Önce habere göz atalým: “Bloomberg, cuma günü aþýrý dalgalanma nedeniyle bankalarýn saniyelik kapatmasýný sektörde ciddi bir sorun çýkmýþ gibi ‘Dolar talebini karþýlayamayan bankalar BDDK ile acil toplantý yapacak’ þeklinde asýlsýz bir haberle dünyadaki yatýrýmcýlarýna duyurdu. Haber anýnda sosyal medyada 2001 krizine benzetilerek algý operasyonlarýna dönüþtü. / Yalanlama ise gecikmedi. Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Türkiye Bankalar Birliði ve Finansal Kurumlar Birliði ajansýn sabah saatlerinde geçtiði toplantý haberinin gerçeði yansýtmadýðýný bildirdi. Ýlgili kamu kurumlarý inceleme baþlattý. / Türkiye'nin yaþadýðý kur saldýrýsýndan medet uman bir baþka medya kuruluþu da Financial Times. Geçmiþte de defalarca algý operasyonlarýnýn merkezinde yer alan gazete, TL'nin aþýrý deðer kaybetmesinde önemli rol üstlendi. Financial Times, Avrupa Merkez Bankasý'nýn Türkiye'de faaliyetleri olan BBVA, BNP Paribas ve UniCredit gibi bankalarýn TL'deki zayýflýk nedeniyle Türkiye riskinden endiþelendiði belirtti. Ancak haber Avrupalý bankalar tarafýndan yalanlandý.”
Bu uzunca alýntýdan muradým nedir?
Dövizdeki dalgalanmanýn (biz “dalgalanma” diyoruz ama Batýlý finans kuruluþlarý bile bunun “finansal saldýrý” olduðunda müttefik) iç siyasetimizin bir arazýymýþ gibi sunanlarýn ne týynette insanlar olduðunu görmeniz için...
Bunlardan biri...
Ýsmini vermeyeceðim...
Kendisi, “karþýlaþtýrmalý edebiyat”ýn feriþtahý olarak biliniyor.
Bir dönemin sosyalisti...
Þimdilerde “liberal” takýlýyor...
Daha doðrusu, Fetullah’ýn liberal kapatmalarýndan biri...
Hani, içki düzenlemesini “içki yasaðý” diye yutturmaya kalkan, Dolapdere kampusundaki “öðlen rakýlarý”ndan mahrum býrakýldýðý için, meseleyi “yasakçý, diktatör” seviyesine düþüren “düþük” þahýs...
Ýtiraz eder göründüðü “içki düzenlemesi”, Batýlý ülkelerde daha aðýr yaptýrýmlarý içeriyordu oysa... Ama bizim karþýlaþtýrmalý edebiyat uzmaný, yaptýrýmsýz düzenlemeyi “Eyvah, laiklik tehlikede!” kuþkusu taþýyanlarý ayartacak bir çarpýtmayla sunuyordu ve hiç utanmýyordu.
Hem laiklik hassasiyetini kaþýyacak manipülasyonlar yapýyordu, hem de “Laikliðin tehlikeye düþmesine ordu izin vermez” diyerek, darbeyi “güvence” olarak sunuyordu.
Hadi bir marifetini daha aktaralým:
Önce, 15 Temmuz direniþini itibarsýzlaþtýran yazýlar yazdý. Kendisi o gece sokaða çýkmamýþ... Çünkü “Ya Allah bismillah” diye slogan atan o ürkütücü adamlarýn yanýnda iþi olamazmýþ... Sonra tuttu, iþi Fetullah savunuculuðuna döktü: “Amerikalýlar Gülen’i iade etmez. Çünkü ortada Gülen’i suçlayabileceðimiz yeterli kanýt bulunmuyor... ”
Ýþbu düþük þahsa göre dolardaki yükseliþin sorumlusu, Erdoðan’mýþ...
Erdoðan baðýrdýkça, dolar fýrlýyormuþ.
Herkese sözünü geçiren Erdoðan, dolara sözünü geçiremiyormuþ. “Ekonomi” denen olgu, Erdoðan’a göstermesi gereken “itaati” göstermiyormuþ.
Hemen belirtelim:
Þahýs “ironi” yapýyor.
Ýroniye vurduðunuzda, sizden liyakatli deðerlendirmeler beklenmez ve konuyu çarpýtmakla suçlanmazsýnýz.
Çünkü mizah yapýyorsunuzdur.
Mizahi tavrýn saðladýðý sonsuz cehalet içinde aklýnýza gelen her þeyi söylersiniz ve insanlar “karartma” uyguladýðýnýzý (böyle bir misyona sahip bulunduðunuzu) düþünmezler.
Fakat mesele ironi kaldýrmýyor.
Söyledikleriniz, karartma iþlevi görüyorsa, buna “ironik tavýr” deðil, en hafif ifadesiyle “terbiyesizlik” denir.
Evet, “terbiyesiz dolar” söz dinlemiyor ama bazý akademisyenler de “terbiyece” pek iyi bir yerde durmuyorlar maalesef!