Terbiyesizler araya girmeseydi

Artýk ‘solcular’ demeyeceðim. Çünkü bilmiyoruz, solcular var mý yok mu... Ben eskiden çok solcu gördüm. Vardýlar. Þimdi hiç rastlamýyorum. 

Solculuk, bir sülale ismi veya davranýþ kalýplarý birbirlerine benzeyen bir topluluðun ortak adý olsaydý sorun yoktu.

Haklý haksýz, her þeye itiraz edenlere toplu olarak ‘solcu’ derdik, herkes için de büyük bir kolaylýk olurdu.

Ama öyle deðil. Solculuk, bir fikir akýmýný, bir siyasi eðilimi ifade ediyor. Ve, kendilerine ‘solcu’ diyenlerin, o fikir akýmýyla herhangi bir irtibatlarý kalmadý.

Ne diyeceðiz peki? ‘Faþist’ desek, uyar belki, ama hak eden var, etmeyen var.

Bana, eski usuller daha saðlýklý geliyor.

‘Halk Partili’ de gitsin.  Bu, bir sosyal ve siyasal davranýþ prototipini anlatýyor. Ýþ yapmaz. Sen bir iþ yaptýðýnda itiraz eder.

Hatýrlarsýnýz, Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi talebelere burs veriyordu.

Halk Partisi itiraz etti. Belediyenin çocuklara verdiði üç kuruþ para. Bir çorba parasý. Niye veriyor? Vermesin? Böyle düþündü ve bir zaman homurdandý.

Sonra gitti, Anayasa Mahkemesi’nin Halk Partisi’nin yan kuruluþu gibi faaliyet gösterdiði zamanlarda Anayasa Mahkemesi’ne itiraz etti.

Haydiii, mahkeme bursu yasakladý.

Köprüye itiraz, camiye itiraz, yola itiraz, havaalanýna itiraz, çarþýya itiraz, hey Allahým, trene bile itiraz.

Bayramdan önce biliyorsunuz, Baþbakan Erdoðan Ankara-Ýstanbul hýzlý tren hattýný hizmete açtý.

Halk Partisi’nde bir haset, bir haset. Sonuç alacaðýný bilse mahkemeye verecek.

Biz çocukken derlerdi ki, Japonya’da saatte 200-300 kilometre giden trenler varmýþ.

Hýzlý trenin açýldýðý gün düþündüm.

Menderes, baþbakan olduðu sýralarda, Türkiye, sýfýrýn altýndaki büyümelerden art arda yüzde 9, 10, 12’lik büyümelere geçmiþ.

Bir araþtýrmada gördüm, 2. Dünya Harbi’ni takip eden sene Türkiye’nin büyümesi yüzde 32. Yani bir rekor. Ama bu, ayný zamanda Türkiye’nin sýfýrý tükettiðinin de delili. (Ýsmet Paþa -15 büyümeyi de görmüþ. Buna halk dilinde küçülme diyoruz.)

Öyle küçülmüþüz ki, pazardan bir armut alsan, Türkiye büyüyor. Bir avuç buðday öðütüp peksimet yapsan, büyüme 1 puan artýyor!

Camileri kapatýp ambar yaptýlar, binlerce ton hububat camilerde çürüdü.

Ekmek bile yedirmediler millete.

Yedirmiþler! Karneyle.

Kulaklarýn çýnlasýn Ýsmet Özel:

Nüfus cüzdanýmda tuhaf ekmek damgasý durur (Amentü).

O gün, hýzlý trenin açýldýðý gün, dedim ki...

Eðer bu terbiyesizler araya girmeseydi.

Terbiyesizler, biliyorum, fazla nazik.

Yani Menderes’i asanlar. Yerine suyunun suyunun suyu Morrison Süleyman’ý getirenler. 

Veya 12 Mart’ýn kýsýr, kýtipiyöz tipleri. Onlara da solcu derlerdi. Onlarýn da þöhreti Deniz Gezmiþ’i asmaktan geliyor.

Veya, 12 Eylül cuntacýlarý. Yine adam asmak! Bu defa bir saðdan, bir soldan.

Veya 28 Þubat’ýn üniformalý ve üniformasýz ruhbanlarý.

Üniversiteler düþünün, 1997’den 2000’lere kadar biteviye ilimle, irfanla deðil, çocuklarýn baþörtüsüyle uðraþtýlar.

Seyreltilmiþ gestapolar!

(Bir Özal var istisnasý, bir de paraleli çaprazý bir olup, kumpasla götürdükleri Erbakan. Allah ikisine de Rahmet etsin.)

O bereketsiz tipler araya girmeseydi, belki de hýzlý tren Türkiye’ye 70’lerde, 80’lerde gelecekti.

Tren, uçak ne aklýnýza gelirse, her alanda, bizi 30-40 sene geri býraktýlar.

Tren çalýþtý, bir hasetlik, bir huzursuzluk. Halk Partililer saðda solda mýzýrdanýyor.

“Efendim, hýzlý tren arýza yaptý.”

“Efendim, Marmaray arýza yaptý.”

Paraleller de paralel paralel sýralanmýþlar, Halk Partililere vokal yapýyorlar.

“Hýý, hýý, arýza yaptý.”

Yapar elbet. Var ki yapýyor. Olmasa nasýl arýza yapacak?

CHP devrinde hiç arýza yaptý mý hýzlý tren, veya Marmaray? Yapmaz. Yoktu ki.

Canýnýz sýkýlacak beyler.

Ýmtiyazýnýz bitti.

Yakalandýnýz.

Deðil Ekmeleddin Ýhsanoðlu’nu, fýrýncýlar cemiyeti baþkanýný getirseniz fayda etmez.

Bir adam çýktý karþýnýza, 28 Þubat’ýnýzdan baþladý, 367’nizi, 27 Nisan’ýnýzý, 7 Þubat’ýnýzý, ‘Gezi’nizi, 17 Aralýk’ýnýzý, 25 Aralýk’ýnýzý, dürüp büküp koltuðunuzun altýna kýstýrdý.

Ve millet, görüyorsunuz, o adamý sevdi.

Hepinize geçmiþ olsun.