Dört toplarý direkten dönmese bile, Hýrvatistan gene de kazanabilir miydi? Evet... Ýþte o zaman hapý yutmuþtuk. Çünkü diðer tüm takýmlarýn berabere kaldýðý maçta, puan alamayan tek ülke olarak; 6’lý grup içinde (Bir kaç yýllýk ülke olan Kosova’nýn bile gerisinde kalarak) sonuncu olacaktýk... Bu aðýr fatura, (Arda ve diðer takým arkadaþlarýna uyguladýðý ambargo nedeniyle) doðrudan Fatih Terim’e kesilecekti. Oluþacak olumsuz atmosfer ve aðýr eleþtiriler, belki bir istifayý da kaçýnýlmaz yapabilirdi.
Ucuz atlattýk!
***
Zagrep’teki maçýn sonucu þu avantajlarý da getirdi.
1- Grubun en önemli favorisi olarak, Hýrvatistan’ý kendi sahasýnda 3 puandan mahrum býrakmak; bizim aldýðýmýz bir puandan daha önemlidir. Çünkü ev sahibinin mesafe almasýný (Gruptaki diðer sonuçlar açýsýndan) lider olmasýný engelledik.
2- Arda Turan, Caner, Gökhan Gönül, Selçuk Ýnan, Burak Yýlmaz ve Hakan Balta gibi; milli takýmýný ana iskeletini oluþturan klasik ve temel futbolcular olmadan bile, istediðimizi alabildik. Onlara mahkum kalmadýðýmýzý anladýk.
3- Bildiðimiz klasik yüksek tempolarýnda olamasalar bile, Hýrvatistan’ýn oyun boyunca süren baskýlý futbolunu; geri kaçarak/kapanarak/paniðe kapýlarak deðil, soðukkanlý ve efektif savunmayla karþýladýk. Sahaya ve savunma alanýna iyi yayýldýk. Atak sayýmýz da umut vericiydi.
***
Oyundan alýnýrken yakýþýksýz tepkiler sergileyen ve soyunma odasýna gönderilen Emre Mor olayý için, Fatih hocanýn “O bizim yaramaz çocuðumuz” diye babacan bir üslupla yaklaþmasý ve konuyu büyütmeden kapatmasý olumluydu.
Emre Mor yetenekli bir çocuk ama, henüz meziyetlerini nasýl kullanacaðýný bilmiyor. Göze hoþ gelen deli fiþek dalýþlarý var, ancak bu hareketlilikten beklenen sonuç gelmiyor. Pasý, ortasý ve þutunun rotasý yok. Ayaðýna aldýðý topu býrakmak istemiyor. Teknik kadro tarafýndan piþirilmesi ve disipline edilmesi gerek.
Netice itibariyle. Hýrvat milli maçýndan puan ve dersler alarak çýktýk. Gelecek için iddiamýz/umudumuz/gücümüz var.
Ýyi baþladýk, arkasý gelsin!
