Akhisar’ýn çok erken, uzaktan ve beklenmedik anda gelen estetik golü; maçý alma konusunda F.Bahçe’ye daha büyük arzu aþýladý. Geriye düþtükten sonra, “Bunu bana nasýl yaparsýn” dercesine öyle bir gaza geldi ki; son dönemlerin hiçbir maçýnýn ilk yarýlarýnda böylesine deli-dolu oynamadý. Baský kurdu diyemeyeceðim, resmen sýkýyönetim ilan etti.
Fakat iþin tuhafý, sayýsýz oranda ve etkili atak yapsa da çok cýlýz sayýda pozisyon üretti. Bulabildiklerini kolay harcadý... Emenike’nin iki metreden topu havaya dikmesi olacak þey deðildi.
Akhisar’ýn, golcü Gekas’ý da geriye alarak yaptýðý topyekun kapalý ve ölümüne savunma; biraz da þansýn yardýmýyla etkili oluyordu. F.Bahçe’nin kritik noktalarda çektiði þutlar, savunmadan birine çarpýp geri tepiyordu.
***
Sarý-lacivertliler, kapanan savunmanýn biraz açýlmasý adýna; Akhisar’ýn üzerine gelmesine bilinçli olarak izin verdiði sayýlý dakikalar oldu. Ama rakibin top çevirmesinden kaynaklanan zaman kaybýnýn, Akhisar savunmasýna dinlenme ve kendine gelme fýrsatlarý sunduðunu görünce; bundan derhal vazgeçti. Hiçbir riskin hesabýný yapmadan, gözü kapalý ve bodoslama yüklenmeye devam etti. Sonuç, takýmýn ortak oyun kurgusundan deðil; Akhisar’ýn 5. dakikada yaptýðý gibi, Meireles’in uzak þut denemesiyle geldi. Top, havan mermisi süratinde kaleye odaklandý.
***
Baský kurmak güzel de, bu baský takým organizasyonuna dönüþemiyorsa; havanda su dövmek gibi bir þey oluyor. Maçýn ikinci yarýsý, organize olmayý saðlamaya yönelik giriþimlere tanýk oldu. Ama bu kez de kötü son vuruþlar takýma pranga vurdu. Gökhan’ýn rakip savunmayý çalýmlayarak boþta kaldýðý anda attýðý saçma-sapan þut, bunun en açýk örneðiydi. Ama öyle bir geceydi ki, takým topa doðru vursa; bu kez de direkten dönüyordu.
Ama baskýsý, takým organizasyonuna bir türlü dönüþmeyip, telaþla yer deðiþtirince, son dakika golüne de çanak tutmuþ oldu.