Teknoloji bağımlılığı hayattan koparıyor

Bağımlılık artık tek boyutlu bir kavram değil. Teknolojinin hızla geliştiği bu dönemde bir psikolojik hastalığımız daha oldu. Kişiyi yalnızlaştıran bu sorunun adı: Teknoloji bağımlılığı.

Teknoloji bağımlılığı, insan-makine etkileşiminin bozulması sonrasında oluşan kimyasal olmayan bir davranışsal bağımlılık tipidir. Televizyon gibi pasif, bilgisayar, telefon gibi aktif şekilde olabilir. Hızla değişen ve gelişen teknoloji, coğrafi ve kültürel mesafeleri aynı hızla ortadan kaldırmakta ve bireyden hareketle dünyanın geleceğini şekillendirmektedir. Televizyon, telefon ve bilgisayar gibi teknolojik ürünlerin hayatımızın neredeyse vazgeçilmez unsurları haline geldiği günümüzde, alışveriş çılgınlığının da etkisiyle teknoloji bağımlılığı toplumsal olay haline gelmiştir. İşin ilginci ‘bilgiye ve hizmete hızla ulaşma’ yoluyla kişisel gelişime katkı sağlayan teknoloji, kötüye kullanım sonrasında insanı insan yapan fiziksel, ruhsal, zihinsel ve sosyal değerlere zarar veren bir etkiye dönüşmektedir.

Dolayısıyla teknolojiden uzaklaştırmak yerine doğru kullanımı teşvik edecek bir eğitim sistemini oluşturmak gerek. Araştırmalar batı toplumlarında kariyer rekabeti açısından teknolojiyi iyi kullanmanın hatırı sayılır avantaj olduğunu göstermiştir.

17 milyon gencin hastalığı

Pew İnternet and American Life Project’in 2001’de yaptığı çalışma, Amerika Birleşik Devletleri’nde lise çağındaki gençlerin yüzde 20’sinin 5-8 yaşlarında bilgisayar kullanmaya başladıklarını ortaya koymuştur. Aynı yıl yapılan bir başka araştırma ise 12-17 yaş aralığında yaklaşık 17 milyon genç, interneti hayatlarının önemli bir parçası olarak nitelendirdiklerini belirtmiştir. Araştırmanın bir diğer sonucu da ABD’deki ebeveynlerin yüzde 55’inin çocuklarının ilerideki yaşamlarında başarılı olabilmeleri için bilgisayar ve internet kullanımını bilmelerinin şart olduğunu belirtmeleridir. 1997’de Gallop’un yaptığı bir araştırmaya göre ise 13-17 yaş arası gençlerde cinsiyetlere göre kıyaslama yapıldığında erkeklerin kızlara oranla daha fazla video oyunu oynadıkları tespit edilmiştir. Bu sonuçlar günümüzde teknoloji bağımlılığı riskinin arttığına işaret etmektedir.

Sanal yarışlar çocukları olumsuz etkiliyor

-Fiziksel gelişimi engeller, obeziteyi körükler.

-Epileptik nöbetleri tetikler.

-Özellikle hard-porn sitelere çocuk ve ergenlerin de girebiliyor olmaları, cinselliğin tabi gelişimini sekteye uğratabilir. Bu, ileri yaşlarda cinsel doyumsuzluk, cinsel isteksizlik, cinsel kimlik bunalımı gibi sorunlara yol açabiliyor. Çocukların bu tür sitelerle karşılaşmaları ruhsal travma etkisiyle korkulara ve takıntılara sebep olabiliyor.

-Teknolojik araçların yanlış kullanımı muhakeme gücünü zayıflatır, analitik düşünme yeteneğini azaltır ve beyin enerjisini tüketir.

-Bilgisayarda rutin olarak tekrarlanan işler, aynı tip oyunlar öğrenme ve bilgiyi yorumlama yeteneğini zayıflatabilir.

-Aşırı bilgisayar kullanımı sözel öğrenme gücünü engeller.

-Young’ın 1996 yılında yaptığı çalışmada öğrencilerin yüzde 56’sının çalışma alışkanlıklarının azalmasına bağlı olarak akademik başarılarında düşme yaşadıkları sonucu çıktı. Araştırmada geç saatlere kadar bilgisayar başında oturmanın sabah kalkmada zorlanmalara neden olduğu bildirilmiştir.

-Teknolojinin kötü kullanımı otorite, aile ve arkadaş ilişkilerini olumsuz yönde etkiler. Bireysel hayatın gerçekten kopup sanala kaymasına sebep olur. Bunun sonucunda toplumdan kopmalar yaşanır.

-Yarışma ve agresyon içerikli bilgisayar yazılımları gelişme dönemindeki çocuklar ve gençlerin kötü sanal karakterlerle sağlıksız bir özdeşim kurmalarına yol açabilir. Bu tehlikeli bir durumdur.