Tek adam mý, tek lider mi?

Tayyip Erdoðan gibi bir liderin karþýsýnda siyasi parti genel baþkanlarý lidercik gibi duruyor!

Örneðin ana muhalefet partisinin Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, lider sýfatýný hak etmiyor.

Meclis’teki diðer iki muhalefet partisinin Genel Baþkanlarý Devlet Bahçeli de  Selahattin Demirtaþ da lider sýfatýný hak etmiyor.

Peki iktidar partisi içinde Tayyip Erdoðan’la yarýþacak lider vasfýna sahip biri var mý?

Abdullah Gül de Ahmet Davutoðlu da Tayyip Erdoðan gibi bir liderin yanýnda lidercik gibi kalmadý mý?

Ýktidar partisinin Genel Baþkaný ve Baþbakan Binali Yýldýrým da zaten lider olarak kendisini deðil Tayyip Erdoðan’ý görüyor.

Kýsacasý, siyaset ortamýnda Tayyip Erdoðan’dan baþka lider denecek hiç kimse bulunmuyor.

Siyaset ortamýndaki liderciklerin yanýnda Tayyip Erdoðan tek lider olarak duruyor.

Onun tek adam olup olmayacaðý tartýþýlýyor; ama ülkedeki tek lider olduðu gerçeði tartýþma götürmüyor.

Okurlarým çok iyi bilir ki,  “Millici gömleðimi çýkarttým” dediði andan itibaren Tayyip Erdoðan’ý aðýr þekilde eleþtirdim.

Hem de bu aðýr eleþtirilerimi Vakit gazetesi gibi bir gazetede yýllarca dile getirdim.

Hatta bir gün Vakit gazetesinin Genel Yayýn Yönetmeni ve de Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn en yakýnlarýndan olan Hasan Karakaya’ya, “Tayyip Erdoðan’a yönelik eleþtirilerimle sizlere rahatsýzlýk veriyorsam, gazeteye zarar veriyorsam, yazmaya son vereyim” dedim.

Ancak Hasan Karakaya, “Sen Tayyip Erdoðan’ýn ‘Benim gönlümdeki cumhurbaþkaný’ dediði kiþisin. Senin yerin bizim gönlümüzün tahtýndadýr.  Eleþtirilerin için sana kýzsak da eleþtirilerini dikkate alýrýz. Sen Türkiye’nin vicdanýsýn. Bizim senin vicdani eleþtirilerine ihtiyacýmýz var” dediði için yazmaya devam ettim.

Evet, Tayyip Erdoðan’ý Vakit gibi bir gazetede sýkça eleþtirdim.

Çünkü ben liderin millici, yerlici ve toplumcu olanýný severim.

Emperyalistlere kafa tutanýný, mazlumlardan yana olanýný severim.

Tayyip Erdoðan’ýn iktidardaki ilk yýllarý böyle olmasa da sonraki yýllarýnýn böyle olduðunu söylemeliyim.

 Yýllar sonra anlaþýldý ki, meðer Tayyip Erdoðan’ýn “Millici gömleðimi çýkarttým” demesi özde deðil sözdeymiþ.

Bu iktidara gelebilmek, iktidarda kalabilmek için dillendirdiði bir söylemmiþ.

Millici, yerlici ve emperyalistlere karþý olan yanýný onun için gizlemiþ.

O yanýný göstereceði zamanýn gelmesini sabýrla beklemiþ.

Nitekim o zaman geldiði andan itibaren de o yanýný gösterdi.

Ülke liderlerinin laf söylemeye çekindiði Ýsrail Cumhurbaþkaný’na, dünyanýn gözü önünde “One minute” deyip tepkisini sergiledi.

Yine dünyanýn gözü önünde dünyanýn güçlülerine, “Beþ ülkenin dünyayý yönetmesi kabul edilemez; dünya beþten büyüktür” diye seslendi.

Yine dünyanýn gözü önünde dünya kapitalizminin babalarýna, “Dünyanýn yüzde 99’u yüzde 1’i için çalýþýyor; bu kadar adaletsizlik olmaz. Bu adaletsiz düzen son bulmalý” dedi.

Daha bunlara benzer emperyalizm karþýtý, mazlumlardan yana þeyler söyledi.

Ve de millici, yerlici, toplumcu duruþ sergiledi.

Emperyalizme karþý mazlumlardan yana liderler, millici, yerlici, toplumcu liderler her ülkeye lazým deðil mi?