Milli sinemanýn kurucusu Yücel Çakmaklý inançlý bir yönetmen olarak Yeþilçam’a damga vurdu. Peki Çakmaklý’nýn hatýrasýna layýkýyla sahip çýkýlýyor mu?
1937 yýlýnda Afyon Bolvadin’de doðdu; 23 Aðustos 2009’da Ýstanbul’da bir hastanede vefat etti. Hastane masraflarý bazý kurumlarýn araya girmesiyle ödenebildi. Hiçbir zaman çok parasý olmadý, lakin geride býraktýðý kültür mirasý muazzamdý.
Yeþilçam’da çýðýr açtý; dejenere olan topluma milli manevi deðerleri hatýrlatan filmler yaptý. Bu uðurda ve yolda onlarca sinema filmine, televizyon dizisine imza attý. Ýðneyle kuyu kazdý, azmetti, sabretti ve baþardý. Manevi ve moral deðerler açýsýndan kurumak üzere olan Yeþilçam’a can suyu kattý. Ardýndan onu takip eden yönetmenler kuþaðý geldi…
***
Sinemasýný oluþturmaya sýfýrdan baþladý. Harekete geçmeden önce fikir yazýlarý kaleme aldý. 1964 tarihli Tohum dergisindeki yazýsýnýn baþlýðý ‘Milli Sinema Ýhtiyacý’ idi. O ihtiyaca yine kendisi merhem oldu. ‘Saðýmda solumda, önümde arkamda kim var’ demeden kamera arkasýna geçti. Kýsa mesafe deðil, maraton koþucusuydu. Çýktýðý uzun ince yolda ilk olarak Elif Film prodüksiyonuyla, Þule Yüksel Þenler’in romaný Huzur Sokaðý’ndan uyarlanan ‘Birleþen Yollar’ý çekti. Baþrolde baþörtülü bir Türkan Þoray vardý. O dönemde sinemada ‘maneviyatý’ öne çýkarmak, baþtan yalnýz kalmayý göze almak demekti. ‘Allah var gam yok’ diyenlerdendi.
***
Sinemada ilk Necip Fazýl uyarlamalarý da ondan geldi. Üstadýn ‘Deprem’ adlý hikayesinden beyazperdeye aktarýlan Çile (1972) ve ardýndan Zehra (1972)...
Diðer filmleri Oðlum Osman, Diriliþ, Garip Kuþ, Kýzým Ayþe, Memleketim; televizyon dizileri Çok Sesli Bir Ölüm, Kuruluþ, Küçük Aða, Denizin Kaný, 4. Murat…
Daha yakýn dönemlerde Feza Film için çektiði Minyeli Abdullah serisi… (Ki, Minyeli’ler inanç eksenli sinemada ikinci bir cýðýr açmýþtýr.) Sahibini Arayan Madalya, TGRT için çekilen Kanayan Yara Bosna filmleri ve diðerleri…
Ýþte tüm bu yekünun altýnda Yücel Çakmaklý imzasý…
Bu bir Yücel Çakmaklý filmografisi ya da filmlerinin analizi yazýsý deðil. Yarýn onun vefat yýldönümü ve kendi adýma büyük ustayý anmak istedim. Ve merak ediyorum, kaç sinema kurumumuz, kaç belediyemiz, kaç medya organýmýz büyük ustayý anacak?
***
Vefat edeli sekiz yýl geçti. Lakin onun adýna düzenlenen sekiz program, sekiz kitap, sekiz etkinlik, sekiz kýsa film hatýrlamýyorum ben. Kitap çalýþmalarý dahil, yapýlanlar bir elin parmaklarýný geçmez. Memleketi Afyon’da bile bugüne kadar tek bir etkinlik yapýldý zannediyorum; o da ite kaka… Ýstanbul’da hakeza birkaç anma toplantýsý… Adýný taþýyan bir kültür merkezi var Bayrampaþa’da. Bir de Kayseri’de Yücel Çakmaklý Film Atölyesi var. Ancak büyük ustanýn adýna bir etkinlik yaptýlar mý bilmiyorum. Yapýlmýþ olsa duyardým.
Oysa anlý þanlý festivallerden birinde adýna bir sinema ödülü ihdas edilebilirdi, Yücel Çakmaklý Güzel Sanatlar Lisesi açýlabilirdi. TRT büyük çaplý bir belgesel hazýrlayabilirdi. Dört baþý mamur bir Yücel Çakmaklý kitabý hazýrlanabilirdi.
Bütün bunlar yapýlmadý.
Bugün Türkiye’nin yönetiminde söz sahibi olan kadrolar dahil hepimizin üzerinde emeði vardýr sanat insanlarýmýzýn. Yücel Çakmaklý bunlarýn önde gelenlerindendir. Öyleyse Çakmaklý’nýn açtýðý yollarý yeþertmek için ne bekleniyor? O, dirilip gelmeyecek, ancak onun hatýrasýný diri tutmak, açtýðý yolu geniþletmek yaþayanlara düþer.
Türk sinemasýnda tek kiþilik bir dev olarak Yücel Çakmaklý’nýn býraktýðý boþluk doldurulamadý.
Yaþasaydý bugün 80 yaþýnda olacaktý ve eminim sinema düþünmeye devam edecekti. Biz onu düþünmesek de o bizi düþünmeyi sürdürecekti.
Ruhu þad olsun.