Hem Avrupa’nın hem de bizim başımızda giderek yükselen bir tehlike var, adı Pegida.
Baltık tipi sosyal demokrasinin doğum yeri kabul edilen ve hoşgörüsü yüksek ülkelerden biri olan İsveç’te bir cami kundaklandı, 5 kişi yaralandı. Alman
ya’da bir cami inşaatına 50-60 kadar gamalı haç çizildi.
Avusturya’da Türk-İslam Birliğine bağlı bir caminin kapısına domuz eti bırakıldı. Son 4 günün bilançosu bunlar, üstelik tamamı da değil başka küçük ve kişisel
tacizler de var... Tehlikenin farkında mısınız diye sormamın sebebi bunlar değil ama...
***
“Batının İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar” Pegida’nın açılımı. Almanya’da Ekim’de 200 kişiyle yürüyüşlere başladıklarında çok ciddiye alınmadı
lar ama Aralık Ayı’na gelindiğinde yürüyüşlerine yaklaşık 20 bin kişi topladılar ve konuşulmaya başladılar.
Birinci tehlike bu grubun aşırı sağcılardan destek görmesine karşın aşırı olmadıklarını iddia etmesi. Yürüyüşlerini özellikle şenlik havasında yapmaya çalışıyor, bu sa
yede zaten sicili kötü olan Alman medyası başta Avrupa medyasında destek buluyorlar. İkinci tehlike Batı’nın doğum oranlarının düşüklüğü...
Fransa’da, mevcut doğum oranları devam ederse önümüzdeki 30 yıl içerisinde göçmen ve Müslüman Fransızların nüfusu saf Fransız nüfusunu geçmiş ola
cak. Bu istatistik sıradan Avrupalı için korku kaynağı maalesef...
Ve üçüncü tehlike kar topunun çığ olması riski...
Avrupa medyasının en büyük hatası çeşitli terör gruplarının İslam adını kullanmasına tepki olarak direkt İslamiyet’i hedef alan yayınlar yapması. Danimar
ka’daki karikatür krizini hatırlayın mesela, bu kartopu... Yapılan saygısızlığın çeşitli İslam ülkelerinde şiddet kullanılarak protesto edilmesi de için çığ haline geldiği an olu
yor... Aynı risk şimdi yine var...
***
Durum çok da umutsuz değil aslında... Yine Almanya’da Pegida karşıtları, Pegida’nın topladığından daha fazla kalabalık topladılar.
Üniversiteler ve siyaset bilimciler bu akımın ne kadar yıkıcı olabileceğine dair üst üste açıklamalar yapıyorlar.
Son cümlede en büyük tehlikeye yazayım: Bu akım güçlenirse yakın bir gelecekte daha içine kapanan hatta turistlik vize vermeyi bile çok zorlaştıran bir Avru
pa göreceğiz.
Bu da başta ticaret olmak üzere canımızı sıkacak gelişmelere yol açar...
