Temposuz Trabzon

Olcan 30 metreden þýk bir vuruþla takýmýný öne geçirdiðinde de, Halil Altýntop çok güzel hareketlerle girdiði pozisyonda golü kaçýrdýðýnda da henüz maçýn baþýydý. Ve Trabzonspor’daki bu güzellikler maalesef devam etmedi.

Trabzonspor yine temposuz ve yavaþ pas yapmaya çalýþan bir takýmdý. Bordo-Mavili takým güzel oyun, pozisyon ve gol istiyorsa tempolu oynamak mecburiyetinde. Ama maalesef Trabzonspor temposuz oynuyor. Bunun sonucunda da rakibine daha fazla oynama fýrsatý tanýyor.

Ýddia ediyorum, Fenerbahçe maçýndaki gibi baskýlý oynayabilse, içeride ve dýþarýda herkesi dize getirir. Buna raðmen Bordo-Mavili futbolcular Mersin Ýdmanyurdu maçýndan daha dengeli bir oyun ortaya koydu. Saavunmada güvenli davranýrken, enteresandýr ataklarda da güvenli davranmaya baþladý. Buna raðmen Halil Altýntop, girdiði pozisyonlarý deðerlendirebilseydi ilk yarý 3-0 Trabzonspor’un lehine bitebilirdi.

Ýkinci yarýda Trabzonspor daha atak oynamaya baþladý. Hatta o kadar ki, Halil ile Olcan net fýrsatlarý harcamasalardý, ikinci yarýnýn ilk 10 dakikasýnda da fark açýlýrdý.

Trabzonspor’un ikinci yarýda girdiði pozisyonlarý deðerlendiremeyip farký açamamasý, rakibini de umutlandýrdý ve fazla olmasa da beraberliði saðlayabilecek imkanlarý buldu. Ama bunlarý biraz da kaleci Onur’un baþarýlý kurtarýþý nedeniyle deðerlendiremedi.

Her þeye raðmen Halil, ileri uca çok katkýda bulunuyor, rakibi iyi bozuyor, arkadaþlarýna koridor açýyor. Þut da çekiyor ama dün akþam bu vuruþlarý çok iyi deðildi. Halil’in en azýndan ayaðýna top yakýþýyor ve takýmýný rahatlatýyor.

Zeki, hocasý Þenol Güneþ’e adeta “Sað bekte beni devamlý oynatýrsan buranýn sahibi olurum” der gibi.. Üstelik çok iyi bir avantajý da var. Taraftarlar Mustafa gibi onu dýþlamýyor.

Onur kalesinde her zamanki gibi iyiydi. Onur, Mustafa, Sol Bamba ve Zokora dörtlüsü ne kadar iyi olursa, Trabzonspor’un o kadar iyi olacaðý da ortada. Ama netice olarak Trabzonspor bu yarýþa sonuna kadar devam etmek istiyorsa, bu oyun temposunu yükseltmek mecburiyetinde.