Komþu Yunanistan’ýn krizden çýkmasýna yardýmcý olabilecek tek sektör var: Turizm. Özellikle kýyýlarýmýza yakýn adalar için Türk turist çok önemli ancak vize sorunu Türkleri Yunanistan’a gitmekten alýkoyuyor. Siz bu karþý kýyýdaki Midilli yazýsýný okurken belki de yetkililer durumu düzeltmiþ olur.
Adalar arasýnda çalýþan feribotlarla kýyaslandýðýnda pek minik kalan teknemizle Ayvalýk’tan Midilli’ye ulaþmamýz bir buçuk saat sürmüþtü. Heyecanlýydým çünkü sonunda Midilli’yi görecektim. Bu geziden üç yýl önce de adaya ayak basmýþ ancak limandaki Türk teknesini görünce Midilli’yi unutmuþ, soluðu teknenin yanýnda almýþtým. Ne zaman kalkýyor tekne? Birazdan. “Beni bekleyin ne olur” demiþ, biletimi alýp soluk soluða atlamýþtým tekneye. Demlenmiþ çay vardý, oh çok þükür. Birkaç bardak çay içip kendime gelmiþ, evime dönüyorum diye içim içime sýðmaz halde yolculuðun sona ermesini beklemiþtim. Ýþte bu yolculukta o günü anýmsadým. Bu sefer farklý bir seyahat planým vardý. Midilli’den Atina’ya gidecektim, sonra Korfu üzerinden Arnavutluk ve Makedonya’ya. Son yýllarýn en sýcak haziran ayý yüzünden Arnavutluk ve Makedonya’yý baþka sefere býrakýp Atina’dan Midilli’ye geri döndüm. Oradan da Ayvalýk’a.
Tekne kýyýya yanaþtýðýnda görmüþtüm Eirini’yi. Tatlý mý tatlý, ufak tefek bir kýzdý. Midilli’deki evsahibim olacaktý. Doktora yapan bir deniz biyoloðu olan Eirini’ye “Bu akþam Ermis’te yemek yememiz lazým” demiþtim. Ermou Caddesi’ni geçip yolun sonundaki Ermis’e varmýþtýk. Zaten iki isim vardý listemde: Ermis ve Kalderim. Ýkisinde de yemek yiyecektim.
HER ÞEY TANIDIK VE BÝLDÝK
Cumartesi akþamýydý ama restoran bomboþtu. Yunan milli takýmýnýn Rusya ile Avrupa Kupasý maçý vardý ve elbette adanýn bütün erkekleri maça kilitlenmiþti. Nefis bir akþam yemeði yemiþtik. Izgara sardalya, içi peynirli, naneli harçla doldurulup kýzartýlmýþ kabak çiçeði (tiganita kolokytholoulouda), yoðurt ve sarýmsak soslu közlenmiþ patlýcan salatasý (melitzanosalata), adanýn yerel peyniri ladotyri ile yapýlmýþ saganaki (sahanda kýzartýlmýþ peynir) ve taze iç baklayla yapýlmýþ fava. Hesap bizdeki bir balýk lokantasýnda vereceðimizin belki de yarýsýydý. Her þey lezzetli, taze, ortam güzel, sohbet güzel, gönül daha ne ister!
Ertesi gün Eirini’nin evinden merkeze yürümüþ, Mantamados köyüne gitmek için otobüs duraðýna gitmiþtim. Adanýn kuzeydoðusundaki beldenin ünlü olmasýnýn nedeni Yunanlýlarýn çok raðbet ettiði Mantamados Manastýrý’na evsahipliði yapmasý. Zeytinlikler, yol kenarlarýnýn süsü zakkumlar, mor çiçekli hayýtlar, tabak gibi beyaz çiçekleriyle terkedilmiþ bahçelere yayýlmýþ kazayaklarý, portakal ve limon aðaçlarý, dut, çýnar, iðde, ahlat, ceviz, badem ve tabii incir. Hepsi tanýdýk, hepsi bildik. “Ege’deyim” diyordum kendime. Ege’deyim ya, ondan bu kadar tanýdýk her þey. Ýnsaný, davranýþlarý, yemekleri... O kadar çok ortak yanýmýz var ki Yunanlýlarla. Her þeyden öte ortak bir tarihimiz ve birlikte yaþanmýþ acýlarýmýz var. Dilimiz ve dinimiz farklý olsa da birbirinden koparýlmýþ tek yumurta ikizleri gibiyiz.
DENÝZ KENDÝSÝNE ÇEKÝYOR
Saat öðleden sonra iki. Ortalýk sakin. Öðlen uykusu zamaný. Hava o kadar sýcak ki bir çardakaltý kahvesinde oturup dinlenmek, serinlemek iyi gelecek. Elimde Bora Ercan’ýn Odysseus Adalarý: Bir Akdeniz Yolculuðu kitabý var. Yunan adalarýný anlatýyor Bora bu kitabýnda. Sadece bedeniyle deðil ruhuyla da yapýyor bu yolculuðu. Yolda olmak, adada olmak, gezgin olmak üzerine düþünceleri okumak bir adada, zihnimi harekete geçiriyor.
Molivos, Midilli Adasý’nýn batýsýnda, geleneksel mimarisi iyi korunmuþ bir yerleþim bölgesi. Çok güzel bir koya sahip. Denizi görünce atlamamak için zor tutuyor insan kendini. Ýþte bu deniz yüzünden de adanýn en turistik sahili. Tepedeki kalesi, birbirinin manzarasýný kesmeyen taþ evleri, kiliseleriyle gözü okþayan bir yer. Ýnsan adalarda dinginleþiyor sanki. Telaþ yaþamadan güne baþlamak, huzur içinde yaþamak ve dertlerden kopmak istiyorsunuz. Kopuyorsunuz da çünkü adada olmak demek canýnýzý sýkan ne varsa sizinle onun arasýna masmavi bir denizin girmesi demek.
