Tehlike geçmedi: 282 kurmay ihraç

Türk Silahlý Kuvvetleri içindeki kripto (kendisini gizleyen) FETÖ elemanlarýnýn tespiti yeni yeni yapýlmaya baþlandý. 

Þahsî kanaatim, ihmalden ziyade, FETÖ elebaþý Fetullah Gülen’in, yabancý istihbarat servislerinden aldýðý teknik/bilgi/tecrübe desteði sayesinde kurduðu en sinsi yapýlanma ile karþý karþýya olduðumuz için bir zaaf söz konusu. 

17/25 Aralýk sürecinden beri ýsrarla FETÖ ile mücadele edenler, bizler bu terör örgütünü baþka terör örgütlerinden ayýrt etmek gerektiðini anlatmaya çalýþýyoruz. Dünyada kendisini bu derece gizleyen; enine, boyuna ve derinlemesine yaygýn sinsi, takiyeci, ikiyüzlü bir örgüt yoktur. Yine dünyada hiçbir “dini” yapý, baðlýlarýný, FETÖ’de görüldüðü gibi hipnotize edememiþ, akýllarýna ve vicdanlarýna böylesine etkili bir ipotek koyamamýþtýr. 

FETÖ’deki gibi insanlara; inançlarýna aykýrý, hukuk dýþý, gayrý meþru, ahlak dýþý iþler yaptýran, bunu yüz binlerce insan üzerinde gerçekleþtiren baþka bir yapý da yoktur. 

Bakýnýz, üç beþ yüz kiþiden, birkaç bin kiþiden bahsetmiyoruz. Yüz binlerce insan, puta tapar gibi Fetullah Gülen’e tapar hale getirilmiþ. Çocuk yaþlarýndan itibaren o subaylar, savcýlar, yargýçlar, emniyet mensuplarý F. Gülen’in “beklenen kurtarýcý” olduðuna iman etmiþler. Onun –hâþ- Peygamberimizle konuþtuðuna, doðrudan Allah ile irtibat kurduðuna inanmýþlar. 

Darbe giriþiminde þehitlerimiz var, gazilerimiz var. 16 yaþýndaki Yasin Börü þehit edilirken 155’i arayan vatandaþlarýmýza “o bölge bize ait deðil” diyerek gitmeyen alçaklarýn FETÖ’den tutuklandýklarý gerçeði var. Emniyeti, yargýyý, bürokrasiyi kullanarak kurulmuþ kumpaslarla, insanlarýn hayatlarýnýn karartýldýðý gerçeði var. Fetullah Gülen denen terörist baþýnýn, görüntülü olarak “Haçlýlar sizin karýnýza kýzýna iliþmez, camilerine saldýrmaz” diye konuþmasý var. “Ben ve arkadaþlarým Batý’nýn emrindeyiz” diye yaptýðý onursuz konuþmalarý var. Bütün bunlara ve daha nice gerçeklere raðmen Gülenist alçaklar, hala FETÖ elebaþýndan “Hoca efendi” diye bahsediyor. Hala TSK içinde Pensilvanya’dan talimat almaya devam ediyorlar. Kendilerini gizleyebiliyorlar… 

Bu konuda en çarpýcý örnek, 15 Temmuz darbe gecesi yaralandýðý için gazi unvaný alan, madalya ile ödüllendirilen Yüzbaþý Burak Akýn’ýn 1.5 yýl sonra FETÖ üyesi olduðunun belirlenmesidir. 

Dün Nedim Þener’in Posta’daki yazýsýndaki bilgilerden öðreniyoruz ki, Burak Akýn ne kendiliðinden gidip itirafçý olmuþ ne de olay “ankesörlü hat” operasyonuyla ortaya çýkarýlmýþ. Burak Akýn ve daha birçok FETÖ’cü, Türk Silahlý Kuvvetleri adli makamlarýnýn yaptýðý titiz bir çalýþmayla belirlenmiþ. Bunun için tam 260 kriter belirlenmiþ. 

Bu kriterlerle yapýlan tarama sonucunda Kara Kuvvetleri Komutanlýðý’nda kurmay subaylarýn yüzde 76’sý ihraç edilmiþ. 462 olan kurmay subay sayýsý 180’e inmiþ. Yine bu tarama yöntemiyle, askeri savcý ve hâkimlerin yüzde 60.2’si, yani 418 hâkim ve savcýnýn 250’si ihraç edilmiþ. 

Yine bu çalýþmalarla Deniz Kuvvetleri Komutanlýðý bünyesinde 2 bin personel tespit edilmiþ. Bunlarýn 600’ü itirafçý olmuþ, etkin piþmanlýktan yararlanmýþ. 

FETÖ ihanetinin/tehlikesinin nasýl devam ettiðine þaþýrmamak elde mi? 

Evet, TSK’da tam 260 kriterle çok titiz bir çalýþma yapýlýyor. Girilen sýnavlar, alýnan puanlar, amir konumunda olanlarýn verdiði sicil puanlarý, kimlerin önünün nasýl açýldýðý, kurmaylýkta verilen sorularla, yüksek dil puanlarýyla kimlerin yurt dýþýna gönderilmiþ olabileceði gibi pek çok husus artýk mercek altýnda. 

Belki geç kalýnýyor, yavaþ gidiliyor ama devlet kurumlarýnda FETÖ’nün kökünün kazýnmasý için kararlýlýkla çalýþýlýyor. 

Varsýn kimileri siyasî ikbal adýna FETÖ ile mücadeleyi sulandýrmaya çalýþsýnlar. “Kontrollü darbe” masallarý anlatýp Yenikapý ruhuna ihanet etsinler... 

FETÖ, yabancý istihbarat birimlerinin, bilhassa CIA ve FBI kontrolünde Türkiye’ye yapýlan topyekûn saldýrýnýn bir parçasýdýr. 

FETÖ ihanetini; ABD’nin Suriye’de PKK’ya 4 bin týr silah vermesini, son olarak PKK’lýlardan sýnýrlarýmýzda bir ordu kurmaya teþebbüs etmesini birlikte düþünmeliyiz. 

Boþuna “þer ittifaký”, “yedi düvelin saldýrýsý” demiyoruz...