Televizyon mu video dükkaný mý?

Video teknolojisi Türkiye’ye ilk geldiði yýllarda mantar gibi biten video dükkanlarý vardý.Gider, adýnýza bir hesap açtýrýr sonra da seyretmek için video kaset kiralardýnýz.Akþamlarý bir film biter diðeri baþlar, tüm gece arka arkaya filmler seyredilirdi. 

Sonra özel televizyonlarýn sayýsý hýzla arttý, DVD teknolojisi çýktý, insanlar kiralama yerine film satýn almaya baþladýlar ardýndan da internet çaðý geldi ve o dükkanlarýn ömrü bitti.Ama özel televizyonculuðumuz bugün bizi tekrar 1980’li yýllarýn baþýna döndürdü.Birkaç sezondur, her gece arka arkaya filmler deðil diziler seyrettik.Bu sezon galiba daha farklý olacak...

***

Televizyonculuk demek biraz yaratýcýlýk demektir. Kimse kusura bakmasýn 1990’larýn ortasýnda özel televizyonculuðumuz daha cesurdu. Bir kere ünlüler ekraný çok iyi kullanýrlardý.Sibel Can, Ahmet Kaya, Hülya Avþar’ýn programlarý ilk aklýma gelenler.

Önce ünlüler çekildi ekrandan... Sonra komedi programlarý, mesela Þahan Gökbakar’ý ünlü yapan Zoka TV8’de ekrana gelirdi. Son baþarýlý örnek, TRT 1’de yayýnlanan Komedi Dükkaný olmuþtu. Çarkýfelek’ten tutun da Güner Ümit’in sunduklarýna kadar yarýþma programlarý bir zamanlar büyük prodüksiyonlar arasýndaydý, þimdi yeniden can bulmaya baþladý... Bunlar iyi haberler...

***

Televizyonlar deðiþiyor ama bu sektörün çýkardýðý çöplerden beslenenler hiç deðiþmiyor. Piyasanýn huyunu suyunu iyi bildiði biri, internette her satýrý doðru bir yazýma bulaþmýþ. Bana tetikçi demiþ... Kiþi herkesi kendisi gibi sanýrmýþ, ne diyeyim. Televizyonculuktan pek anlamayan biriyle, reklam ve akçeli iþlerden anlamayan, kalem tüccarlýðý bilmeyen benim, tartýþmam abes olur. O yüzden, hadi caným baþka kapýya...