve televizyon programlarýnda mevzûbahis olurdu. Ama bahsedilenler 28 Þubat darbesine direnirken zindanlara düþen Müslüman Anadolu evlatlarý olunca derin sükût! Soruyorum pek muhterem hanýmlara ve beylere, “Bu derin sükûtunuz niçün”!..” paragrafýný okuyunca güldü…
Niye güldü anlayamadým!..
“Allah’a emanet” deyip telefonu kapadý…
O avukatlýkta ben gazetecilikte tecrübesiz olunca ortaya böyle garip bir tablo çýkýyor; bazen öfkeleniyoruz, kusurumuza bakmayýn!
Þunu da not düþeyim: Genç ve tecrübesiz arkadaþým verdiði “Yeniden Yargýlama” dilekçeleriyle 10’a yakýn 28 Þubat maðdurunun zindandan çýkmasýna vesile oldu…
Genç ve tecrübesiz olunca böyle oluyor!..
Baþbakan kimden bahsediyor
Ak Parti'nin 25. Ýstiþare toplantýsýnýn açýlýþ konuþmasýnda Baþbakan Binali Yýldýrým, 15 Temmuz þehidimiz Halil Kantarcý’dan bahsetti.
Baþbakan Yýldýrým mezkûr konuþmasýnda, “Sevgili Halil Kantarcý, daha çocuk yaþta 28 Þubat zindanlarýna düþtü… Ýdamla yargýlandý… Her fýrsatta þehadeti arzuladýðýný ailesine ifade etti. 15 Temmuz akþamý hiç tereddüt göstermeden, 3 küçük çocuðunu öperek köprüye doðru yola çýktý. Sosyal medyadaki son mesajý, ‘millî iradenin muhteþem sembolü ezan-ý Muhammedi’ye’ oldu. Adýna uyarladýklarý türküyü bir kez de ben burada söylemek isterim: Kahpe uzaktan atar, meydanda Halil’im yatar / Sanma yiðitler biter, aslan be Halil Kantarcý / Kapkara saçlarýna, kan düþmüþ uçlarýna / Bedir’den dostlarýna seslen be Halil Kantarcý!”
Halil Kantarcý, benim hücredaþým…
28 Þubat’ta döneminde ayný hücreyi paylaþtýðým gönüldaþlarýmdan. O da benim gibi Ýbda davasýndan zindan atýlmýþtý…
Þehidimiz Halil Kantarcý 15 Temmuz’da Anadolu’yu iþgale yeltenen düþmana karþý canýný siper ederken onun gönüldaþlarý hâlâ zindanda olmasý nasýl izah edilebilir! Ve hâlâ, Þehid Halil’in de yargýlandýðý “Bandýrma Noel Baba” davasýnýn sürmesi…
Sayýn Baþbakan, Halil’ler zindanlarda, süren bu zulmü bitirmek de sizin elinizde!..