Nelson A. Rockefeller (1908-1979) Amerika’nýn ilk petrol tröstü Standart Oil’in kurucusu John D.Rockefeller’in (1839-1937) torunuydu. Güçlü bir ekonomi eðitimi görmüþtü, önce, aile þirketlerinde üst düzey görev yaptý, devamýnda ABD Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn Latin Amerika masasýnda çok baþarýlý iþler gerçekleþtirdi, Latin Amerika’yý doðrudan Amerikan emperyalizmine baðlamasý nedeniyle hýzla yükseldi, 1954’te Baþkan Eisenhower’in baþdanýþmaný oldu. Onu son olarak Richard Nixon’un istifasý nedeniyle baþkan olan Gerald Ford’un yardýmcýsý olarak (1977) gördük.
Önemi, Türk-Amerikan iliþkisi için en gerçekçi görüþü söylemesinden kaynaklanýr.
Bir “baþdanýþman”dan çok, Rockefeller Grubu’nun BaþkanEisenhower’a “dikte ettiði görüþler” olarak adlandýrýlan tarihi mektubunun Ortadoðu’ya dönük bölümü, tam bir Türkiye aþaðýlamasýdýr. Þöyle der: Oltaya yakalanmýþ balýðýn yeme ihtiyacý yoktur. Bu noktada Dýþiþleri Bakanlýðý ile ayný fikirdeyim. Geniþletilmiþ iktisadi yardým-örneðin Türkiye’ye- bazý hallerde düþünülenin tersi sonuçlar verebilir. Yani baðýmsýzlýk eðilimini artýrýp, mevcut askeri paktlarý zayýflatabilir.
Mektup, 1-Türkiye’yi baðýmsýz bir ülke olarak tanýmamaktadýr, 2- Ekonomik açýdan güçlenmesinin baðýmsýzlýkçý hareketin de güçlenmesine yol açacaðýný iþaret etmektedir.
Bu yaklaþým, Ýsmet Ýnönü’nün, 12 Temmuz 1947 günü imzaladýðý Türk-Amerikan Ýkili Ýþbirliði Anlaþmasý’nýn doðal sonucudur, Mustafa Kemal’in 29 Ekim 1923’te ilan ettiði Türkiye Cumhuriyeti’nin “baðýmsýz” kimliðinin ortadan kaldýrýlmýþ olduðunun da resmi belgesidir.
12.Temmuz 1947 ile 15.Temmuz 2016 arasýnda yaklaþýk 70 yýl devam eden bu durum, Türk toplumuna, “Türk - Amerikan Stratejik Ýttifaký” olarak aktarýlmýþtýr.
Yalandýr!
Aslýnda, Gazi’nin kurduðu cumhuriyetin, “ikinci adamý” olarak adlandýrýlan þahýs tarafýndan Amerikan emperyalizminin kucaðýna teslim edilmesi ve emperyalist/oligarþik vesayet rejiminin kurumsallaþtýrýlmasýndan baþka bir anlam ifade etmez.
Düzenli tekrarlanan bir yalandýr. Yalan, Ýsmet Ýnönü’nün Mustafa Kemal’in sadýk takipçisi, 1950’den bu yana iþbaþýna gelen muhafazakar-demokrat liderlerin ise “karþý devrimci” olduklarý esasýna da dayanmaktadýr.
Oysa, Mustafa Kemal Atatürk’ün baþlattýðý hareket tarihte bir tek “karþý devrim”le karþýlaþmýþtýr, o da, 12 Temmuz 1947 anlaþmasý ve o anlaþmanýn altýndaki Ýsmet Ýnönü imzasýdýr. Anlaþma, Gazi’ye ve cumhuriyetin var olma ilkelerine açýk ihanettir.
“Türk-Amerikan Stratejik Ýttifaký” yalanýnýn sürekli tekrarlanmasý bu ülkeye dört açýk darbeye neden oldu. Amerikan emperyalizminin kurup, içimizde örgütleyerek büyüttüðüFETÖ olarak adlandýrdýðýmýz dinci bir terör örgütünün “Kemalist” olduðu varsayýlan Türk Silahlý Kuvvetlerinin yaklaþýk yüzde 40’ýný ele geçirmesine ve hatta iþgal amaçlý darbe gerçekleþtirmesine kadar vardý.
Neden?.. Çünkü tekrarlanan yalan devlet batýrýr…
Amerikan emperyalizminin 1- Suriye’nin kuzeyinde PKK devleti kurmasý, 2- FETÖ elebaþý ve kripto unsurlarýný korumaya almasý, 3- Utanmadan Türkiye’nin üzerine ekonomik saldýrýyla gelmesi asla tesadüf deðildir.
15 Temmuz, eylemsel olarak, 12 Temmuz 1947’nin rafa kalkmasýdýr. Panik büyüktür, “oltadaki balýk” Türkiye, 70 yýl önce boðazýna takýlan iðneden kurtulmanýn çok önemli adýmlarýný atmaktadýr.
Bugün yalnýz, dev bir havalimaný açmýyoruz, Doðu Akdeniz’de de milli-yerli kapasite ile petrol/doðalgaz sondajýna baþlýyoruz, bu eylemin 29 Ekim’e denk getirilmesi Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm dünyaya açýk mesajýdýr.
29 Ekim 1923, dönemin sömürgecileri Ýngiltere ve Fransa için kabus günüydü, bugün ise, Amerikan emperyalizmine Doðu Akdeniz’de meydan okumamýzla taçlanan, emperyaliste bir kez daha kabus taþýyan bir gündür.
Bu vesileyle, Cumhuriyet Bayramý’nýzý kutluyorum, bu bayramý bize armaðan eden kurucu dedelerimizi, baþta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere rahmetle anýyorum.