Bugün bir hafta oldu, kýzýmla evdeyiz! Geçen Salý markette ve eczanede ihtiyaçlarýmýzý karþýlayýp eve dönerken bulaþ ihtimallerine dikkat etmekten ve birbirimizi uyarýp durmaktan öyle çok yorulmuþtuk ki kapýdan içeri girince “oh be” dedik “dünya varmýþ”.
Hayat gerçekten sýðýyor eve.
Evdeki yeni hayatýmýza da alýþtýk nihayet. Yeni bir düzenimiz var. Online eðitim, günün sabit saatleri, yazý çizi iþleri, mecburiyetler, keþifler, ertelenen uðraþlar… Tuhaf ama bazen gün yetmiyor.
Ýlk günlerdeki o “n’olacak þimdi” kaygýsý da buharlaþtý, Covid-19 gündemi olaðanlaþtý.
Ýnsanlar da artýk daha dikkatli, tedbirli. Kimse çocuðunu parka bahçeye çýkarmýyor. Maskesiz eldivensiz kimse yok. Market poþetini dolduran hýzla evine dönüyor. Bir tek evlere servis yapan kuryeler výzýr výzýr.
Devletimiz Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn liderliðinde duruma hakim. Dün açýklanan “ekonomik istikrar kalkaný” þirketleri ve mükellefleri bir süre rahatlatacaktýr. Saðlýktan ekonomiye, eðitimden sosyal hizmetlere tedbirlerin vakitlice alýnmasý ve devlet-millet dayanýþmasý gidiþatý belirledi; korkunun yerini tedbir aldý.
Þeffaf bilgilendirme “yüzlerce ölü varmýþ saklýyorlar” yaygarasýný “fýss”lattý.
PTT marifetiyle evlere daðýtýlan milyonlarca malzeme “maske eldiven yok, hepimiz öleceðiz” þom aðzýný fena daðýttý.
Baþkan Erdoðan “Marketlerdeki maskeler de ücretsizdir. Salgýn bitene dek vatandaþlarýmýzýn tamamýna yetecek maske stokumuz ve üretim planlamamýz var. Devlet olarak tüm vatandaþlarýmýza ücretsiz maske ulaþtýracaðýz” deyince kaos bekleyenlerin maskeleri düþüverdi.
“Biz bize yeteriz” kampanyasý iyice bereketlendi, “zýrnýk yok” diyenler þimdiden yokluða mahkum.
Vahþi Batýda devletler Covid-19 hastalarýndan para alýrken Türkiye’de herkes ücretsiz tedavi oluyor.
Türkiye’yi “git IMF’ye borçlan” diye zorlayanlar devletin 2 milyon 300 bin haneye doðrudan 1000’er TL yardýmýyla sersemledi.
Kuran’a iftira, inançlý insanlara hakaret etmeyi özgürlük sananlara kanun gereðini yapýyor zaten ama onlarý desteklemeyi siyaset sananlarýn toplumdan alacaðý olsun. Bir fatura þart…
Yatsýdan sonra camilerden okunan dualar hem tefekkürü artýrýyor, hem evlerinde kapalý kalan insanlarýmýzý ayný duada buluþturarak yalnýzlýðý unutturuyor.
Türkiye’de herkes yeni hale bir þekilde uydu, hayatý yeniden kurguladý ve bu belirsiz sürece karþý güçlü olmayý, iyimser kalmayý saðlayacak bir kalkan geliþtirdi ama televizyonlarýmýz deðil.
Haber kanallarýnýn tekrar-taklit döngüsü yüzünden bu bakir konudan bile sýkýldýk sonunda.
Her kanalda günün her saatinde ayný þeyleri ayný þekilde konuþan, Covid-19’un ölümde eþitlediði insanlarý bile bölen, izleyici psikolojisini hiçe sayan bir yayýna kaptýrmýþ gidiyor çoðu.
Diðer televizyonlar ise kýlýný bile kýpýrdatmadý bu sarsýcý deðiþim karþýsýnda.
Gündüz-gece farkýnýn kalmadýðýný, evde olan hemen herkesin TV karþýsýnda olduðunu bile fark edemediler. Prime time yayýnlarý ayný, gündüz yayýnlarý berbat...
Özellikle her toplumda olabilecek türden ne kadar kriminal, psikopatik vaka varsa bulup 7’den 77’ye herkesin izlediði saatlerde saatlerce deþen gündüz programlarý. Bulduklarý her pisliði baþlýða çýkarýyor, bangýr bangýr duyuruyorlar!
Dibe çökmüþ her pisliði havalandýrýp üzerimize boca ediyorlar! Hepimizi, bütün toplumu kirletiyorlar.
Toplumsal hafýzamýza, zihinlerimize, ruhlarýmýza, çocuklarýmýza hasar veriyorlar. Yemek, temizlik, moda temalarýyla ve çirkin bir rekabetle kurgulanmýþ programlarla insaný insandan soðutuyorlar.
Evde izolasyon günlerinden önce bu rezilliðe, çirkin muameleye ev kadýnlarý ve emekliler maruz kalýyordu çoklukla. Þimdi bunda da eþitlendik.
Ekranlardan yayýlan bu bulaþa da bir tedbir alýnsa keþke.
Öte yandan küçük ekip, büyük özveriyle çalýþýp doðru-temiz iþler çýkaran arkadaþlarýma kolaylýklar diliyorum. EBA-TV’den sonra TRT Çocuk’u ayrýca kutlamak isterim. Çocuklarýn bu olaðandýþý durumu korkmadan anlamasý, temizlik ve izolasyonu þarkýlarla oyunlarla kavramasý için doðru bir yayýn yapýyorlar.