Maç, hakem açýsýndan sorunsuz akýp giderken; ilk devrenin son iki dakikasý bir anda garipleþti... Ali Palabýyýk, arkadan hýzla gelinerek itilen Mehmet Batdal’a sarý kart gösterdi ki; ona sebep bulmak için, bin dereden su getirmek lazýmdý. Ayný hakem, ayný Batdal’ýn iki dakika sonrasýnda havadayken dirsek atan müdahalesine sessiz kaldý.
Tamam, ilki haksýz bir sarý karttý ama; haklý sarý kartý niye çýkarmýyorsun? Aslýnda çift sarýdan kýrmýzý gerçekten aðýr olurdu ama, ilkini verdiysen ikincisini de vereceksin. Ýlkindeki hataný, ikincide telafi etmeye kalkma... O zaman maç, yüzüne-gözüne bulaþýyor.
Orda kýrmýzý kart çýksa; maçýn akýþ debisi, kaderi deðiþecek.
***
Beþiktaþ’ýn 1-0 geriye düþüþü kötü oluþundan deðil; rakibinin daha iyi oluþundandý. Ev sahibi takým, sahaya iyi yayýlan ve Beþiktaþ’ý topla buluþtuðu her yerde taciz eden, rahatsýz eden, istediklerini tam anlamýyla yapmasýný engelleyen müdaheleci tavrýyla ön plana çýktý. Beþiktaþ buna raðmen pozisyonlar buldu ama, bu kez de Mario Gomez’in tutukluk yapmasýna mahkum oldu.
Ama kabul etmemiz lazým, Baþakþehir’in Visca’yla attýðý gol; hazýrlanýþý, sunuþu ve akýllý þutuyla birinci sýnýftý. Sen eline geleni arda koyarsan, elalem gelir ve nerdeyse daha ilk þutunda böyle golünü atar. Kaderine küs!
***
Dediðim gibi, Beþiktaþ mutlak kötü sayýlmazdý. Ama Gomez dýþýnda pozisyona giren yoktu... Baktýn Alman futbolcuyla olmuyor, maç içinde baþka bir alternatif yarat... Pozisyonlarda ona ortak bul, tek kiþiye mahkum kalma..
2-0’a kadar sýkýntý buradaydý...
Fark 2’ye çýkýnca, kulübeden Quaresma ve Cenk Tosun’dan lojistik destek geldi. Elbete anýnda iþin rengi deðiþti. Beþiktaþ oyunun mutlak hakimi, dominant tarafý ve golleri atan oldu ama yetmedi!
Sosa, Oðuzhan ve Gökhan Töre’nin bildiðimiz ve fark yaratan kývamlarýnda olmayýþý maçýn sancýlý geçmesindeki en önemli nedendi.
