Tekrar ahlâk bahsi

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Ak Parti’nin hazýrladýðý yeni anayasa taslaðýnýn ilk 18 maddesi MHP’nin desteðiyle kabul edildi. Sýrada 2. tur var. Sonra da referandum gözüküyor. Tabiî bu süre zarfýnda ne kahpelikler, ne ihanetler yaþayacaðýmýzý ömrü olan görecek.

Yeni anayasa, yeni sistem üzerine yazdýðým yazýlarda teferruattan önce hangi ruhla mevzuya yaklaþýlmasý gerektiði üzerinde durdum.

Tam 1 sene önce yayýmlanan “Ahlâk ve Sistem” baþlýklý makalemde, “Sistem kurarken ilk önce insan tanýmlanýr. Tanýmlamanýn ardýndan, sistem kurucularýnýn inançlarýndan doðan ahlâki yapý da sistemin zemini oluþturur. Ýþte bu zemin üzerinden sistem örülür.” demiþim.

Mezkûr yazýmdan bir önceki makalede ise (Baþkanlýk Sistemine Giriþ) Dr. Mustafa Merter’in anlatýmýyla Batý’nýn insaný  “aslý kötü ve kaostur” tanýmlamasýný aktarýp yeni sistem kurma yoluna köklerimizden neþet eden bir dünya görüþüyle çýkýlmasý gerektiðini vurgulamýþým.

Ve devam etmiþim: “Aslý kötü ve kaos” deðil de Allah’ýn halifeliðine kadar yolu açýk olan en büyük kahraman insaný yönetecek sistemin ahlâkî kaynaðý ne olmalý? Bu sorunun cevabýndan önce Üstad’ýn din, fikir, sistem ve ahlâkýn birbirine olan nisbetiyle alâkalý tespitini aktarayým: “Dünyamýzýn içini ve dýþýný, malûmunu ve mechulünü, ‘Mâsiva’sýný ve ‘Mâverâ’sýný ana illet prensiplerine baðlayýcý bütün bir (metafizik) örgüsüne malik olmayan hiçbir fikir sistemi üzerinde, hiçbir ahlâk telakkisi bina edilemez. Böyledir; ve hakikî dinler de, iþte bu eksiksiz ve gerçek iman manzumelerinden baþka bir þey deðildir.”

Üstad Ýdeolocya Örgüsü adlý eserinde ahlâk bahsini “Ahlâk davamýz”, “Ahlâk kaynaðýmýz”, “Ýslâm ve ahlâk”, “Ahlâk yaralarýmýzdan misaller” ve “Ahlâkçýlýk” baþlýklarý altýnda çeþitli yönlerle ele alýr. Yukarýdaki soruya cevap aramaya teþvik babýndan, köþemin el verdiði ölçüde eserden birkaç satýr iktibas yapacaðým: “Bizim, olmuþ ve olabilecek ahlâk kaynaðýmýz adýyla ve sanýyla Ýslâm ahlâkýdýr. Bunu anlayamadýk; anlaþýlacak olan buydu; anlaþýlacak olan budur! Bir zamanlar ne olduksa bu ahlâkýn yüzü suyu hürmetine olduk; ve ne olmadýksa, bu ahlâký gölgelendirmek ve sonra büsbütün karanlýða gömmek yüzünden olamadýk(...) Ýnsanýn fikirle gördüðüne karþý hisle takýndýðý deðerlendirme edâsý, ahlâktýr. Fikir, ‘niçin?’, ahlâk da ‘nasýl?’ý cevaplandýrýr. Hakikatin ‘niçin’leri önünde, ruhun, tavýr ve hareketleri bakýmýndan ‘nasýl?’larý, ahlâktýr. Hakikat karþýsýnda ruhun bürüneceði tavýr ve eda melekesi olan ahlâk, ruhun baþlýca sýfatý ve hâdiselerin ruhta kýymet hükmüdür. Ýçimizde ve dýþýmýzda olan her þeyin ulvî ölçüsü ahlâktadýr. Ahlâka fikir öncülük ettiði kadar, fikre de ahlâk yol gösterir.”

Yaþanan tartýþmalarý, kavgalarý gördükçe tekrar hatýrlatmak istedim “Ahlâk” bahsini. Ahlâk en baþa alýnmadan yeni anayasa yapýlsa ne olur yapýlmasa ne olur.