Tekellerin ve riba’nýn etkinliðini azaltmanýn ilk adýmý

iPad 3 satýþý Türkiye’de baþladý. GSM operatörleri de hem kampanyalý hem de spot satýþ yapýyorlar. Dün sabah üç GSM operatörünün Kadýköy ve Taksim’deki maðazalarýna gittim; öyle kuyruk falan olmadýðý gibi o saate kadar hatýrý sayýlýr bir satýþ da yoktu. Yalnýz dikkatimi çeken önemli bir nokta daha oldu; GSM operatörleri farklý kampanya dolayýsýyla farklý fiyatlardan satýþ yapýyorlar. Bana göre fiyatlar, hem spotta hem de kampanyada yüksek ancak, bu üç firmanýn bu tür teknoloji ürünlerinde aralarýnda anlaþarak fiyat belirlememeleri önemli. Bu eskiden olsaydý, bu tür az bulunur ama talebi yerinde mallarý ithal eden ya da daðýtýmýný üstlenen firmalar, hemen aralarýnda anlaþarak, bir oligopol piyasasý oluþtururlar ve fiyatlar olmasý gerekenden çok daha yüksek olur bunu da denetleyen, soran hiçbir kurum olmazdý. Tabii benim bu gözlemim, dün sabah yaptýðým ayaküstü araþtýrmaya dayanan, yüzeysel bir sonuç. Her üç GSM operatörünün kampanyalý fiyatlarýný vade farký ile gözden geçirip karþýlaþtýrmak gerek. Belki de örtülü bir oligopol durumu vardýr. Yani bu firmalar, kampanya farklýlaþmasý oluþturup, fiyatý yüksek tutabilirler. Böylece yüksek fiyatta anlaþtýklarý ilk bakýþta anlaþýlmaz.

Þimdi burada iPad 3 üzerinden bu konuyu ele alýyorum ama bu oligopol piyasasý oluþturup tüketici ‘kazýklamak’ meselesi her ürün ya da hizmet için olabilir. Bunun için Rekabet Kurumu’nun bu tür örnekler üzerinden piyasa denetimini ve etkinliðini saðlamasý çok önemli. Rekabet Kurumu, iPad 3 örneðinde olduðu gibi, talebi belli ama seçeneði az bütün mal gruplarýnda önüne þikayet gelmeden denetleme yapmalý bence.

Ayrýca, ulaþým, haberleþme gibi eskiden devlet tekelinde olan mal ve hizmet piyasalarýnda da özelleþtirme, bu piyasalarda rekabetçi bir piyasanýn oluþmasýna paralel gerçekleþmemiþse, yine devlet burada, Rekabet Kurumu gibi, baðýmsýz denetleme ve düzenleme kurumlarýyla, tüketiciyi koruyan bir piyasa mekanizmasý geliþtirmelidir. Ben bunun yalnýz ekonomik bir düzenleme olduðunu düþünmüyorum. Bu, ayný zamanda, politik -demokratik- bir düzenlemedir.

Dün ASKON’un 2012 Dünya ve Türkiye Ekonomisi Raporu’nun sunumunun yapýldýðý basýn toplantýsýna katýldým. ASKON, yaklaþýk on yýldýr faaliyette olan bir dernek. Türkiye’nin her yerinde, rekabet eden, devlete yaslanmadan ayakta kalmaya çalýþan iþletmelerin oluþturduðu bir dayanýþma platformu. ‘Haklý Zenginlik’ sloganýný kullanýyorlar. Tabii, bana göre, haklý olan zenginlik, hakça paylaþýlan zenginliktir. Ancak bu meselenin bir adým sonrasý. Türkiye, býrakýn zenginliði hakça paylaþmayý, hepimizin oluþturduðu zenginliðe, tarihin, doðanýn zenginliðine el koyan haramilerin elinde kaldý yýllardýr.

ASKON’un 2012 Raporu ve önerileri oldukça yerinde tespitler içeriyor. Bütünlüklü bir sanayi hatta sanayi sonrasý ekonomi stratejisine sahip olmamýz gerektiðini düþüyorlar. Eskiden Türkiye’de, iþ örgütleri içinde yalnýz TÜSÝAD oldukça ayrýntýlý raporlar hazýrlardý.

Þimdi TÜSÝAD yalnýz deðil. Ama bu çeþitlilik piyasaya yansýmalý. ASKON üyesi ile TÜSÝAD üyesi arasýnda fark olmamalý. Bunun için de devlet tekeller aleyhine bir piyasa düzenlemesi ve denetimi yapmalý. Ayrýca, devlet, ‘tekel’ olduðu alanlardan çekilirken, elindeki tekeli, bu ülkede yýllardýr darbelerle hakimiyet saðlamýþ tekellere devretmesi bizi eskinin kýsýr döngüsüne yeniden götürür.

Kriz sonrasýna hazýrlanýn

Dünya, þu sýralar kriz sonrasý nasýl bir kapitalizm olacak tartýþmasý yapýyor. Yeni Kamu Ýþletmeciliði ve Düzenleyici Kurumlar tartýþmasý çok önemli yaklaþýmlar sunuyor. Hükümetlerin iþlevlerini ve sýnýrlarýný biz bu kriz sonrasý yeniden tarif edeceðiz. Mesela ‘Hükümetleri Yeniden Tanýmlamak’ yaklaþýmý, yeni bir piyasa düzenlemesi olarak þu sýralar tartýþýlýyor.

Bugün Fransa ve Yunanistan’da seçimler var. Özellikle Fransa’da Hollande’ýn seçilecek olmasý, Avrupa için, yeni bir krizden çýkýþ senaryosunu gündeme getirecek. Geleneksel tekelci yapýlarý -devletle- koruyarak ve neoliberal kemer sýkma politikalarýyla krizden çýkýlamayacaðýný Avrupa anladý. Ama burada bizim yaklaþýk bir asýrdýr yaþadýðýmýz bir deneyim var.

Tekellerin, ribaya dayalý rant ekonomisinin bize nasýl bir kanlý geçmiþ verdiðini biliyoruz. Aman diyorum; ‘iPad 3’de oligopol olmuþlar; o malý zaten zenginler alýyor, n’olur demeyelim; mevzu çok derin.