Cannes’da geçen yýl yarýþan Düþ ve Gerçek, Benicio del Toro ve Mathieu Amalric’in performanslarýyla dikkat çeken, etno-psikiyatri konulu çok ilginç bir film.
Karaayak kabilesinden bir Amerikan yerlisiyle bir Fransa’ya göç etmiþ bir Doðu Avrupa Yahudisinin yollarý II. Dünya Savaþý ertesinde kesiþir... Arnaud Desplechin Jimmy P-Düþ ve Gerçek’i bir psikiyatrik inceleme kitabýndan uyarlamasa bile halklarý soykýrýma uðramýþ bu iki kiþinin iliþkisindeki edebi/ teatral/ sinemasal potansiyel ilgi uyandýrýr. Düþ ve Gerçek kitabýnýn yazarý George Devereux, zamanýnda Avusturya-Macaristan Ýmparatorluðu idaresinde olan bugünkü Romanya topraklarýnda, György Dobo adýyla doðmuþ; Fransa’ya göç etmiþ bir bilim adamý. Etno- antropoloji ve etno-psikiyatrinin kurucularýndan. Mohave yerlilerinin arasýnda yaþayýp onlarýn dillerini öðrenmiþ, psikanalize merak sarmýþ. Dr. Menninger de onu II. Dünya Savaþý gazilerinin çoðunlukta olduðu kliniðinde, kültürünü tanýdýðý için, Jimmy Picard vakasýyla ilgilenmesi için davet ediyor. ABD’deki bu klinik öncü bir kurum olarak görülüyor.
Diyaloglar çok dokunaklý
Altbaþlýðý Psycotherapy of a Plains Indian olan bu kitap elbette hasta ile terapistin konuþmalarýna, gözlem ve yorumlara dayanýyor. Desplechin de haliyle süresi de diyaloglarý da uzun ve teatral bir film çýkarmýþ bu yapýttan. Jimmy Picard’ýn karizmasýný, Devereux’nün eksantrizmini de eklemiþ. Benicio del Toro ile Mathieu Amalric fiziksel olarak rollerine çok uygun, her ikisinin performansý da mükemmel. Dolayýsýyla filmin uzunluðundan asla þikayet etmiyorsunuz, dokunaklý diyaloglar da artýsý... Ýkisi de yaþadýklarý yerden uzakta, geçici olarak ikamet ettikleri ve ‘kim’ olduklarý tam olarak anlaþýlmadýðýndan tam olarak kabullenilmedikleri, diðerlerinden bir anlamda tecrit edildikleri bir mekanda buluþuyorlar. Devereux’nün Fransýz olmasý Avrupa’da savaþmýþ Picard’ýn ona güven duymasýný saðlýyor. Doktorun kendisi de ayrý bir vaka! O da geçmiþin aðýrlýðýnda eziliyor, özel yaþamý sorunlu. Kitap Picard üzerine bir inceleme ama filmi Devereux’yü de inceliyor!
Kýyým, ayrýmcýlýk, sürülmüþlük
Filmin yalýnlýðý meselenin önemini vurguluyor. Desplechin’in zarif, sade, öyküsüne ve karakterlerine hizmet eden bir mizansen anlayýþý var. Böylece söz aðýrlýklý olmasýnýn, teatral havasýnýn kitabýn çarpýcý içeriðini zihnimize kazýmak uðruna tercih edildiðini anlýyorsunuz. Eski ve yeni dünyadaki kadim ýrkçýlýðýn iki kurbanýnýn kültürel eþikleri atlayýp buluþmasýnda yönetmen adeta aradan çekiliyor ve bizi tiyatro salonundaymýþýz gibi oyuncularýyla baþbaþa býrakýyor. Mekan kullanýmý çok bilinçli ve incelikli. Picard’ýn geçmiþine dönüþ sahneleri çok etkili.
Picard baþaðrýlarýndan mustarip bir gazi. Savaþta kafasýndan yaralanmasýndan dolayý bu aðrýlarý çekmesi muhtemel, oysa travma daha eski... Yerli halklarýn uðradýðý kýyým, topraklarýndan sürülmüþlüðü, ‘rezerv’lere kapatýlmýþlýklarý Picard’ýn bilinçaltýnda birikmiþ sanki... Psikanalizde ortaya çýkan cinsellikle ve anneyle ilgili bazý noktalar kaçýnýlmaz kliþeler ama asýl mesele yerlileri aþaðýlamak için onlara yetiþkin deðil çocuk muamelesi yapýlmasý. Ayrýmcý yasaklarla sembolik olarak iðdiþ edilen Picard’ýn eþ ve baba rollerini üstlenememesi...
FÝLMÝN KÜNYESÝ
Orijinal adý: Jimmy P Yönetmen: Arnaud Desplechin Senarist: Arnaud Desplechin, Julie Peyr, Kent
Jones Oyuncular: Benicio del Toro, Mathieu Amalric,
Gina McKee, Larry Pine, Josehr Cross, Elya Baskin,
Michelle Thrush, Misty Upham