BAÞKENT MÝDÝLLÝ HÝÇ BOZULMAMIÞ
Tepeden limaný izleyerek, meltemin esintisine yüzünüzü verip oturmak, serinletici içecekler içmek, hafif bir yemek yemek nasýl da iyi geliyor. Yemeðin üzerine bir de kahve. Bana göre Türk kahvesi ama mümkünü yok kabul ettiremiyorsunuz. Ege’nin karþý kýyýsýnda ona Yunan kahvesi deniyor. Her nereye giderseniz gidin, sipariþ ettiðinizde bir bardak serin suyla geliyor kahveniz. Bizde turistik yerlerde Türk kahvesi yapan ne kadar az yer kaldý deðil mi? Yunanlýlar öyle deðil. Yýllar önce Atina’da gezdiðim müzenin olmayan mutfaðýnda elektrikli cezveyle yapýlan bol köpüklü kahveyi hiç unutmadým. Ortam uygun olsa da olmasa da onlar kahve kültürlerine asla ihanet etmiyor.
Adanýn baþkenti kendisiyle ayný adý taþýyor: Midilli. Yunanistan’ýn üçüncü büyük adasýnýn baþkenti, ayný zamanda ülkenin en eski kentlerinden. Adýný adalýlara anlattýrabileceðiniz mitolojik kahraman Makaros’un kýzýndan almýþ. Antik tiyatrosu, Roma döneminden kalma su kemerleri, geleneksel mimaride yapýlmýþ þýk taþ evler, hatta Osmanlý döneminden kalma camilerle kendine has bir güzelliði var. Turist geliyor, ancak adayý ve adalýyý bozmuyor bu ilgi. Onlar kendi düzenlerinde yaþamayý sürdürüyor. Ayný Kalderim Restoran’ýn serinliðinde sabah kahvesini içen yaþlýlar gibi. Çoðu para kazanmak için ABD, Kanada gibi ülkelere göçmüþ ancak emekli olunca sevgili adasýna geri dönmüþ. Bir kýsmý Türkçe biliyor. Onlarla sohbet etmek öyle keyifli ki... Nasýl içtiðimi sorup kahvemi sipariþ ediyor, mümkün deðil ödetmiyorlar. Ýmambayýldý sizin mi bizim mi tartýþmasý yapýyor olmak çok komik. Eðlendiriyor hepimizi. Restoranýn sahibesi Madam Efi de güzel bir insan. Dantelli masa örtüleri, nefis yemekleriyle adalýlarýn da turistlerin de uðramadan geçmediði bir yer yaratmýþ Yarayan ailesi. Adý size yabancý gelmedi deðil mi? Kaldýrým’dan geliyor. Yunanca ile Türkçe’nin o kadar çok ortak sözcüðü var ki dilin içinden o sözcükleri çýkarýp kullanmak insana keyif veriyor. Ortak geçmiþimizin armaðanlarý onlar. Midilli, Yunan kültürünü tanýmak, benzerliklerimizi ve farklýlýklarýmýzý anlamak için en kolay gidebileceðiniz yerlerden.Coðrafi olarak ve kültürel anlamda bu kadar yakýnýmýzda olup da bu kadar farklý olabilen bir yeri görmek gerek.
Mesai saatleri çok farklý
Yunanistan’da tatil gün ve saatleri bizden farklý. En turistik yerlerde dahi pazar günleri açýk dükkan bulmakta zorlanabilirsiniz. Devlet daireleri hafta içi 07.30-14.30 saatleri arasýnda açýk. Bankalar ise 08.00-14.30 arasý çalýþýyor. Yaz aylarýnda dükkanlar pazartesi, salý, perþembe ve cuma günleri 09.00-20.00 saatleri arasýnda açýkken çarþamba ve cumartesi günleri 14.30’da kapanýyor.
30 euro’ya feribotla gidin
Ayvalýk’tan Midilli’ye her gün feribot seferi var. Bazý günler sabah akþam feribot var, bazý günler ise sadece akþamüzeri. Gidiþinizi sabah feribot olan günlere denk getirirseniz günden kazanýrsýnýz. Yoksa adada bir gün bile geçirmek için iki gece konaklamanýz gerekir. Gidiþ dönüþ bilet fiyatý 30 euro. Bu fiyat bir haftalýk biletler için geçerli.
OTOMOBÝL KÝRALAYIN
Ýmkanýnýz varsa adaya geçtiðinizde otomobil kiralayýp dolaþýn. Böylece çok yer görme þansý bulursunuz. Aksi takdirde köy otobüslerine mecbur kalýyorsunuz. Her köye her gün araç olmayabiliyor. Bu da ada içindeki hareket yeteneðinizi kýsýtlýyor. Hele de benim gibi tatil günlerine denk geldiyseniz planýnýza sadýk kalmanýz zor.
ANNENÝZÝ?ÖZLERSENÝZ...
Cep telefonunuz uluslararasý görüþmelere açýk mý? Öyle de olsa yurtdýþýndan Türkiye’yi aramanýn maliyeti çok yüksek. Midilli’deyken annenizi ya da arkadaþlarýnýzý özlerseniz adanýn Türkiye’ye bakan kýyýlarýna geldiðinizde telefonunuzun Türk þebekelerinin sinyallerini aldýðýný göreceksiniz.